Kuzey Kore dışarıya kapalı bir ülke. Haddi hesabı olmayan otoriterliğinin ve hemen her şeye başka bir gerçeklikten gelmiş gibi görünen alternatifler üretmesinin etkisiyle oldukça mistik bir havaya sahip. Ülke hakkında çok az şey biliniyor, elde edilen bilgilerin büyük kısmı ise ülkeden kaçmayı başaranlar tarafından aktarılıyor. Kuzey Kore’ye dışarıdan ulaşmak zor, Kuzey Kore’den dünyaya ulaşmak da hemen hemen imkânsız. Yine de teknolojinin yardımıyla bazı kişiler dünyaya açılmayı, en azından dışarıda olup biten şeylerden az da olsa haberdar olmayı başarıyor. Lumen isimli bir kuruluştan gelen haberlere göre, bazı Kuzey Koreliler akıllı telefonlarını jailbreaking denen bir yöntem sayesinde hükümet propagandasından ve denetiminden kurtarmayı başarmış görünüyor.
Kuzey Kore’de bir süredir Arirang isimli akıllı telefonlar üretilip satılıyor. Arirang’a ek olarak Pyongyang Touch isimli akıllı telefonlar da Çin’de üretilip Kuzey Kore’ye getiriliyor. Bu telefonlar Android işletim sisteminin klonları ile çalışıyor. Arirang telefonların yerli üretim olduğu, dokunmatik ekranları ve yüksek pikselli kameraları bulunduğu bildiriliyor. Fakat Arirang telefonların sahiden de Kuzey Kore’de üretildiği tam olarak kesin değil. Bir ihtimal, önce Çin’de üretilip sonra Kuzey Kore’ye taşınıyor ya da bazı parçaları Çin’de hazırlanıp Kuzey Kore’de birleştiriliyor olabilir. Kuzey Kore’deki benzer teknolojiler de en az ülkenin kendisi kadar mistik ve tuhaf. Notel isimli EMP’ler, Samjiyon ve Ullim isimli tabletler… Elbette tüm bu teknolojiler hükümet tarafından yoğun bir denetime tabi tutuluyor ve büyük oranda propaganda için kullanılıyor. Ancak jailbreaking sayesinde kimi Kuzey Koreliler ellerindeki cihazları dış dünyadan bilgi almak için kullanmaya başlamış gibi görünüyor.
Jailbreaking, kısaca özetlemek gerekirse, üreticinin hâlihazırda sunduğu yazılımlardan farklı bir yazılım yükleyebilmek için telefonun açıklarından faydalanmaktır. Dünyanın hemen her yerinde yapılan bir şey aslında, üstelik son derece zararlı ve tehlikeli de. Apple ya da Google bazlı işletim sistemlerinin izin vermediği bazı yazılımları bu sayede yükleyebilirsiniz, bununla birlikte başınıza zibilyon tane belanın açılmasına da sebep olabilirsiniz. Ancak Kuzey Koreliler için durum çok daha farklı. Kuzey Kore’deki akıllı telefonlar aslında bir çeşit akıllı telefon simülasyonundan ibaret. Bir akıllı telefonda olması gereken bütün özelliklere sahipler, ama sadece hükümet tarafından uygun görülen uygulama ve propaganda ile doldurulmak şartıyla. Wi-fi bağlantısı için gerekli özellikler var ama bağlanmanıza izin verilen yerel ağlar sınırlı. Üstelik her telefon rastgele zamanlarda ekran görüntüsü alan bir güvenlik yazılımı ile birlikte geliyor. Kullandığınız telefonun sürekli olarak rastgele bir şekilde ekran görüntüsü aldığını ve bu ekran görüntülerinin de telefonun asla ulaşamayacağınız bir bölümünde tutulduğunu düşünün… Kuzey Koreliler için durum tam olarak bu.
Kuzey Kore’de üretilen ya da en azından kullanımı onaylanan akıllı telefonlara hükümet imzası olmayan herhangi bir yazılım yüklenemiyor. Yüklendiği takdirde de kendiliğinden siliniyor. Geçmişte bu sıkı güvenlik kontrolü, Pyongyang 2425 model telefonda ilginç bir soruna sebep olmuştu. Telefon kendi içerisinde bulunan görselleri, metinleri, zil seslerini vs. bile yabancı yazılım olarak tanımlayıp açmıyordu. Bu durum da telefonu kullanmayı bir hayli güçleştiriyordu.
İnsanlar akıllı telefonların ne kadar güçlü cihazlar olduğunu keşfetmiş olmalılar, hükümet de akıllı telefonların ne kadar tehlikeli olabileceğini tabii! Hükümet her ne kadar akıllı telefon kullanımını denetim altında tutmaya çalışsa da, insanlar bu baskıdan bir nebze olsun kaçmanın bir yolunu buluyor. Aslında Kuzey Kore’de teknoloji, öteden beri hükümet ile vatandaş arasında süregiden üstü örtülü bir savaştan farksız. Kuzey Kore’ye Çin üzerinden her türlü ucuz teknolojik ekipman kaçak yollardan giriyor. Dolayısıyla Kuzey Kore’deki insanlar aslında düşündüğümüz kadar dünyadan bihaber değil. Evlerinde yabancı film DVD’leri, oyun konsolları gibi ürünleri saklıyor ve hatta bunları gıda gibi önemli malzemeler ile değiş tokuş bile yapıyorlar.
İşte, Kuzey Koreliler’e telefonlarını daha özgürce kullanma imkânı sağlayan jailbreaking uygulamaları da Çin üzerinden ülkeye getiriliyor. Telefonu bir bilgisayara bağlayarak uygulamalar aktarılıyor. Tabii uygulamayı açabilmek için telefonu kandırmak gerekiyor. Uygulama başarıyla açılırsa kullanıcılara kök erişimi sağlanıyor, bu sayede telefonda neyi silip neyi ekleyebileceklerine karar verebiliyorlar. 2020’de çıkan yeni bir yasaya göre, telefonlara benzer uygulamalar indirmenin cezası üç aylık çalışma kampı… Telefonlarında hükümet denetiminden geçmeyen uygulamalar ve propaganda önleyici programlar bulunduranlara kesilecek ceza ise 50,000 ila 100,000 Kuzey Kore wonu arasında değişiyor. Ülkedeki ortalama maaşlar ise 5000 ila 10,000 won arasında. İnsanlar bu cezalara rağmen telefonlarını hacklemeye devam ediyor.
Bir ilticacının belirttiği üzere, Kuzey Kore nüfusunun yüzde onu telefonlarına jailbreaking uygulamaları indirmiş durumda. Hatta bunu bir çeşit yer altı iş sektörüne dönüştürenler bile var. Para karşılığı hükümet tarafından telefonlar için oluşturulan kilidi kırıyorlar. Bu sayede güvenlik yazılımı tarafından alınan ekran görüntülerinin depolandığı alan da temizlenebiliyor. Çoğu Kuzey Koreli telefonlarını bu yüzden kırmak istiyor çünkü ekran görüntülerinin depolandığı alan temizlendiğinde telefonun değeri de yükseliyor. Bir ağaç kabuğunun katmanları gibi, o ekran görüntülerinin fazlalığı da bir telefonun yaşını ele veriyor. Telefon yepyeni görünse bile, ekran görüntüleri fazlaysa satış değeri de otomatikman düşüyor.
Telefonlara jailbreaking yapan kesimin tek amacı para değil, içlerinden bazıları yurttaşlarının teknolojiye daha özgür bir erişim sağlayabilmesi için onlara bu hizmeti ücretsiz sunuyor, elbette ki büyük bir riski göze alarak…
Hazırlayan: Tuğrul Sultanzade