Hafta boyunca okuldu, dersti, vizeydi, finaldi, toplantıydı, müşteriydi, patrondu, oydu, buydu, şuydu derken canınız çıkmış. Neyse ki bir milyar yıl ötede gibi görünen cuma günü tam zamanında gelip imdadınıza yetişiyor. Ne yapmalı, haftanın yorgunluğunu nasıl atmalı? Dışarı çıkmaya üşenince, şöyle ayaklarınızı uzatıp eşinizle, dostunuzla bir film izlemeye karar veriyorsunuz. Şu mu olsun, bu mu olsun derken bir film seçip izlemeye …
Devamını gör »Grev | Kadri Kerem Karanfil (Kısa Öykü)
Rasim Usta perdeyi aralayıp sokağa baktı. Gelen giden yoktu. Öylece oturacağına kendini oyalasa fena olmayacaktı. Heyecandan eli ayağı titriyordu. Türk Sanat Müziği kanalını açıp bet sesiyle mekanik soliste eşlik etmeye başladı. Mekanik otuz yaşlarında görünüyordu. Kumral saçları özenle taranmıştı. Üzerindeki ceket ışıkların altında parıldıyordu. Rasim Usta bir mekaniğin şarkıları böyle içten okuyabilmesine hep şaşırmıştı. Tamam, görünüş olarak bize benziyor olabilirlerdi, …
Devamını gör »Yıldız Savaşları Orijinal Üçleme: 8 Bit Sinema
8 Bit Cinema, orijinal Star Wars üçlemesini 80’lerden kalma bir video oyununa dönüştürdü. Özellikle 80’lerde çocuk olup da video oyunlarıyla büyüyen neslin tebessümle izleyeceği bu kısa video, orijinal üçlemeyi özetler nitelikte. Keyifli seyirler. Güç sizinle olsun.
Devamını gör »Spare Parts: Bir Başarı Öyküsü
Carl Hayden Lisesi’nin tarihi, bünyesine katılan yeni bir öğretmen ile sonsuza dek değişecektir. Bu öğretmenin adı Dr. Fredi Cameron’dır (George Lopez). Fredi daha önce özel sektörde çalışmış, öğretmenlik deneyimi olmayan bir isimdir ve on beş sene düzenli olarak çalıştığı işin ardından girdiği hiçbir işte üç dört aydan fazla tutunamamıştır. Kısacası öğretmenlik için ideal bir isim gibi görünmemektedir. Ancak doğum iznine …
Devamını gör »Gereksiz Adam | Kadri Kerem Karanfil (Kısa Öykü)
Kemal kapının eşiğinde dikilen karısına baktı. Selime’nin yüzü solgundu. Her an bayılacak gibi durmaktaydı. Yine de gülümsemeye çabalıyordu. Kemal de zoraki gerdi dudaklarını. Her şeyden habersiz Rüzgâr dışarı fırlayıp babasının üzerine tırmandı. “Bana bisiklet alır mısın baba?” Kemal alırım demek istedi, diyemedi. Daha beş yaşında olan oğlunu kandırmayı kendine yakıştıramamıştı. “Şu karşı evdeki çocuğun bir bisikleti var baba, öyle hızlı …
Devamını gör »Şeytan Geçidi: The Dyatlov Pass Incident
İnsan, tarih boyunca olaylara gizem katma konusunda hep hevesli olmuştur. Her şey birisinin gölde sıradan bir cisim ya da gökyüzünde tanımlayamadığı bir görüntü görmesiyle başlar. Artık gölün üzerinde sürüklenen bir kütük, tarih öncesinden kalma bir deniz canavarına; Venüs gezegeni (ya da uçan bir balon) ise uzayın derinliklerinden gelen bir uzay aracına dönüşmüştür. İşte o andan sonra işin ardındaki sır perdesini …
Devamını gör »Bir E.T. Hikayesi: Super 8
Çocukken hep havalı bir odam olsun isterdim. Duvarlarında korku filmi posterlerinin asılı durduğu; geceleri penceresinden atlayıp kaçabileceğim; oyuncak askerler, figürler, çizgi romanlar ve bunlara benzeyen daha bir sürü şeyle dolu bir oda. Bu havalı oda hayali nereden mi çıkmıştı? Tabii ki 80’lerin son yıllarında ve 90’ların başında videokasetlerden izlediğim filmlerden. O yıllarda, bir grup çocuğun arkadaşlıklarını ve maceralarını anlatan her …
Devamını gör »Tozlu Raflardaki Bilimkurgu
Sahaf sözcüğü, Türk Dil Kurumu’nun Genel Türkçe Sözlüğü’nde, “Genellikle kullanılmış ve eski kitap alıp satan kitapçı,” olarak tanımlanıyor. Elbette doğru fakat eksik bir tanımlama bu. Sahafların işi yalnızca ikinci el kitapları, dergileri alıp satmak mıdır? Değildir tabii ki. Bir sahafın her şeyden önce donanımlı olması gerekir. Kitaplarla sıkı dost olması gerekir. Kendisinin de bir kitap kurdu olması gerekir. Dükkânını ziyaret …
Devamını gör »Bir Bradbury Şaheseri: Karahindiba Şarabı
“Saat alarmları hafifçe çıngırdadı. Adliye binasının saati gümledi. Onun elinden fırlatılmış bir ağ gibi kuşlar ötüşerek ağaçlardan fırladı. Bir orkestrayı yöneten Douglas, doğu göklerini işaret etti. Güneş yükselmeye başladı. Kollarını kavuşturdu ve bir sihirbazın gülümsemesiyle gülümsedi. Evet, efendim, diye düşündü, ben bağırınca herkes sıçrıyor, herkes koşuyor. Güzel bir mevsim olacak. Şehre son kez parmaklarını şıklattı. Kapılar çarpılarak açıldı; insanlar dışarı çıktı. 1928 yazı başlamıştı.” Karahindiba …
Devamını gör »Kısa Bilimkurgu Filmi: Bibo
Bazen gerçek tüm acımasızlığı ve ağırlığıyla üzerimize çullandığında ve onu değiştirmemizin hiçbir yolu olmadığında çareyi hayal dünyalarına sığınmakta buluruz. Bazen devam edebilmenin tek yolu budur: Hayal dünyalarına sığınmak ve hayatımızın en parıltılı anlarını yeniden ve yeniden düşlemek. Tıpkı Anton Chistiakov ve Mikhail Dmitriev’in yazıp yönettiği kısa filmin kahramanı Bibo’nun yaptığı gibi. İyi seyirler…
Devamını gör »