ergo-proxy-re-l-mayer-anime-kadin-karakter

Bilimkurgu Animelerinden Unutulmaz 10 Kadın Karakter

İzlediğimiz yapımı hikâyeleri, görünüşleri, karakter yolculukları ile görkemli hâle getiren kadınlar vardır; bazıları lider, bazıları çözülemeyecek derece karışık, bazıları neşeli, bazıları depresif ve çoğu tsundere… Bilimkurgu yapımlarında çoğu zaman hikâyenin kilit noktası ya da merkezinde olan unutamadığımız ve hikâyesini birden fazla izlemek istediğimiz bu kadınlardan 10 tanesini sizler için derledik.

Not: Bu liste yer yer spoiler barındırmaktadır.

Paprika – Paprika

Beyni hallaç pamuğuna çeviren hikâyesi ile Paprika, bilimkurgu hayranları arasında başka bir yerdedir. Atsuko Chiba’nın ikinci kişiliği olan Paprika, insanların rüyaları aracılığıyla deneysel psikoterapi tedavilerinde onlara rehberlik eden son derece neşeli bir kızdır. Chiba’nın rüyalarda Paprika olarak boy gösterebilmesini Dr. Tokita’nın geliştirdiği DC Mini cihazlarına borçluyuz. Chiba gerçek hayatta ne kadar ifadesiz, umursamayan biri ise Paprika da tersi bir surettedir. Rüyalarımız da en temel ihtiyaçların, duyguların, arzuların oyun alanı olduğuna göre, Chiba’nın da bu neşeli, işveli ve meraklı kıza dönüşmesi son derece normaldir.

DC Mini cihazlarının çalınıp da sorunlu bir zihne yerleştirilmesi ile iki âlemin sınırları iyice kaybolmaya ve Chiba ile Paprika da birbirlerine karışmaya başlar.

Re-L Mayer – Ergo Proxy

Romdo isimli ütopik şehrin vekili Donov Mayer’in torunu Re-L, sistemi sorgulamanın gereksizliğine, kurallara bağlı yaşamanın gerçekliğine ve statüsünden dolayı çevresindekilerin kendisine saygı duymasının gerekliliğine inanırken ışığın kuvvetli yansıdığı ütopyalarda karanlığın da aynı derecede kuvvetli olduğunu deneyimleyecek ve ciddi karakter gelişimleri gösterecektir.

Puslu ve depresif havanın aksiyon azlığı, mekân ve ışığın ustaca kullanımı ve karakterlerin ön planda oluşu ile iliklere kadar hissedildiği animede, Re-L’in görevinin seyri refakatçi androidlere (auto-reiv) ‘cogito’ isimli virüsün bulaşmasıyla değişir. Descartes’in “Düşünüyorum o hâlde varım -cogito ergo sum-)” sözünden isimlendirilen virüs, androidlerin düşünme yeteneği kazanmalarına, şehrin insanlarının aksine inançları için savaşan varlıklara dönüşmelerine ve şehrin tüm gerçeklerinin ortaya saçılmasına neden olur. Şehrin gerçek yüzünü Vincent ve Pino ile atıldığı macerada gören Re-L’in Vekiller’le tanıştığı her bölüm çıkmazlarla, sorgularla dolu. Hemen her bölümde, animede bahsi geçen ismi / söylemi araştırırken kendinizi bulabilirsiniz.

Haruko Haruhara – FLCL

Haruko Haruhara 19 yaşında –ya da öyle iddia ediyor-, uzaydan gelen, enerjik, spontane bir kızdır. Uçabilen sarı Piaggio Vespası ve mermi, roket atan Rickenbacker bas gitarı ile alışkın olduğumuz tiplerin çok dışındadır. Zaten animedeki ilk görünmesi de alışkın olduğumuz girişlerden farklıdır: Vespasıyla, esas oğlanın üzerinden geçer ve gitarıyla kafasına vurur. Galaktik Uzay Polisi Kardeşliği adına galaksinin en güçlü korsanı Atomsk’u bulmaya çalışırken kısa süre sonra haşat ettiği çocuğun babası tarafından işe alınır.

FLCL olaylarının ve FLCL serisinin çoğunun nedeni olan bu pembe saçlı ve yaptıklarından gram pişmanlık duymayan arsız kadın, FLCL’in gerçek antagonistik katalizörüdür. Ancak arada bir daha anti-kahraman arketipine uygun özellikler gösterse de rengi gridir. FLCL ve FLCL Progressive’deki eylemleri pür-i pak olmasa da, nihayetinde esas oğlanı daha iyi hâle getirir.

FLCLimax’ta dünyadan ayrılan FLCL Progressive’da Mabase’de öğretmen olarak karşımıza çıkan ve FLCL Alternative’de Medical Mechanica sorunun üstesinden gelmek için yeniden dünyaya dönen karakter bir dünyalıdan daha çok dünyalıdır.

Faye Valentine – Cowboy Bebop

Ajda Pekkan’ın anime şubesi (23 yaşında gibi görünse de bir uzay mekiği kazası sonucu kriyojenik dondurucuya konulmuştur ve 74 yaşındadır) Faye Valentine, uzay âleminin gördüğü en seksi ödül avcılarından biridir. Son derece hırçın, bir o kadar da küstah, yalancı, nadiren zayıf ve tembel mizacının altında narin bir varlık yatmaktadır. Spike ve Jet’in gemilerinde bir kadın istememesini haklı çıkaracak eylemlerde bulunur; birkaç kez tutuklanması, herkesin yemeğini mideye indirmesi, ekibi hiç dinlememesi… Lakin yine de uçmakta son derece ustadır, keza silahlarda da.

Kriyojenik uykusundan uyandığında ödeyemeyeceği büyük bir borcun altına girmiş ve yaşadığı hafıza kaybıyla tamamen yabancısı olduğu dünyada insanlara güvenmemeyi deneyimlemiştir. Uyandıktan sonra güvenebileceği birinin ihanetine uğrayan Faye ya aldatıldığımıza ya da aldattığımıza inanmaya başlayacak ve kendisini sert bir kişilikle kaplayacaktır; ta ki Spike ile yolu kesişene kadar. Seri boyunca alaycı tavrını ve nahoş doğasını sonuna kadar korusa da yoldaşlarına değer vermeyi öğrenir. Bebop’a geri döndüğünde arda kalan tek evinin orası olduğunu belirtir. Faye bu aydınlanmayı yaşayana kadar geçmişiyle ilgili gerçekleri de öğrenmiştir; soyadını onu uyandıran doktordan aldığını, Dünya’daki Singapur’dan geldiğini ve çok zengin bir ailenin kızı olduğunu.

Lain Iwakura – Serial Experiments Lain

14 yaşındaki Iwakura Lain, iletişim sorunları yaşayan ve sosyal açıdan toplumdan kopuk bir karakterken, gerçeklik algısı kopan ve sanal ile gerçek mekânlar arasında daha cesur kişilikler geliştirebilen bir kızdır. Lain, öyküsünde dört yönü ile karşımıza çıkar: Onu ilk tanıdığımız çocuksu yönü (ayılı pijamaları, karga korkusu), Wired’ı araştırmaya başladığında ortaya çıkan olgunlaşmış yönü (kendisine yöneltilen sorulara daha sert, ciddi yanıtlar vermeye başlaması), Wired’e dalmaya devam ettikçe oluşan kötücül yönü (giderek daha hesapçı bir karaktere bürünmesi ve kurnazlığının artışı) ve son bölümde karşımıza çıkan -kendi varlığı mı yoksa kişiliklerinden biri mi olduğunu bilmediğimiz- tanrısal yönü (diğer yönlerinden daha sakin, bildikleri konusunda kendisine güvenen ve kendine rehber olan tavrı).

Wired evreninde sona yaklaştıkça Wired’in ve gerçek dünyanın aslında ne olduğunu, Kids Project‘i ve Protocol 7‘yi öğrendiğimizde bildiğimizi sandığımız tüm hikâye baştan yazılıyor ve gelişen yönleri ile birlikte Lain bizi oraya götürüyor.

Haruhi Suzumiya – Suzumiya Haruhi no Yuuutsu

“Normal insanlar beni ilgilendirmiyor. Aranızda uzaylılar, zaman gezginleri veya esperler varsa gelsin beni bulsun,” diyerek sahnede beliren ve son derece sıradan bir lise öğrencisi olan Kyon’u SOS Takımı ismini verdiği kulübünün bir üyesi yapan Haruhi’nin kulübünde, uzaylı (Yuki), gelecekten gelen bir gezgin (Asahina) ve bir esper (Koizumi) bulunmaktadır. Haruhi bir uzaylı, zaman gezgini ve esper dilemiştir ve şimdi hepsi kulübünün bir üyesidir.

Haruhi gerçekliği (veya verileri) iki alternatif paralele bölme ve yeniden birleştirme yeteneğine sahiptir, ancak gücü bilinçsizdir. Güçleri, olumlu bir ruh hâlindeyken daha sık ortaya çıkar ve en küçük taleplerine bile yanıt verir. Duyguları kararsız hâle geldiğindeyse gerçek dünyadaki yıkımı önlemek için kapalı alanlar yaratır. Yapım ilerledikçe karşımıza alternatif ve güçsüz bir Haruhi’nin çıkması, Yasumi Watahashi’nin Haruhi’nin bilinçaltı olarak görünmesi Haruhi’nin basit bir görüntü gibi görünen terabaytlarca veriyi oluşturduğunu ve başka bir tür veri organizmasını çağırabildiğini gösteriyor.

Motoko Kusanagi – Ghost in the Shell

ghost-in-the-shell-1995

Bu listedeki hanımlardan ayrılan bir karakterdir Motoko; o bir siborgtur ve yaşı kaç olursa olsun istediği yaşlarda görünebilme şansına sahiptir. İsimler kaderimizi belirler tabirini hayata geçiren bir ad taşımaktadır; ‘moto’ temel, ilkeli ve üstü açık anlamlarına gelirken ‘ko’ çocuk demektir ve Motoko’nun ne zaman cyborg olduğunu, hayatı boyunca neyin peşinde koşacağını anlatır.

9. bölümün binbaşısı ve süper sihirbaz sınıfı hacker üyesi Motoko, Ghost in the Shell (1995) ve Ghost in the Shell 2: Innocence yapımlarında anime serisinden ve baz aldığı mangadan farklı bir zaman çizelgesinde yaşar; bu nedenle manga, film ve dizilerde onun çeşitli enkarnasyonlarını ve her birinin bağımsız hikâyesini izleriz. Lakin Motoko’nun amansız korkusuzluğundan kaynaklanan eylemleri esnasında siborg bedenlerini hoyratça kullanması ve beyni ile harikalar yaratırken varoluşsal endişeler taşıması tüm hikâyelerde ortaktır.

1995 yapımı Mamoru Oshii filminin perspektifinden bakacak olursak bu varoluşsal sancılar kendini çok daha net gösterir: Filmin ana teması bir insanı insan yapan nedir sorusuna dayanır. Vücudun neredeyse tamamını sibernetik parçalarla değiştirsek o kişi yine de insan olur mu? Peki ya beyni bile değiştirsek? Geriye insana dair ne kalır ki? Kendisini insan yapan tek şeyin kendisine insan gibi davranılma şekli olduğunu düşünen ve siber beynin kendi hayaletini yaratabileceğine, ruh üfleyebileceğine ve bu durumda insan olmanın öneminin ne olabileceğine kafasını yorar.

Asuka Langley Souryuu – Evangelion

Ona “deli fişek” desek kim bize “haksızsınız” diyebilir ki… Evangelion Ünite 02’ye pilotluk yapan ‘İkinci Çocuk’ Asuka, Almanya’dan gelmiştir. Baba Amerikalı, anne ise yarı Alman yarı Japon’dur. Souryou olan soyadı Rebuild of Evangelion film serisinde Shikinami olarak değiştirilir. Bu çok da gerekli olmayan bilginin gerekli kısmına gelecek olursak, Asuka’nın annesi Kyoko, Eva ile ilgili bir deneyden sonra çıldırmış ve Asuka’ya benzeyen bir bebeğin onun kızı olduğuna inanmaya başlayarak kendi kızını reddetmiştir. Anne, kızının Eva pilotu seçildiği gün de yaşamına son verir. O gün bir daha asla ağlamayacağına söz veren Asuka, oyuncak bebek ya da bebek gibi algıladığı her şeye karşı büyük bir kin beslemeye başlamıştır, özellikle ‘harika kız’ olarak tanımlanan “Komutanın bebeği” dediği Rei’ye karşı.

Sözlü olduğu kadar fiziksel saldırılarıyla meşhur olan ve kendine bu şekilde bir başa çıkma mekanizması kuran Asuka, daha iyi günlerinde neşeli ve cana yakın görünse de Shinji gibi insanlara yakın olmakta güçlük çekmektedir. Kirpi ikilemi olarak adlandırılan bu durum, hikâyede sıklıkla tekrarlanan bir motiftir.

Asuka sahneye ilk çıktığında yüksek senkronizasyon becerisiyle kusursuz bir Eva pilotu resmeder ve anime izleyicisi böyle deli fişeklerin ne kadar kolay patladığına fazlaca aşinadır. Savaşta aşırı agresif ve kendinden emin olan bu kız, bölümler ilerledikçe bu iki özelliğinin kurbanı olur. Melek Zeruel tarafından mağlup edildikten sonra Asuka’nın kendine güveni (ve buna bağlı olarak senkronizasyon oranı ve pilot olarak etkinliği) azalmaya başlar. Bu durum, Melek Arael’den sonra doruğa ulaşır. Senkronizasyon testlerinde giderek kötüleşen sonuçlarının altında ezilen Asuka, Rei’nin yedeği olarak göreve gitmesi emredildiğinde çileden çıkar. Birim-02’den kendini fırlatır ve Melek’e tek başına saldırmaya çalışır ve tabi ki hiçbir şey daha da iyiye gitmez. Yaşanmış ve yaşanmakta olanların asla aşamadığı bir duvar vardı; Asuka’nın kalbi. Bu nedenle Shinji ile olan ilişkisi ikisi için de geliştirici ve hikâyeye yön veren dinamiklerden biriydi.

C.C. – Code Geass

CC (‘C2’ olarak telaffuz edilir) Code Geass’in ölümsüz ve düzeni terk edip Lelouch’a Geass gücü vererek onunla müttefik olan Geass Düzeninin eski lideri ve yapımın da tritagonistidir.

Açık yeşil saçları ve altın rengi gözleri olan CC, ilk sezonda özgür olmadığını ve dünyanın kölesi olduğunu düşündüğü için esaret kıyafeti, ikinci sezonda ise uzun, siyah ve kırmızı kuşaklı bir Kara Şövalye üniforması giymektedir. Lelouch’ın Zero kıyafeti de dâhil olmak üzere kendi kıyafetlerini bir tuzak malzemesi hâline getirerek onu bu zor durumlardan kurtarmayı hedeflemektedir. Son derece ciddi ve duygusal olarak dünyadan kopuk bu kadının geçmişi ihanetlerle (beş ya da altı yüzyıllık yaşamında ‘kaderin cadısı’ olarak zulme uğramış, direkte yakılmış, giyotinle kafası kesilmiş ve demir kazağı geçirilmiştir) dolu olsa da, Lelouch ile geçirdiği zaman duygusal engellerini yıkmaya başlamasına, sonunda başkalarını önemsemeyi öğrenmesine yardımcı olur. Açılan duyguları ile CC, hemen her bilimkurgu animesindeki ana kadın karakterde olduğu gibi bir şeye saplantılı hâle gelir: Pizza Hut’ın Cheese-Kun’una; evet, bildiğiniz pizza!

CC, Code Geass’tan yüzlerce yıl önce bir rahibe tarafından kendisine verilen Geass gücüne sahiptir. Geass gücü –‘Kralların Gücü’ olarak da bilinen bu güç–, ölümsüz olmasına ve herhangi birine onun adına yaşama, savaşma veya ölme isteklerini bükme dâhil, istediği her şeyi yapmasını emretme gücü vermeden önce etrafındaki herkesin onu sevmesini sağlayan bir güçtü. Gücünü kullandığında vücudundaki mühür parlar. Geass gücünün bunlarla sınırlı olmasını beklersiniz ama değil; yalnız kaldığında kendi kendine konuşur ve orada olmayanlarla tartıştığını sanırsınız halbuki telapatik bir yetenek geliştirmiş ve alıcılarla iletişim kurabilmiştir. Bitti mi, elbette hayır! İnsanlara dilerse bu Geass gücünü verebilir ve verdiği gibi geri de alabilir. İnsanları paniğe sürükleyecek karanlık ya da kaotik halüsinasyonlar da yaratabilir.

Kuru bir mizah anlayışı ve nihilist bakış açısıyla CC; zeki, kontrol manyağı, düşmanına olan kini ile körleşmiş, duygularını kenarı atmak isteyip bir türlü yapamayan ve bu sebeple de mazoşist olan bir karaktere Lelouch Lamperouge’a düşkünlük gösterse de yalnız ve yalıtılmıştır.

Bu arada söylemeden geçemeyeceğim; Çakır’ın (Kurtalar Vadisi) ölümü Türk izleyici için nasıl büyük bir travmaysa Lelouch’un ölümü de anime izleyicisi için odur. Yapımcılar ana kahramanın ölmediğini açıkça belirtseler ve teoriler oluşturulsa da şimdilik CC’nin son bölümdeki gizemli sözleri ile sorunun yanıtı biraz havada bırakılmış durumda.

Kurisu Makise – Steins;Gate

Beline kadar uzanan kızılla kumralın mükemmel uyum gösterdiği saçları, donuk menekşe gözleri, alaycı tavırları, duyarsızlığı ve sapkın açıklamaları ile Steins;Gate’in en sevilen karakterlerinden biri olan Kurisu; 17 yaşında üniversiteden mezun olan dahi bir kız ve Viktor Chondria Üniversitesi Beyin Bilimleri Enstitüsü ve Future Gadget Lab üyesi Shouichi Makise’nin de kızıdır.

Okabe ve Daru tarafından ‘tsundere’ olarak tanımlansa ve Okabe tarafından kendisine sayısız lakap takılsa da diğer kadın ana karakter Mayuri ile son derece sıcak bir iletişimi vardır. Erkeklere karşı savunma mekanizmasının açık olmasında genç yaşında elde ettiği başarıların üstleri ve özellikle babası tarafından gölgelenmeye çalışılması yatar. İlginç deneylere karşı koyamayan bilim aşığı Kurisu, çılgın bilim adamı Okabe’nin zaman yolculuğu tezini çürütmek için bir yapay zekâ geliştirse de Okabe’nin günümüzde savaş açtığı SERN’in gelecekte yöneteceği Alpha dünya hattında görev alacak ve zaman makinesinin tamamlanmasında önemli bir rol oynayarak ‘Zaman Makinesinin Annesi’ olarak anılacaktır. Steins;Gate 0 via Amadeus’ta ölümünden sonra animenin önemli karakterlerinden biri hâline gelen Kurisu’nun paralel evrenlerdeki hikâyesi defalarca izlense de yeniliğini her daim koruyor.

Yazar: Serpil Şahin

"Eşek kadar kadın çizgi film mi izlermiş?" isyanına cevap olarak doğdum. Radyo ve TV ile başlayan iş hayatı, dergi ile devam etti ve 2006'dan bu yana dijital reklam sektöründe çalışıyorum. Hikâye kitapları (Aşk Yemeği Acılı Sever ve Yakıngörmez) yazdıktan sonra, şimdilerde bir roman üzerine çalışıyorum.

İlginizi Çekebilir

roket 5

Bilimkurgu Öykü Dergisi Roket’in 5. Sayısı Çıktı

Türkiye’nin ilk bilimkurgu öykü dergisi Roket, beşinci sayısıyla birlikte yolu yarıladı. On sayılık bir dergi …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin