İnsanı zaman düzleminde hayal ederken, kıyafetleriyle birlikte hayal etme eğilimine sahibiz. On dokuzuncu yüzyıl için silindir şapkalar, on altıncı yüzyıl için inci pembe incili kaftanlar, tarih öncesi için leopar kürkü, vesaire… Peki gelecek? Gelecek uçsuz bucaksız ve son derece ürkütücü. Muhayyilede, geleceğin insanları zalim sayılabilecek ölçülerde elegant ama bir o kadar da sade kıyafetler ile canlanıyor. Peki gerçekten gelecekteki insanların giyim kuşamı bir önceki yüzyıla kadar şehirlilerin takındığı o karmaşıklığa geri mi dönecek yoksa giderek daha da basitleşecek mi? Belki de gelecekteki insanlar için bir kıyafetten bahsetmek bile söz konusu olmayacak? Nasıl mı?
Kıyafetlerin izlediği rotayı takip etmek için önce en başa dönmek gerek. İnsanlar niye giyinme ihtiyacı duyar? Cevap basit: Isınmak için. Belki de kıyafetlerin sağladığı o tuhaf koruma duygusu için. Kıyafetler kimi zaman hareket etmeyi de kolaylaştırır ve insanlar kıyafetler ile içgüdüsel bir aerodinamik yaratmış olabilir… Bu liste daha da uzar gider. Kısaca, kıyafet bir ihtiyaçtır diyebiliriz. Bu temel ihtiyaç zaman içinde insanların elinde yeri geldiğinde bir silaha yeri geldiğinde ise bir iletişim aracına dönüştü. Çünkü insanlar etraflarındaki dünyayla etkileşim kurup onu dönüştürerek anlamlı parçalar yaratmaya eğilimlidir. Dünya anlamlarla dolu ucu bucağı olmayan bir karmaşa hâlinde ve insanlar o karmaşayı söküp yeniden düzenleyerek bir anlam yaratmak için uğraşıyor. Kıyafetler de giderek bunun bir tezahürü hâline geldi.
Kıyafetler başlı başına bir dile sahiptir. Bu dil tarih içinde son derece fantastik biçimlerde kendini göstermişti. Mesela on yedinci yüzyıl civarından kalma batının soylu portrelerinde sıkça karşılaşılan o fırfırlı kırma yakalar kafayı dik tutmaya yarıyordu. Kırma yaka oldukça rahatsız edici bir aksesuardı, rahatça yemek yemeyi ve kafayı oynatmayı engelliyordu fakat zaman içinde (dikiş teknikleri iyileştikçe) kırma yakalar daha da geniş bir hâle geldi. Ama bütün o komik görüntüsüne ve yarattığı rahatsızlığa rağmen kırma yaka güç ve statünün sembolüydü. Rahatsız edici aksesuarlar listesi aslında epey kabarık. İnsanlar basit bir ihtiyacı neden bu hâle getirir ki? Çünkü kıyafetler sayesinde görüntüyü manipüle etme ve bildiğimiz anlamdaki dilden çok daha etkileyici mesajlar yollama şansları var. Peki ya gelecekte, giderek hızlanan zaman insanları kıyafetlerin boyunduruğundan kurtarabilir mi? Örneğin akıllı cihazların (kol saati, telefonlar, belki de kafaya takılan bir aksesuar) sayesinde bütün vücudu kaplayan ve bir kıyafet gibi görünen bir ışık oyunu, bir illüzyon yaratılabilir.
Ya da insanlar bu tarz riskli şeylere meyletmek yerine akıllı cihazları kıyafetlerle buluşturabilir. Akıllı kıyafetler hâlihazırda mevcut. Gelecekte, eğer uygun koşullar gerçekleşirse iyice yaygınlaşabilir. Bu kıyafetler dünyada pek de işe yaramayabilir gerçi fakat dünya dışında kullanışlı olabilirler. Kalp ritimlerini, vücut sıcaklığını ve insanların kolay kolay fark edemeyeceği diğer pek çok şeyi ölçen, buna göre tepkiler veren kıyafetler bir Mars kolonisinde büyük iş görür. Mars’taki insanların günlük yaşamlarını hantal koruyucu kıyafetler içinde (ya da sihirli hayvanlar gibi sığındıkları fanuslarının altında sıradan dünya kıyafetleri giyerek) geçireceğini düşünmek muhayyileyi rahatsız ediyor. Gelecek öylesine basit bir kılığa sahip olamaz.
Mars’taki insanlar vücutlarını düşük yerçekimine karşı sımsıkı sarıp koruyacak kıyafetler giymeli. Kemikleri sapasağlam yerlerinde tutacak ama vücudun hareket etme kabiliyetini engellemeyecek (hatta arttıracak) türden kıyafetler. Yüzücülerin giydiği süitler gibi. Mars’ın düşük yerçekimi ortamını insanların lehine çevirecek kullanışlı kıyafetler. Belirli kısımlarda ışık yayan bir çeşit yosun ya da bakteri kolonisi kullanılabilir. Mars insanları yer altında bir hayli vakit geçirebilirlermiş gibi duruyor. Bu durumda ışık kaynağına ihtiyaçları olacaktır ve bunu kendi üzerlerinde taşımaları büyük bir kolaylık sağlayabilir.
Mars’taki insanlar için oraya terziler yollamaya gerek var mı? Bütün tasarımlar Mars’a kurulan üç boyutlu yazıcılarla çıkarılabilir. Radyasyona karşı koruma sağlayan kıyafetler, kendi kendini şarj edebilen akıllı kıyafetler, birbiriyle iletişim hâline geçip bir çeşit insan ağı oluşturabilecek türden süper-kıyafetler ve dahası… Peki tüm bu kıyafetler için hangi malzemeyi seçmeliler acaba? Kıyafetlerinin şekli nasıl olmalı? Peki ya renkleri? Mars kızıl bir gezegen ve bu gezegenin baskın kızıllığına karşı boyun eğmek belki de en iyisi olur. Öylesine kızıl bir sonsuzlukta, mavinin kışkırtıcılığı insanların akıl sağlığını olumsuz yönde etkileyecek bir durum yaratabilir. Mars’tayken maviyi düşünmek anlamsız. Mavi çok uzaklarda, Dünya’da kaldı ve insanlar çevrelerine uyum sağlarlar (üstelik kolayca unuturlar). Eğer Mars’a mavi okyanuslar ve mavi bir gökyüzü dikilmezse, insanlar da şarap rengi ve kırmızının öteki tonlarında, Mars’ın kumulları arasında kamuflaj olmuş hayaletlere dönüşmeliler, tıpkı Dünya’nın gökyüzünde diğer tüm o yıldızların arasında solgun mavi bir hayalete dönüşmesi gibi.
İnsanlar dünyaya olan özlemlerini nasıl dışa vuracak peki? Belki de kulaklarına takacakları küçük mavi küpeler ile. Öylesi bir ortamda nasıl takılar ortaya çıkar acaba? Bir dünya dışı kolonisinin ilk dönemleri yoğun bir çaba içinde geçeceği için insanlar takı takmak ya da benzeri şeylerle uğraşmaya vakit bulamayabilir. Yine de salgın hâlindeki anlaşılmaz hastalıklar, toplu ölümler, cinnetler ve ağır iş yükü insanları bunalttıkça onlar da teselli arayacak bir şeylere yöneleceklerdir. İnsanların teselli aramaya başladığı ilk yer neresi olabilir? Kendi kalpleri? Kalp uzun zaman önce akıp giden lavların bıraktığı yer altı tünelleri gibi boş odacıklarla doludur ve orada tesellinin oluşması için insanların küçük bir hareketi yeterlidir. Mesela kulağına bir küpe takmak ya da saçını yan tarafa yatırmak gibi görünüşü bir anda tamamen değiştiren ve heyecan yaratıcı (küçük) hareketler gibi.
Saçtan bahsetmişken, Marslılar saçlarını nasıl şekillendirecek? İnsanları zaman içerisinde düşünürken kıyafetlerine ek olarak saç şekillerini de gözümüzün önünde canlandırabiliyoruz. 20’li yıllardaki saç kesimleri ile 70’lerdeki saç kesimleri birbirinden bir hayli farklıyken, Mars’ta durum nasıl olacak? Kim bilir belki de koloninin ağır şartları yüzünden Marslılar’ın (kadın erkek fark etmeden) tamamen saçları dökülecektir. Yeni nesil Marslılar ise saçları olmadan doğacaktır. Saçların Mars gibi bir yerde ne gibi bir işlevi olabilir ki? Belki de onlardan kurtulmak en iyi seçim olur. Bunların haricinde koloniciler Mars’ta birtakım yaratıkların kemiklerine ulaşırsa, o zaman insanlar gizli gizli tarihin görmüş olduğu en etkileyici ve en egzotik takıları bu kemikler aracılığıyla yaratabilir Tıpkı çok çok eski zamanlarda, insanların kemikler ve doğanın sunduğu diğer basit şeyleri kullanarak aksesuarlar yaratması gibi. Fakat bu sefer durum ilk insanların ilkel ve masum zevklerinden daha da öte, bir fethin sembolizasyonu, insanların zaman ve uzay karşısındaki ilk ve en önemli başarılarından birinin cisimleşmesi olacak.
Hazırlayan: Tuğrul Sultanzade