george martin kapak

George R. R. Martin Hakkında İlginç Bilgiler

George R. R. Martin, ismini Buz ve Ateşin Şarkısı ile ölümsüzleştirdi. Bu seri ve seriden uyarlanan televizyon dizisi milyonlarca insanın ilgisini cezbetti, sunduğu karanlık ve kanlı dünya hepimizin hayal gücünü sarstı. İyi ile kötünün çiğ savaşına karşı öne sürülen gri kahramanlar arasında, GRRM’nin kaleminden çıkan hem lekelenmiş hem de onurlu karakterler en ön saflarda duruyordu.

Dünya çapında yüz binlerce hayran serinin devam kitaplarını bekliyor, internette seriyle alakalı akademik makalelerdeki ciddiyeti aratmayacak türden teoriler dolaşıyor. Ancak GRRM yazdığı eserlerden ibaret değil. Bütün o serinin arkasındaki adamın şahsına münhasır bazı ilginç özellikleri var. İşte bu yazıda, onları listelemeye çalıştık.

Çift R

J.R.R Tolkien ve George R.R. Martin’in yazım tarzları ve işledikleri temalar birbirinden epeyce farklı olsa da, isimleri tuhaf bir benzerliğe sahip: R.R.

Kimileri bunun bir tesadüften öte olduğunu düşünüyor, ancak George R.R. Martin aslında 13 yaşına kadar sadece George Raymond Martin’di. 13 yaşında aldığı vaftiz ismi Richard sayesinde isminde iki R’ye sahip oldu.

WordStar 4.0

George R.R. Martin yazılarını hâlâ DOS işletim sistemine sahip oldukça eski bir bilgisayarda yazıyor. Kelime işlemcisi olarak da WordStar 4.0’ı kullanıyor.

Modern teknolojinin sunduğu otomatik düzeltme seçeneğinden de nefret ediyor. “Eğer bir kelimeyi büyük harfle yazmak istiyorsam öyle yazarım,” diyor. Yani shift tuşuna basmayı herkes bilir, bunun için teknolojiye gerek yok. Üstelik WordStar, sunduğu bütün o sade ve etkili hizmetlle zamanının en başarılı programlarındandı.

Çizgi Romanlar ve Fanzinler

George Martin bir çizgi roman hayranıydı ve çizgi romanlar belki de kariyerine profesyonel olarak adım atmasına sebep olmuştu.

Sevdiği çizgi romanlara mektuplar yazıyor, bu mektuplar da George Martin’in açık adresiyle çizgi romanların yeni sayılarında basılıyordu. Bu sayede kendisi gibi birçok çizgi roman hayranı GRRM’ye fanzinlerini gönderip, ondan hikâye yazmalarını istedi. Genç George, önüne gelen çizgi roman fanzinlerine bakınca o kadar vasat hikâyelerle karşılaşmış ki, “Ben bunlardan kat be kat daha iyi yazarım,” diye düşünmüştü. Nitekim kendisinin kazandığı ilk ödüllerden biri yazdığı çizgi roman hayran kurgusu sayesindeydi.

Hayran Kurgusu

Hayran kurgusu demişken, George Martin hayran kurgularını hiç tasvip etmiyor. Kendisi bir zamanlar hayran kurgusu dalında kalem oynatmış olmasına rağmen özellikle genç yazarlara ve yazmaya yeni başlayanlara hayran kurguları yazmaktan kaçınmalarını öğütlüyor.

GRRM’ye göre hayran kurguları yazmak bir noktada yeteneği köreltiyor. Çünkü zaten hâlihazırda mevcut olan karakterler, kurgular ya da kurgusal dünyaları kullandığınız için kendi yaratıcılığınızı ortaya çıkaramıyorsunuz.

Jean Cocteau Sinema Salonu

GRRM, toplulukla birlikte film seyretmeyi seviyor olmalı ki evine büyükçe bir sinema salonu kurmak yerine yaşadığı şehir Santa Fe’deki Jean Cocteau Sineması‘nı satın alıp restore ettirdi. Bu sinema salonu şimdilerde illüzyon gösterilerinden tutun imza günlerine kadar pek çok etkinliğe ev sahipliği yapıyor.

George Martin bir söyleşide sinema salonu hakkında konuştu ve sinemada seyrettiği bir film boyunca seyircinin verdiği tepkilerden ne kadar hoşlandığını anlattı.

Yazı Hayatından Küçük Kesitler

George R.R. Martin yazmaya çok küçük yaşlarda başladı, üstelik yazdığı hikâyeleri arkadaşlarına satıyordu. Fakat GRRM’nin kariyerindeki bu dönem, arkadaşları korkunç kâbuslar görüp George’u ailelerine şikâyet edince sona erdi.

GRRM’nin yazarlığıyla alakalı diğer bir ilginç bilgi ise gazetecilik bölümü sayesinde gereksiz yere bol bol sıfat kullanmayı terk etmiş olması. GRRM televizyon sektörü sayesinde de önemli bir özellik kazandı. Bu özellik oldukça ikonik ve etkileyici olan POV sistemi; yani her bölümün bir karakterin gözünden yazılmış olması. Bu sistem sayesinde televizyonculukta sık sık kullanılan cliffhanger (arkası yarın) tekniğini başarılı bir şekilde Buz ve Ateşin Şarkısı’na uyarladı.

Kale

George R.R. Martin, yaşadığı şehirde kale şeklinde bir kütüphane inşa etmeye kalkınca komşularının tepkisini çekti. Böylesi bir yapı yüzünden Santa Fe’nin özgün mimarisi bozulabilirdi ve buna izin verilmesi hâlinde kendine kale inşa etmek isteyen birçok zengin şehri koca bir şantiyeye dönüştürebilirdi. Üstelik Santa Fe, inşa edilmesi planlanan söz konusu kale nedeniyle malum serinin hayranları tarafından istilaya da uğrayabilirdi.

Neyse ki George Martin’in kalesi yetkililer tarafından onaylanmadı.

Hazırlayan: Tuğrul Sultanzade

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

frank-herbert-roportaj 2

Kayıp Röportaj #2: Frank Herbert’tan Fütüristik Düşünceler

Daha önce hiç gün yüzüne çıkmayan bu sohbet, ilk olarak 1984 yılı ortalarında, tam da Dune filminin …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin