Sinan İpek

Yazar, çizer, düşünür, öğrenir ve öğretmeye çalışır. Temel ilgi alanı Bilimkurgu yazarlığıdır. Bunun dışında Matematik, bilim, teknoloji, Astronomi, Fizik, Suluboya Resim, sanat, Edebiyat gibi konulara ilgisi vardır. Ara sıra sentezlediklerini yazı halinde evrene yollar. ODTÜ Matematik Bölümü mezunudur ve aşağıdaki başarılarıyla gurur duyar:TBD Bilimkurgu Öykü yarışmasında iki kez birincilik, 2. Engelliler Öykü yarışmasında birincilik, Ya Sonra Öykü Yarışması'nda finalist, Mimarlık Öyküleri Yarışması'nda finalist, 44. Antalya Altın Portakal Belgesel Film Yarışmasında finalist. Ithaki yayınları Pangea serisinin 5. üyesi "Beyin Kırıcı" adlı bir romanı var.
renkli gorusun evrimi

Renkli Görüşün Evrimi

Her şeyden önce doğada renk diye bir şey olmadığını belirtmeliyiz. Renk beyin tarafından üretilen bir algıdır. Işık dediğimiz elektromanyetik tayfta farklı dalga boylarını farklı renklerle eşleştiriyoruz. Bu yazıda aşağıdaki sorulara yanıt arayacağız: Kaç tane renk görebiliyoruz? Neden 7 tane renk ismi var? Herkes renkleri bizim gibi mi görüyor? Renkli görüş nasıl evrimleşmiştir? Şimdi bu sorulara yanıt bulmaya çalışalım. Kaç Tane …

Devamını gör »
Heterotrof ve Ototrof

Heterotrof ve Ototrof Hipotezleri

Yaşamın ortaya çıkışına dair iki temel hipotez vardır. Bunlardan birisi hetetrof hipotezi, diğeri de ototrof hipotezidir. Hetetrof hipotezi, ilkin tüketicilerin ortaya çıktığını savunur. Buna göre ilk ortaya çıkan canlı (proto-bakteri) hetetroftur, yani besinini dışarıdan alır. Kısaca, ilk canlı kendi enerjisini kendisi üretemeyen, dışarıdan doğrudan besin alan bir canlıydı. Ototrof hipotezine göre ilk canlı bir ototroftur, yani kendi besinini kendisi üreten …

Devamını gör »
zararli isinlar

Zararlı Işınlar

Radyasyon! Işın! Elektromanyetik ışınlar! Morötesi, kızılötesi, x ve gama ışınları… Mikrodalga fırınlar, cep telefonları!… Bu sözcükler birçok insanı ürkütmeye yetiyor. İnsan sağlığına zararlı oldukları söyleniyor. Öyleyse neden hayatımızda varlar? Daha da önemlisi, gerçekten zararlılar mı? Uzmanlar “ışın” dedikleri zaman aslında birbirinden farklı şeyleri kastedebilirler: Elektromanyetik dalga (yani bildiğimiz ışık) ve Çok hızlı hareket eden atom altı zerrecikler. Ama şurası kesin …

Devamını gör »
cehalet

Artık Cehalet Yasak

“21. yüzyılın câhilleri, okuma yazma bilmeyenler değil; yanlış öğrendiklerini unutamayan, yeniden öğrenmeye, değişime ve dönüşüme açık olmayanlar olacaktır.” -Alvin Toffler Bilgi çağında cehalet hiç bir şeyin bahanesi olamaz. Okuma yazma bilen her insan için bilgi birkaç tuş ötede. Artık kütüphaneye, üniversiteye, ansiklopedilere başvurmadan birçok konuda bilgi edinmenin yolları var. O halde “cehalet” hiç bir olumsuzluğun bahanesi değildir. Elbette bir bilgi …

Devamını gör »
homo bene

Yeni Bir İnsan: Homo Bene

İnsanın doğayı kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmeye başlaması buzul devrinin sona ermesinden bugüne en az otuz bin yıldır devam ediyor. İnsan önce büyük av hayvanlarını yok etti. Tarih ilerledikçe, daha da etkili bir avcıya dönüştü. Bir aslan on avlanma girişiminden sadece birinde başarılı olurken, insan geliştirdiği avlanma teknikleri sayesinde yüzde yüz başarılı hale geldi. Aslan zayıf, hasta, yaşlı ve yavruyu avlarken; insan, …

Devamını gör »
petrol

Türkiye’de Petrol Neden Yok?

Esasında Türkiye’de petrol vardır, ama fizibil değildir. Yani yataklardaki petrolün değeri çıkarma masraflarını karşılamaz. Petrol arama masraflı bir iştir ve açılan kuyuların maliyetini karşılayacak miktarda petrol bulunamadığı zaman kuyular kapatılır. Tabii doğal olarak şimdi soracaksınız, neden bütün komşularımızda var da bizde yok? Sorunun yanıtını zaten verdik: Petrol var, ama fizibil değil. Bunun nedeni ise ülkemizin coğrafyasının özelliğinde yatar. Türkiye, dağlık …

Devamını gör »
roman kahramani

Batı Edebiyatında Roman Kahramanının Düşüşü

Roman kahramanının tarih içinde kendine özgü bir gelişimi vardır. Bu kahraman tipolojisi, yaşamına bir çılgın olarak başlamış ve sonunda başladığı nokta olan deliliğe dönmekten kendini kurtaramamıştır. Sanki hiç yol almamış; yüzlerce yazar onu işleyip geliştirmemiş gibi ilk çıktığı yerde, Don Kişot’un değirmeninde beklemektedir bizi. İlginç bir kaderdir bu… Gerçekten de modern batı romanı ve onun talihsiz kahramanı, Binbir Gece Masalları, …

Devamını gör »

Dünyayı Değiştiren 5 Buluş

Ateş Fosil kayıtlarına göre ateş dünyada en azından 440 milyon yıldır var. Bu tarihten kalma fosilleşmiş karbon yatakları (yangın kalıntısı) bulunmuştur. Ateşin varlığını bitkilere borçluyuz. Bitkiler hem ateşin yanması için gereken oksijeni ürettiler hem de yakıtı sağladılar. Şimşeklerin yol açtığı orman ve çayır yangınlarını bilen insanoğlu, ateşi tanıyor ve ondan korkuyordu. Ateşin bulunuşu derken esasında ateşi kontrol etme becerisini kastediyoruz. …

Devamını gör »
Dilin Matematiği

Dilin Matematiği

Birçok insanın matematiği ürkütücü bulmasının nedeni onun özel bir dil kullanmasıdır. Bu özel sembolik dil, çok basit olmasına rağmen insanları ürkütmektedir. Oysa bir çok insan doğal matematikçidir ama bunun farkında değildir. Alışveriş yapmak için dışarı çıkmayı düşünen bir ev kadını, uğrayacağı yerleri ve bu amaçla gideceği optimal yolu kafasından hızla geçirirken aslında bir matematikçi gibi davranmaktadır. Matematiğin en ünlü problemlerinde …

Devamını gör »

Yaşamın Ortaya Çıkışı ile İlgili İki Temel Varsayım

Yaşamın ortaya çıkışı ile ilgili şu iki şeyden ya biri ya öteki doğrudur: 1. Yaşam, sıradan bir olaydır. Tıpkı yağmurun yağması, suyun sıfır derecede donması, yıldızların oluşumu gibi… Benzer koşullarda benzer sonuçlar ortaya çıkar. Söz gelişi eğer bir evrende gazlar ve kütle çekim kuvveti varsa, yıldızların oluşması kaçınılmaz olur. O halde yıldızların evrenin her köşesinde oluşmasını bekleriz ki zaten öyle …

Devamını gör »