Karanlığıyla İçine Çeken 8 Bilimkurgu Mangası

Bilimkurgu, evrendeki tüm olasılıkları kapsayacak kadar geniş bir hikâye yelpazesine sahip. En sevilenlerinin ise karanlık tarafa meyletmesi şaşırtıcı değil. Akira, Genma Wars, Giant Robo gibi mangalar, zifiri karanlık olmasa da bugün birer kült olarak anılıyor.

Bazı mangalar da politik yolsuzlukların, psişik denemelerin ve gizli toplulukların ötesine geçerek her şeyi zifiri karanlık hâle getirmeyi amaçlıyor. İşte o zifiri karanlık bilimkurgu mangaları bu içeriğin ta kendisi!

Dai Dark

Yazan & Çizen: Q Hayashida
7 Cilt, 50 Bölüm

Dorohedoro hayranlarının uzay temalı Dai Dark‘ı duymuş olması muhtemel. Manga, Regular Realm ve Dark Realm olarak ikiye ayrılmış bir evrende geçiyor. İlki uzaylılar ve robolar tarafından mesken tutuluyor ve Güneş Kütlesi tarikatının görüş alanının ötesindeki her şey burada bulunuyor. İkincisi ise sadece karanlık varlıkların erişebildiği, uzaylı kemiklerinin para birimi olarak kullanıldığı ve teknolojinin giderek tuhaflaştığı bir yer.

Zaha Sanko’nun kemikleri özellikle talep görüyor. Çünkü bu kemiklerin, sahiplerine istediği herhangi bir dileği gerçekleştirme gücü verdiği söyleniyor. Kaçırılma veya öldürülme korkusuyla büyüyen Sanko, bu söylentileri yayan kişiyi bulmak için iskelet koruyucusu Avakian ile birlikte galaksiyi dolaşmaya başlıyor. Dorohedoro gibi bu manga da kanlı karakter tasarımlarını ve kasvetli durumları kara mizah anlayışıyla birleştiriyor.

Bokurano

Yazan & Çizen: Mohiro Kitoh
11 Cilt, 66 Bölüm

Neon Genesis Evangelion, tipik ağır mecha serisi. İhanet, travma ve ahlaki değerlerle dolu hikâyeleri, hem izleyicilerin hem de okuyucuların aklında yer etti. Mangası o kadar karamsar ki anime uyarlamasının yönetmeni izleyiciye daha mutlu bir son vermek istedi. Bokurano da Neon Genesis Evangelion’dan ilham alan yapımlardan biri. Bokurano, on beş çocuğun bir plaj yakınında bilgisayarlar ve elektronik ekipmanlarla dolu bir mağara keşfetmelerini anlatıyor.

Mağaranın sahibi Kokopelli, tüm bu ekipmanları Zearth adında bir mecha video oyunu yapmak için kullandığını ve bu oyunda Zearth’ın Dünya’yı uzaylılardan koruduğunu söylüyor. Çocuklardan oyunu test etmelerini istiyor, kabul ettiklerinde ise Zearth’ı gerçek anlamda kontrol edebildikleri yeni bir dünyada uyanıyorlar. Ancak, başarılı her savaş sonrası ölebileceklerini ve Zearth’ların yaşam enerjisi ile çalıştığını anladıklarında artık çok geç.

Parasyte

Yazan & Çizen: Hitoshi Iwaaki
10 Cilt, 64 Bölüm

Parasyte, uzaylıların işgalini konu alan sıra dışı bir hikâye. Burun veya kulaktan girerek insan beynini ele geçiren, başları matkap gibi olan ‘Parazit’ adlı uzaylıları anlatıyor. Bu parazitler, insan etine olan isteklerini tatmin etmek için vücutları istedikleri şekilde büküp yeniden şekillendirebiliyor. Bir tanesi de Shinichi’nin beynini ele geçirmeye çalışırken sağ eline sıkışıp kalıyor.

Kendini Migi (Japonca’da “sağ”) olarak adlandıran parazit, Shinichi’nin vücudu üzerinde kontrol sağlamak için onunla mücadele etse de rakip Parazitlerle savaşmak için birlikte çalışıyorlar. Manga, tam bir body-horror örneği. Mangasını okumayıp 25 yıl sonra gelen anime uyarlamasını izleyenler buna katılmayabilir. Mangadaki vahşet ve karanlık hem hikâye hem çizim olarak animede daha az hissediliyor ve ağırlıklı olarak mangayı okumuş kişiler tarafından ‘overrated’ olarak yorumlanmasına neden oluyor. Yine de hem mangayı okuyanlar hem animeyi izleyenlerin birleştiği bir nokta var; Migi’nin ‘yaşamı anlamlandırmaya’ çalıştığı veda konuşması.

Gantz

Yazan & Çizen: Hiroya Oku
37 Cilt, 383 Bölüm

İnsanlar öldüğünde mutlu bir ahiret hayatına ulaşmayı, reenkarnasyon geçirmeyi ya da en azından huzur içinde yok olmayı umut eder. Gantz’ta Kurono ve Kato, yakın zamanda ölen diğer insanlarla birlikte sadece siyah bir küre tarafından işgal edilen boş bir dairede buluyor kendilerini. Bu küre Gantz olarak biliniyor ve hayatlarının artık ona ait olduğunu iddia ediyor. Gantz, onları silahlandırıyor ve görevlere gönderiyor. Amaçları, toplum içinde saklanan uzaylıları öldürmek ya da öldürmeyi denerken ölmek.

Her başarılı görev gruba puan kazandırıyor. 100 puana ulaştıklarında hayatlarını geri kazanabilecekler, daha iyi silahlar elde edebilecekler ya da ölmüş bir takım arkadaşlarını diriltebilecekler. Kurono ve Kato, ölüm oyunlarında anlam ararken sadece birinin ya da bir şeyin eğlencesi için cinayet işlemek zorunda olduklarından korkmaya başlıyor. Gantz’ın animesini izleyenler mangasına küsmesin ve hassas bünyeler için manganın açık bir cinsellik ve şiddet barındırdığını da aklından çıkarmasın.

Blame!

Yazan & Çizen: Tsutomu Nihei
10 Cilt, 66 Bölüm

Blame! içine girilmesi zor bir manga. Animesinin yüzeyselliği ile kıyaslanamayacak derinliğe ve karanlığa sahip bir manga daha.

Uzak bir gelecekte Killy adında bir siborg, Net Terminal Geni’ne sahip birini bulma arayışında; bu genetik işaretleyici, Megayapılar’ı kontrol edebilecekleri Netsphere’e erişim sağlamalarına olanak tanıyacak. Megayapılar, tüm Güneş Sistemi’ni kaplayan devasa labirent sistemi ‘Şehri’ ayakta tutuyor.

Bu basit bir görev değil. NT Geni’ne sahip olanların neredeyse tamamı öldürülmüş ve geri kalanların genleri bir tarikat tarafından yayılmış virüsle etkisiz hâle getirilmiş durumda. Ayrıca Şehir o kadar geniş ki, insanlığın geriye kalanları birbirlerinden milyonlarca mil uzaklıkta, karanlık köşeler ve dehşet verici canavarların pusuya yattığı çıkmaz sokaklarla izole edilmiş küçük yerleşim bölgelerinde saklanıyor. Dünya yaratımı ve zengin hikâyesi bir yana, içine çekilmesi gereken ağır bir atmosferi de var.

Shadow Star

Yazan & Çizen: Mohiro Kitoh
12 Cilt, 68 Bölüm

İlk başta Shadow Star basit, hatta hafif bir manga serisi gibi görünebilir. Ero-guro üzerinden karanlığını yansıtmaya çalışıyor ve bilimkurgu bağlantıları kadar fantastik bir dokuya da sahip.

Shiina tatildeyken dalış yapıyor ve boğulmaktan onu kurtaran denizyıldızı benzeri bir varlık keşfediyor. Bu varlığın ‘ejderha çocuğu’ olarak adlandırıldığını öğreniyor ve ona Hoshimaru adını veriyor. Buradan itibaren, ikisi gökyüzüne yükseliyor ve kendi ‘ejderha çocuk’larına sahip diğer çocuklarla tanışarak çeşitli maceralara atılıyor.

Ancak işler yavaş yavaş kötüleşiyor. Hoshimaru, iyi ya da kötü fark etmeksizin Shiina’nın iradesine göre hareket edıyor. Shiina’nın arkadaşları istismara uğruyor, işkence görüyor ve öldürülürken dünya yavaş yavaş ejderha çocuklarına sırt dönüyor. Kötüleri yenmek sadece masumların öldürülmesine yol açıyor ve işler daha da kötüleşiyor. Kısacası, beklenen son pek de neşeli değil.

The Two Faces of Tomorrow

Yazan & Çizen: James P. Hogan ve Yukinobu Hoshino
2 Cilt, 25 Bölüm

Osamu Tezuka ve 2001: A Space Odyssey‘den ilham alan Hoshino, bilimkurgu hikâyelerini manga olarak uyarlaması sayesinde adını duyurdu. The Two Faces of Tomorrow da onlardan biri.

Hoshino bu sefer, James P. Hogan‘ın aynı adlı kısa hikâyesini uyarlıyor. Stanford Torus uzay istasyonları gibi zor bilimkurgu kavramlarını detaylı bir şekilde işliyor. Tüm bunları yaparken, Spartacus adlı bir yapay zekânın hikâyesini hayata geçiriyor. Spartacus, bağımsız karar verme yetisini güvenli bir şekilde kullanıp kullanamayacağı konusunda aşırı derecede test ediliyor. Bu ise uzay istasyonunu feda etmek ile Dünya’ya karşı savaşmak arasında seçim yapmak zorunda kalmasıyla sonuçlanıyor.

Pluto

Yazan & Çizen: Osamu Tezuka ve Naoki Urasawa
8 Cilt, 65 Bölüm

Osamu Tezuka, Walt Disney ile karşılaştırılıyor, ancak Tezuka’nın eserleri sadece şarkılar ve gülücüklerden ibaret değil. Hatta Astro Boy, ölüm ve çocuk istismarı içeren bir arka plana sahip. Yine de fantastik bir bilimkurgu süper kahraman hikayesi. Naoki Urasawa, Astro Boy‘un hikâyelerinden birini manga için yeniden uyarlamaya karar verdiğinde işleri daha gerçekçi ve kasvetli bir hâle getirdi.

Pluto, bakış açısını Atom’dan Europol için çalışan android dedektif Gesicht’e kaydırıyor. Gesicht, ünlü bir robot savaş gazisi olan ve insanlık ile makineleri bir araya getiren Montblanc’ın cinayetini soruşturmakla görevlendiriliyor. Gesicht, Montblanc’ın cinayetinin arkasındaki komployu ortaya çıkarmak zorunda kalmanın yanı sıra insan ve makinenin zar zor anlaştığı eşit olmayan bir toplumun önyargılarıyla da yüzleşiyor.

Yeri gelmişken söyleyelim; mangasını okuyanların anime uyarlamasından uzak durmasını öneririz.

Kaynak