Dune Rahibeler Meclisi, Frank Herbert‘ın yazdığı Dune Serisi‘nin son romanıdır. 1985’te yayımlanan eser, geride cevaplardan çok sorular bıraktı. Frank Herbert 1986’da öldüğünde, bilimkurgu edebiyatındaki en büyük eserlerinden biri olan Dune’u mirası olarak bıraktı. Roman, ilk yayımlandığında büyük bir ilgi gördü ve Frank Herbert hayattayken New York Times’ın en çok satanlar listesinde iki numaraya kadar yükseldi. Üstad ölmeden önce Dune Serisi’nin yedinci kitabı için de çalışmalar yapıyordu. Bu çalışmaya yakın zamana kadar herkes “Dune 7″ diyordu. Herbert, öldüğünde geride bu çalışmaya ait yığınlarca not bırakmıştı.
Bilindiği gibi oğlu Brian Herbert ve Kevin J. Anderson üstadın bıraktığı evreni genişletecek eserler yazdılar. Bu hikayelerin ikisi hariç hepsi, üstadın yazdığı zaman aralığının öncesini anlatmaktadır. Serinin kronolojik sıralaması için sitemizdeki Dune Serisi Hangi Sırayla Okunmalı adlı yazıya göz atabilirsiniz. İkili, serinin meraklıları için üstadın “Dune 7” notlarından yola çıkarak Dune Rahibeler Meclisi’nin devamı niteliğindeki Dune Avcıları (Hunters of Dune) ve Dune’un Kum Solucanları (Sandworms of Dune)‘nı da yazmayı ihmal etmemişlerdir. Hikayede felsefe ve din, hayatın anlamı ve devlet yönetimi ile ilgili sonsuzmuş gibi görünen tartışmalara şahit oluyoruz. Aynı zamanda bu hikaye, Dune’un Tanrı İmparatoru ve Dune’un Kafirleri‘nden daha fazla aksiyon içeriyor.
Dune: Rahibeler Meclisi, Dune Kafirleri’nin on yıl sonrasından başlar. Şerefli Ana Matres tarafından yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya kalan Bene Gesseritler kendilerini savunmak zorundadır. Şerefli Ana Matres neredeyse tüm eski imparatorluk sınırlarına kadar evreni ele geçirmiştir ve Bene Gesserit artık Şerefli Ana Matres’in hedefi olmuştur.
Bene Gesserit’in Baş Annesi ile babası Miles Teg‘in hücrelerinden bir gula (eski benliğine sahip bir klon olarak) büyümüştür. Miles Teg, bilindiği gibi Bene Gesserit’in şimdiye kadar tanıdığı en büyük başar’dır. Teg’in gulası artık 10 yaşındadır ve anıları Duncan Idaho‘nun gulası tarafından uyandırılmak üzeredir. Bu durum bize, Dune’un Kafirleri’nde yer alan “orijinal” Miles Teg’in, gula Duncan Idaho’nun anılarını uyandırması olayını hatırlatmaktadır. Herkesin merak ettiği ise anıları geri çağrıldığında Teg’in, Bene Gesserit’e Onurlu Matres’e karşı yapılacak saldırıda liderlik edip etmeyeceğidir.
Rahibeler Meclisi pek çok sırrı barındırmaktadır. Ayrıca, serinin birkaç kitabında belirip sonra gözden kaybolan Scytale de Tleilaxu, ırkının son üyesi olarak karışımıza çıkar. Bir yok-gemi ile Rahibeler Meclisi Gezegenine gizlice nakledilen Scytale, birçok Tleilaxu ustası ve Paul Muad’Dib‘in de dahil olduğu önemli kişilerin hücrelerinin bulunduğu sıfır entropi tüpünü göğsünde taşımaktadır. Güvenliği için Scytale, Bene Gesserit’e Tleilaxu tarafından gula yaratmak için kullanılan axolotl tanklarının teknolojisini ve kendi ürettikleri yapay baharın genetik bilgilerini de verir.
Bu kitabın sonu şimdiye kadar yaratılmış en dramatik zirvelerden biridir ve çok az serinin bitişi bu kadar zekice yazılmıştır. Hikayenin yarattığı heyecan ve Herbert’ın büyük tutarlılığı, bu kitabı her bilimkurgu hayranı için okunması gereken hikayelerden biri kılıyor diyebiliriz. Tabii hikayenin herkese hitap ettiğini söylemek doğru olmaz, fakat ciddi bilimkurgu romanlarından hoşlananlar için, Dune: Rahibeler Meclisi keyifli bir okuma deneyimi sunuyor.
Bu evren duncan’dan binlerce yıl öncesinde geçmesine rağmen nasıl duncan bu evrende yer alıyor anlayamadım. Dune evreninde zaman yolculuğu yok, duncan klonu geçmişe gönderilmiş de olamaz.