“Ne gariptir ki güç ne zaman el değiştirse insanlar bunun son olduğunu düşünürler.” -F.W. Taylor.
Bilimkurgu edebiyatının erken kayıplarından biri olan yazar Cyril M. Kornbluth, 1923 yılında ABD’de doğdu. Henüz kariyerinin başındayken ve üretkenliği zirvedeyken; 35 yaşında hayatını yitirdi. Arkasında birçok öykü ve roman bıraktı. Genç yaşına rağmen sürekli öykü yazan ve bilimkurgu camiasının içine katılarak aktif rol oynayan Kornbluth, burada Frederik Pohl ile tanıştı. Bu tanışıklığın ardından ikili birlikte romanlar kaleme almaya başladılar ve böylece Kornbluth daha fazla tanınır bir yazar haline geldi. 2. Dünya Savaşı’nda da ABD ordusunda aktif rol oynayarak savaşa katılan yazar, savaştan döndüğünde ise kendini tam zamanlı yazarlığa adadı.
Türkiye’de Sus Projesi, Geleceğin Toplumları gibi öykü derlemelerinde öyküleri yayımlanan Cyril M. Kornbluth’un Türkçe’ye kazandırılan 3 romanı bulunuyor. Bunlardan ikisine Frederik Pohl ile birlikte imza atan yazarın bu kitapları Metis Yayınları’nın “Metis Bilimkurgu Dizisi” kapsamında yayımlandı. Tek başına kaleme aldığı “The Syndic” adlı romanı ise, Metin Çetin çevirisiyle ve “Teşkilat” ismiyle Haziran 1998’te Metis Yayınları aracılığıyla yayımlandı.
“Hükümet yozlaşmış, bütün dişleri, pençeleri ve kaslarıyla insanları korkutarak baskı altında tutan yaşlı bir canavara dönüşmüştü.”
Kitap, distopik bir gelecekte geçiyor. Avrupa’da, Rusya’da ve ABD’de halk ayaklanmaları baş gösterirken, kıtlık ve çevre felaketleri ile birlikte dünyanın birçok yerinde devletler çıkmaza sürüklenir. Bu esnada ABD’de iktidar el değiştirerek kendisine “Teşkilat” adı verilen bir oluşum tarafından yönetilmeye başlanır. New York ve doğu bölgesinde hakimiyeti ele alan Teşkilat’a karşılık Chicago ve batı bölgesinde ise Kuzey Amerika Hükümeti varlık gösterir. Ayrıca Teşkilat ve Hükümet haricinde kendisine “Çete” adını veren bir oluşum daha mevcuttur. Zaman zaman Hükümet ile ortak çalışmalarda bulunan Çete’nin de öncelikli amacı kendi varlığını sürdürmektir.
Romanın baş karakteri Charles Orsino, bir polo oyuncusu olmakla ünlüdür. İzlemeye gittiği tiyatro oyununda saldırıya uğrayıp hayatta kalmayı başaran Orsino, Teşkilat’ın kararıyla bir ajan olarak yetiştirilmeye başlanır. Teşkilat liderlerinden F.W. Taylor, Orsino ile kurduğu özel bağ ve iletişim sonucunda onun Hükümet içine sızarak her şeyden çok merak ettiği Hükümet’in sırlarını deşifre etmesini ister. Teşkilat, bu sayede Hükümet’i yıkmayı ve kontrolü tamamen ele almayı amaçlayacaktır. Kendisinden istenen şeyi kabul eden ve bu doğrultuda eğitilen Charles Orsino, zamanı geldiğinde harekete geçecektir. Teşkilat bünyesinde görevli olan ve psikoloji alanında uzman sayılan Lee Falcaro, Charles Orsino’ya uyguladığı tıbbi müdahaleler sonucunda onun tamamen farklı bir insan olmasını sağlar. Max Wyman adını alan Orsino, artık tam anlamıyla göreve hazır bir hale gelir.
“Teşkilat bir hükümet değildir. Bir hükümetin sembolleri ya da gelenekleri arasında sıkışıp kalmamalıdır, yoksa bunlar Teşkilat’ı önce dizginler, sonra da boğar.”
Kornbluth tasvir ettiği gelecek portresinde tarafların mutlak iyi ya da mutlak kötü olduklarına dair herhangi bir kesin yargıda bulunmuyor ve buna okurun kendi karar vermesini istiyor. Teşkilat, birçok konuda Hükümet’i suçlarken, o bölgede yaşayan insanları küçümserken, Hükümet de tam olarak aynılarını yapıyor ve her iki oluşum arasındaki rekabet sürüyor. Kornbluth’un çok güçlü karakterler yaratmış olduğunu söyleyemesek bile anlatım gücü, merak hissi ve tasvirleri ile birlikte hızlı okunan bir kurgu yarattığını görüyoruz. Ayrıca alt metninde insanlığa telkinlerde bulunmayı da ihmal etmiyor.
Roman final sekansına doğru ilerlerken son birkaç sayfada yer alan monoloğun oldukça güçlü olduğunu belirtmek gerek. Taylor Amca olarak bilinen Teşkilat liderlerinden F.W. Taylor’ın, Lee Falcaro ve Charles Orsino’yla konuşması sırasında attığı tirat, kitabın başarı anlamında bir basamak daha yükselmesine neden oluyor. Teşkilat, yazıldığı döneme göre değerlendirildiğinde kurgusal anlamda iyi bir seviyede. Okur, Kornbluth’un hikayesinden ideal bir yönetimin nasıl olması gerektiğine dair çıkarımlarda bulunarak güç üzerine çeşitli sorgulamalar yapabiliyor.
“İnsanları sonsuza dek aptal yerine koyamazsın! Baskı ve kısıtlamalardan bıktıklarında, tüm güçleriyle ayaklandılar.”