1965 yılında Frank Herbert tarafından başlatılan, oğlu Brian ve tanınmış bilimkurgu yazarı Kevin J. Anderson tarafından ise devam ettirilen destansı Dune serisinin kronolojik sonu bu eser ile geliyor. 2007 yılında yayımlanan Dune: Kum Solucanları romanı, doğrudan Dune: Dune Avcıları‘ın bittiği noktadan devam ediyor. Öte yandan klasik Dune serisinin son hikayesi olan Chapterhouse: Dune‘un da devamı niteliğinde.
Frank Herbert’ın 1986 yılındaki ölümünden 11 yıl sonra Brian, babasının eşyaları arasında bir disket ve iki kutu ile karşılaşır. Burada Frank Herbert’ın “Dune 7” olarak adlandırdığı eser için çalışmalarına temel oluşturacak notlardan bahsediyoruz. İşte bu taslaklara dayanarak Dune: Dune Avcıları ve Dune: Kum Solucanları yazılarak Dune evreninin tüm hikayesi de tamamlanmış oldu.
Daha önce Frank Herbert’ın yazdığı ve devam romanlarını okumadıysanız biraz şanssız sayılırsınız. Çünkü bu hikaye daha çok, Dune hayranlarına hitap ediyor. Dune evreni hızlı değişimleri ile bilinir. Öncesini oluşturan hikayelerde birçok konuda açık nokta kalmıştı ve bunların bir şekilde sonuca erdirilmesi gerekiyordu. Söz konusu hikaye de tüm bu açık noktaların sonuca ulaşmasında kritik rol oynuyor.
Hatırlatmak gerekirse, Frank Herbert’ın serideki son romanı Chapterhouse: Dune, yolcuları mülteci olan bir gemi nin (Yok-gemi Ithaka) korkunç, gizemli bir düşmandan keşfedilmemiş galaksiye kaçışı ile kapanmaktadır. Kaçaklar, karşılaşacakları zorlukları aşmada kendilerine yardımcı olabilecek Paul Muad’Dib ve Lady Jessica da dahil olmak üzere, Dune’un geçmişinden önemli figürleri genetik teknoloji sayesinde canlandırmak için yanlarında taşımaktadırlar.
Yok-gemi Ithaka, hala sürekli büyümekte olan Ebedizihin Omnius ve onun sinsi yardımcısı Erasmus’tan kaçmaya çalışmaktadır. Ithaka’da, Paul Atreides ve Duncan Idaho da dahil olmak üzere uzak geçmişten ünlü karakterlerin golaları yaratmaya başlanır. Ancak çok az sayıda Ithaka’lı, Omnius’un nihai Kwisatz Haderach‘ı koruma altına almak için başka bir Paul Atreides yetiştirdiğini bilmektedir. Omnius’un Paul’ü, Atreideslerin en kanlı düşmanı olan Baron Vladimir Harkonnen tarafından yetiştiriliyordu. Bu arada, en büyük projeleri ise Arrakis’teki kum solucanlarından daha üretken ve çevreye uyumlu kum solucanları yaratmak için detaylı genetik mühendislik deneyleri yürütmekti. Uzay Loncası ise sürücülerin yerine düşünen makineleri yerleştirme savaşını sürdürüyordu.
Eski İmparatorluk’ta, ChapterHouse gezegeninin lideri Murbella, insanlığı düşünen makinelere karşı son bir duruş için toplamaya çalışır. Yeni Yüz Dansçıları, Paul Atreides ve Baron Vladimir Harkonnen gholalarını düşünen makinelerin başkenti Synchrony’ye göndererek Eski İmparatorluğun ana organizasyonlarına her düzeyde sızmaya devam etmektedir.
Dune: Kum Solucanları, Dune hayranlarının yirmi yıldır tartıştığı soruları cevaplıyor: Onurlu Matreslerin kökeni, gezegen Arrakis, Kwisatz Haderach’ın son vahiy ve İnsan-Makine arasındaki savaşın nihai sonu… Hikayede politik gerilim hiçbir romanda olmadığı kadar üste seviyelere çıkıyor. Serideki bu yeni roman, tatmin etmesi en zor okuyucuyu bile memnun etmek için yeterli sürprizleri ve aksiyonları barındırıyor.
Bu son hikaye her ne kadar Frank Herbert’ın notlarına dayandırılsa da, Frank Herbert’ın çalışması kolayca anlaşılıyor. Son kitapta, daha uzun ve detaylı bölümlerle karşılaşıyoruz. Usta yazarın son yazdığı eserden (Chapterhouse: Dune-1985) 22 yıl geçmesinin ardından Frank Herbert’ın seri sonu hakkındaki fikirlerini okumak oldukça keyif verici. Sadece bu yüzden bile serinin son eserini okumak bizlere Frank Herbert’ın düşünceleri arasında keyifli bir gezinti sunuyor.