Image Comics etiketiyle yayınlanan çizgi roman, genel olarak boyutlar arasında kaybolmuş bir ekibin hikayesini anlatıyor. Ayrıca serinin Arkabahçe Yayıncılık tarafından dilimize kazandırılan bu ilk cildinde, ekibin lideri Grant McKay‘ın iç hesaplaşmalarına da şahit oluyoruz. İncelediğimiz bu cildin adı “Sonsuza Kadar Düşme Yolları“. İsim kitaba çok uyuyor çünkü ekip boyutlar arası yolculuk makineleri olan “Sütun” bozulunca rastgele evrenlere yolculuk yapıyor ve sonunda evlerine dönmeyi bekliyorlar. Yolculuk yaptıkları evrenlerde farklı habitatlar, çeşitli uzaylı türleri ve alternatif tarih senaryoları gibi pek çok ilgi çekici şeyle karşılaşıyorlar. Şimdi hikayeyi daha derinlemesine inceleyeceğiz. Dolayısıyla yazımız bolca sürprizbozan (spoiler) içerecek.
Kitabı açtığımızda ilk gördüğümüz şey Matteo Scalera‘nın muhteşem şekilde çizdiği ve Dean White‘ın da aynı şekilde başarıyla renklendirdiği farklı bir Dünya tasviri oluyor. Dev kaplumbağalar ve dinozorların olduğu, gelişmiş kurbağa ve balık insanların birbirleriyle çatıştığı bu dünyada ana karakterimiz Profesör Grant ve ekipten Jen‘in balık insanlardan kaçmalarını ve hayatta kalma çabalarını görüyoruz. Rick Remender‘ın bize anlatmak istediği hikaye de tam burada başlıyor. Grant McKay’ın ailesiyle ilgilenmek yerine kara bilimle uğraştığını ve şimdi bunun cezasını çektiğini kendi ağzından dinliyoruz. Bu sırada Jen uçurumdan yuvarlanarak ölüyor ve Grant’ın karamsar düşünceleri artarak bizi de karamsarlığa sürüklüyor.
Grant, balık insanlardan kurtulmaya çalışırken bu sefer de yanlışlıkla kurbağa insanların mağarasına giriyor. Kurbağa insanlar dilleriyle elektrik yayabildikleri için çok tehlikeliler. Grant, mağarada kendini daha da tehlikeye atarak işkence mağduru bir balık kadını kurtarıyor. Böylece ana kahramanımızın bir kahraman veya en azından iyi biri olduğunu öğreniyoruz. Mağaradan kurtulan Grant, sütunun ve ekibinin yanına gidiyor. Ekipte kara bilimle uğraşan Anarşist Bilim Adamları Topluluğu (ki Grant bu topluluğun başkanı) üyeleri dışında Grant’ın çocukları, güvenlik görevlisi Ward ve projeye finansal desteği sağlayan iş adamı Kadir de var. Ekip Sütun’un sabote edildiğini ve rastgele zamanlarda sıçramak için ayarlandığını fark ediyorlar.
Sütun ekibi başka bir evrene yolluyor. Bu evren kitapta gördüğümüz beş evren arasında benim favorim oldu. Çünkü bu alternatif tarih evreninde Avrupa’yı işgal eden kızılderililer görüyoruz. Tarih tersine işlemiş ve coğrafi keşifleri Avrupalılar değil Amerikalılar yapmış. Teknolojisi çok gelişmiş Kızılderililer ve onları Hintli sanan Avrupalılar hikayeye ayrı renk katmış. Kahramanlarımız bu evrendeyken biz de flashbac’klerle makineyi sabote eden kişinin Kadir olduğunu ve Grant’ın çocuklarının babalarını görmek için laboratuvara gidip belanın içine düştüklerini öğreniyoruz. Bu sırada yüzü görünmeyen gizemli bir adam, Kızılderilier’den kaçıp başka bir evrene yollanan ekibi takip etmektedir.
Yeni gittikleri evrende farklı uzaylı türlerin bulunduğu bir otele yerleşirler. Bu sırada kendilerini takip eden kişi Grant’ın çocuklarını kaçırır. Çocuklar kendilerini kaçıran kişinin yüzünü gördüklerinde hem sevinir hem de hayrete düşerler. Çünkü bu kişi anneleridir. Grant işin aslını çözer; başka bir boyuttaki Grant’ın icat ettiği sütun da bozulmuş ancak bu sütun patlayarak Grant’ın çocuklarını öldürmüştür. O boyutun Grant’ı ve karısı da, boyutları gezerek başka bir boyuttaki çocuklarını almak istemektedirler. Ancak fark ederler ki bizim Grant’ımız hariç tüm Grant’ların çocukları ölmüştür. Grant’tan çocukları isterler, çünkü onların da ölmesinden korkmaktadırlar. Ancak Grant çocuklarını kurtarır ve son anda sütuna yetişerek ekibiyle yeni bir boyuta ışınlanırlar.
Grant geldikleri bu karlarla kaplı dünyada Kadir ile tartışır ve sütunu onun sabote ettiğini anlar. Kavga ederler ve bir mağaraya yuvarlanırlar. Kadir, Grant’ı mağarada bırakarak sütuna gider ve son panelde Grant’ı almadan başka bir boyuta ışınlandıklarını görürüz.
Sonuç olarak Kara Bilim orjinal konusu, sürükleyici hikayesi, muhteşem çizimleri ve etkileyici sürprizleri ile benden tam not aldı. Çeviri ve editörlük de gayet özenli. Kara Bilim ilk cildi ile kesinlikle muhteşem bir başlangıç yapmış ve hikayesinin devamını merak ettirmeyi başarmış.