Seksenlerin başında, birkaç parlak öyküsüyle henüz sadece bilimkurgu çevrelerinde tanınan William Gibson, dalgalanışını bugün de gözleyebildiğimiz bir bilimkurgu hareketi başlatacak ilk romanı, Neuromancer’ı yazmıştı (1984). Çerçevesi bu romanda çizilmiş olan bir edebi tarz ve onun yol açtığı harekete ise, “siberpunk” etiketi yapıştırıldı. Neuromancer yapay zeka, teknolojik beden dönüşümleri ve fütüristik araç gereçler gibi BK türünün birçok motifini yetkin biçimde kullanmıştı. Bununla …

Birçok insan uykusunda kabus görmüştür. Bazı talihsiz olanlarımız ise kabusu bizzat yaşamıştır. İster uyurken ister uyanıkken olsun, kabus rahatsız edici ve ürkütücü bir deneyimdir. Herhalde kabusları da derecelendirmek olasıdır; ama en iyisini yine de yaşayan ya da onunla karşı karşıya kalan anlayacaktır. Uyanınca kabus sona erer ve rahatlarsınız, ancak yaşarken karşılaştığımız kabusları ise imkanlarımız ölçüsünde atlatmaya veya onunla başa çıkmaya …

1970’li yıllarda yüksek öğrenimini astronomi dalında yapmak isteyen bilime meraklı çocuk, dönemin bu alandaki en ünlü bilim insanlarından Carl Sagan‘a bir mektup yazar. Sagan, çocuğu çalıştığı yeri görmesi için davet eder ve 20 Aralık 1975 günü buluşurlar. Sagan, o sıralarda oldukça popüler ve yoğun bir insan olmasına rağmen yine de ziyaretçisine çalıştığı ortamı gezdirir ve ona, çeşitli konular hakkında tartışabilecek …

Chappie’ye değinmeden hemen önce Güney Afrikalı yönetmen Neill Blomkamp hakkında bir kaç kelam etmek gerekiyor. Blomkamp’ın 2009 yılında gösterime giren ilk uzun metrajlı filmi District 9 ile yakaladığı büyük çıkış bilimkurgu sineması açısından heyecan vericiydi. Bilimkurgu sineması kılıfında insan türünün ne kadar “insan” olup olmadığı Blomkamp’ın odaklandığı noktaydı ve bir uzaylının gözünden “modern” dünyanın tüketen ve öğüten zihniyeti olan insanlığı …

“Yeni dünyalar keşfetmek, yeni uygarlıklar aramak, daha önce hiç kimsenin gitmediği yerlere cesurca gitmek…” Uzay Yolu (Star Trek) dizisinin her bölümünün başında Kaptan Kirk’ün sesinden bu kelimeler tekrarlanır. Ardından da uzay gemisi Atılgan’ın çeşitli yönlerden görüntüsü ekranda belirir. Biz izleyiciler olarak o zaman anlarız ki, hiç kimsenin daha önce gitmediği yerlere bu uzay gemisi ile gidilecektir. Türkçe’de Atılgan olarak bilinen …

1921’de Polonya’da doğan Stanislaw Lem, uzun bir süre tıp eğitimi gördü. Doktor olarak mezun olmasına kısa bir süre kalmışken İkinci Dünya Savaşı başladı ve eğitimini yarım bırakmak zorunda kaldı. Almanların Polonya’yı işgal ettiği günlerde otomobil tamirciliği ve elektrik teknisyenliği yaptı. Tanınmış bir romancı olduktan sonra, otomobil tamirciliği ve elektrik teknisyenliği deneyimini bazı romanlarında kullandığını açıkladı. Kurguladığı kimi uzay gemilerinin teknik aksamını …

Bölüm Sayısı : 52 Yönetmen : Ryousuke Takahashi 7213 yılında insanlık 200 gezegenden daha da fazlasına yayılmış; ama bu ilerleme değil, bölünme ve parçalanma getirmiştir. Kolonizasyonun büyük kısmını barındıran Astragius galaksisindeki 2 karşıt organizasyon, Gilgamesh Konfederasyonu ve Balarant Birliği arasında uzun süredir -yaklaşık 100 yıldır- sürmekte olan savaş her iki tarafa da ağır zayiatlar verdirmiştir ve savaş hiçbir ateşkes olmaksızın …

Matrix filmlerindeki sahnelerde kullanılan renkler, farklı durumları ve varoluş şekillerini temsil eder. En belirgin olanı şüphesiz yeşil renktir. Yeşil, aklı temsil etmektedir. Örneğin gerçek olmayan, sadece aklın var olabildiği, kuralların akıl ile eğilebildiği Matrix, yeşile çalan bir renktedir. Hatırlayacağınız gibi ilk Ajan Smith‘in takım elbisesi de yeşilimsidir; fakat 2. filmde Smith, artık sistemin bir parçası olmadığı için elbise rengi diğer …

Svoriin, Stargate evreninde gördüğümüz halkı yok olan gezegenlerden biridir. Geçmişinde oldukça kalabalık bir nüfusa ve gelişmiş bir uygarlığa sahipken, SG-1‘in 2. sezonunda karşılaştığımız “infestation fly” adlı böcek yüzünden 3-4 yıl içinde adeta bir hayalet gezegene dönüşmüştür. Uygarlığın ve gezegendeki nüfusun kökeni Dünya’dır. İnsanlar Goa’uld sistem lordu Ra‘nın Dünya’yı ele geçirmesi üzerine Asgard ırkı tarafından İskandinavya bölgesinden toplanıp gezegene getirilmiştir. Gezegenin koruyucusu …

Evet, böyle bir olasılık var. Bununla beraber, evrenin ya da galaksimizin farklı köşelerinde Dünya üzerindeki insan uygarlığından çok daha gelişmiş uygarlıkların varlığı daha büyük bir ihtimal. Bugünkü bilgilerimize göre; uygun şartlar mevcutsa, Dünya benzeri bir gezegende karbon temelli yaşam zaten kendiliğinden gelişiyor. Bunu defalarca, dünyanın her köşesinde test ettik, gözlemledik ve onayladık. Sadece Samanyolu’nda; dünya benzeri şartları (uygun ısı, yerçekimi, …