Yazacak konu bulmakta zorlanmayan kişilerden misiniz? Özellikle okul çağındaki gençlerin çoğu, konu bir şeyler yazmak olduğunda yaratıcılığını yeterince konuşturamamaktan dert yanar. Neyse ki, içinde yaşadığımız çağın en iyi yanlarından biri de internette birçok farklı konuda güzel kaynaklar bulunabiliyor olması. Peki, bir bilimkurgu öyküsü nasıl yazılır, yazmaya nereden başlanır?
Direkt ipuçlarına geçmeden önce, dilerseniz bilimkurgunun ne olduğunu anlamaya çalışalım. Sonuçta temeli sağlam tutalım ki üzerine güzel bir yapı inşa edebilelim değil mi? Bilimkurgu ile uğraşmak, her şeyden önce bahsettiğiniz konu hakkında gerçekten bilgi sahibi olmayı gerektirir. Bilimkurgunun tam olarak ne olduğunu biliyor musunuz? Doğrusu, bu oldukça ilginç bir tartışma konusu. Bilimkurguyu okuduğunuz kitaplardan tanıyor olabilirsiniz. Özellikle gençler bilimkurgu kitaplarını ve filmlerini sever. Fakat bilimkurgu birkaç kelime ile nasıl tanımlanır?
En kısa ve anlaşılır tanımı unutulmaz bilimkurgu yazarlarından Isaac Asimov yapmış:
“Bilimkurgu, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin insanlık üzerindeki etkisi ile ilgilenen bir sanat uğraşıdır.”
Buradaki “bilim“, “teknoloji” ve “insanlık üzerindeki etkisi” ibarelerine özellikle dikkat etmelisiniz. Bilimkurguda bilim ve teknoloji büyük önem teşkil eder, ancak tanımda gördüğümüz “bilimsel ve teknolojik gelişmelerin insanlık üzerinde etkisi” vurgusu ise bilimkurgunun sadece temel bilimlerle değil, aynı zamanda sosyal bilimlerle de ilgilendiğinin altını çizmektedir. Hepimiz bir teknoloji çağında yaşıyoruz ve hayatlarımız hiç durmamacasına değişiyor. Ancak bilimkurgu mevcut teknolojilerle yetinmez, bunların da ötesine uzanır ve “şöyle bir şey icat edilseydi ne olurdu?” gibi birtakım sorular sorar.
En basitinden, eğer “ışınlanma” teknolojisi icat edilseydi hayatlarımız nasıl değişirdi dersiniz? Elbette bir yerden başka bir yere ışık hızıyla gidebilmek çok güzel. Peki ama ulaşım, nakliye gibi sektörlerde çalışan milyonlarca insana ne olacak? Dolayısıyla iş sadece kurgusal bir teknolojiyi icat etmekle bitmiyor, bu icadın toplumsal, ekonomik, hukuki ve hatta psikolojik boyutunu da düşünmek zorundasınız.
Eğer bilimkurgunun ne olduğunu ve üzerinde yükseldiği ana fikri anladıysak, artık bir sonraki adıma geçebiliriz: Bilimkurgu hangi konularla ilgilenir? Aslında bu sorunun tam ve kesin bir cevabı yoktur. Çünkü işin içine hayal gücü girdiğinde, bilimkurguya çok uzak gibi görünen bir olay ya da gelişme bile türün sınırları içine çekilebilir. Yine de bilimkurguda yaygın olarak kullanılan bazı temalar olduğunu söyleyebiliriz. Peki nedir bunlar?
Kuşkusuz ilk akla geleni zaman yolculuğudur. Aklınızda belirli bir konu yoksa, zaman yolculuğu iyi bir başlangıç noktası olabilir. Türün önemli yazarlarınca sıklıkla ele alınan bir diğer tema da uzay yolculuğudur. Hayal gücünüzü kullanarak kahramanlarınızı uzay yolculuklarına çıkarabilir, onlarla birlikte başka dünyaları keşfedebilir, ötegezegenlerdeki gelişmiş uygarlıkları odağınıza alabilirsiniz. Yine paralel evrenler, spekülatif teknolojiler, robotlar, sanal dünyalar da bilimkurguda yaygın olarak işlenen temalar arasında yer alır. Ya da belki geleceğe yönelik karamsar düşüncelere sahipsinizdir. Eğer öyleyse distopyalar kurgulayabilir, post-apokaliptik manzaralar yaratabilirsiniz. Küresel bir salgın, nükleer bir felaket ya da kozmik bir yıkım… Hepsi de kendi içinde ilgi çekici konular.
Buraya kadarki yolculuğumuz boyunca bilimkurgunun ne olduğunu, sıklıkla hangi konuları işlediğini gördük. Eh, belki şimdiye kadar kafanızda bir öykü konusu bile belirmiştir, kim bilir? O zaman sıra oturup kafamızdaki öyküyü yazmaya geldi diyebilir miyiz? Maalesef, hayır. Öncelikle şunu unutmamalıyız ki, her öykü bir sanat eseridir ve sanatta estetik önemlidir. Edebiyata estetiğini veren şey ise yazım hüneridir. Çok güzel bir konu bulsanız bile, bunu bir edebi estetik ve bütünlük içerisinde kaleme alamazsanız ziyan etmiş olursunuz. O nedenle dilimizi en şekilde öğrenmek, sözcük dağarcığımızı mümkün olduğunca genişletmek zorundayız. Kendinizi doğru, düzgün ve akıcı bir şekilde ifade edebilmelisiniz ki, yazdıklarınızı okuyan bir kişi satırlar arasında kaybolup gidebilsin. Bu ise pratik yapmakla, bol bol okumakla, dilinizin yazım kurallarını ve inceliklerini bilmekle mümkün. Evet, iyi yazabilmek biraz emek ve bilgi istiyor, ama hevesli biri için öğrenilmesi çok da zor değil.
Peki ya bilimkurgu yazmak? Açıkçası bilimkurgu yazabilmek için dile yeterince hâkim olmak tek başına yeterli değil. Bilimkurgunun bilimle ve teknolojiyle olan bağlantısı, yazmayı düşündüğünüz konuyla ilgili birtakım ön araştırmalar yapmanızı zorunlu kılıyor. Çünkü bilimle çelişmek bilimkurguda hoş karşılanmaz ve her bilimkurgu yazarı bu hataya düşmemek için büyük çaba sarf eder. Kurguladığınız şeylerin bilimle ters düşmemesine, akla yatkın olmasına ve belirli bir mantığı takip etmesine özen göstermelisiniz. Bu da en azından iyi bir popüler bilim takipçisi olmanız gerektiği anlamına geliyor. Temel düzeyde bile olsa, yazdığınız konu hakkında araştırma yapmaktan kaçınmamalısınız.
O hâlde gelin, şimdiye kadar öğrendiklerimizi madde madde sıralayarak bilgimizi pekiştirelim:
- Bilimkurgunun ne olduğunu, işlevini ve hangi konularla ilgilendiğini bilmeliyiz.
- Dilimizi doğru şekilde kullanmayı ve yazım sanatının inceliklerini öğrenmeliyiz. Bunun için bol bol okumalı, pratik yapmalı ve araştırmalıyız.
- Bir bilimkurgu öyküsü yazmadan önce işlemeyi düşündüğümüz konuyla ilgili ön araştırma gerçekleştirmeli, bilimle ters düşmemeye özen göstermeliyiz. Bu amaçla bilimsel gelişmeleri takip etmeli, öykümüzde işleyeceğimiz konu hakkında bilgi sahibi olmalıyız.
Yukarıdaki maddeleri binamızın kolonları gibi düşünebilirsiniz. Ancak bunların dışında, kendinizi geliştirebilmeniz adına birtakım başka öneriler de verilebilir. Sıralayalım:
- Açık fikirli olmaya, kalıplarınızdan ve sizi sınırlayan her şeyden bağımsızlaşmaya çalışın.
- Çoğu kişiye sıradan gibi gelen bir gelişmenin bile ne tür sıra dışı olaylara yol açabileceğini düşlemeyi alışkanlık hâline getirin.
- İlk yazdığınız öyküler muhtemelen kötü olacaktır. Bunun son derece normal olduğunu asla unutmayın. Yazmaya, araştırmaya ve düşlemeye devam edin.
- Araştırma yaparken doğru bilgilere ulaştığınızdan emin olun. Edindiğiniz bir bilgiyi farklı kaynaklardan da onaylamaya çalışın.
- İlk adımlarınızı atarken karmaşık konuları işlemekten kaçının. Daha basit, daha sade konulara eğilerek kendinizi eğitmeye çalışın.
- “Çok bilimsel bir öykü yazmalıyım,” diyerek ortaya okunması zor bir metin çıkarmamaya gayret edin. Bilimin kendisini değil, edebiyatını yaptığınızı unutmayın. Yazdıklarınızla hayal gücünüzü karın.
- Güncel eğilimleri ve toplumsal hareketleri iyi gözlemleyin. İnsanlar nelerden bahsediyor, neler hayal ediyor? Hitap edeceğiniz kitlenin ihtiyaçlarını dikkate alacak mısınız?
- Karakterlerinizi insanlarla ilişkilendirin. Her sanat eseri, günün sonunda insanla ilgilidir.
- Bu da dâhil hiçbir yazım rehberine birebir uymaya çalışmayın, kendi tarzınızı ortaya çıkarın.