Bay Weatherwax, kızarmış ekmeğine itinayla tereyağını sürüyordu. Eşini ciddi bir tonla uyardı.
“Sevgilim, şunun kesin olarak anlaşılmasını istiyorum: Evin içinde artık bu dergi rezaleti daha fazla uzamamalı.
“Eee tabii Jason… Bilmiyordum.”
“Bilmiyordun ve ben de sana inanıyorum. Ama oğlumuzun okuduklarını denetlemek de senin işin.”
“Onunla yakından ilgileneceğim Jason. Oğlanın getirdiği dergiyi görmemişim. Hatta onun burada olduğunu bile bilmiyordum.
Bir an yutkundu, sonra ekledi.
“Eğer dün akşamüstü divandaki minderleri değiştirmeseydim hâlâ da bilmiyor olacaktım. Dergiyi oraya gizlemiş. Ben de bir göz attım.”
Huzursuzluk Bay Weatherwax’ın yüzünden okunuyordu. “Tümüyle gülünç iddialar, kesinlikle toplum dışı ilkel fikirler,” diye söylendi. “Hayretler içindeyim.”
Sakinleşmek için kahvesinden bir yudum içti, ama hızını alamamıştı.
“Nasıl da böylesine berbat, saçma sapan hikâyeler uydururlar ki? Diğer galaksilere yolculukmuş hem de bir uzay sarmalı üzerinden dolanarak. Hem de ne galaksiler! Yok zaman makinesi, yok ışınlanma, yok bilmem ne! Saçmalık! Kafa karıştırmaktan başka bir şey değil.”
“Sevgili Jason,” dedi eşi, sesi bu kez biraz sitemkârdı. “Seni bu konuda temin ederim. Gerald’ın okuduklarıyla bundan böyle çok daha yakından ilgileneceğim. Seninle tamamen aynı görüşteyim.”
“Teşekkürler sevgilim,” dedi Bay Weatherwax, biraz sakinleşmişti. “Böylesine mantık dışı, imkânsız şeylerin çocukların zihnini zehirlemesine izin vermemeli.”
Ardından saatine baktı, hızla yerinden kalkıp eşini öptü ve hemen çıktı.
Evin kapısını aşar aşmaz kendisini asansör boşluğundaki düşük yerçekimli hava yastığına bıraktı ve iki yüz kat aşağıdaki yol seviyesine kadar iniverdi. Şansı vardı, hemen boş bir atom-taksi buldu. Robot şoföre aceleyle, “Ay Limanı,” deyip koltuğa yayıldı. Gözlerini yumdu ve gezegenler arası radyo yayınını dinlemeye hazırlandı. Dördüncü Mars Savaşı’na ait günlük haber bültenini yakalamayı umuyordu, ancak o sırada Ölümsüzlük Merkezi’nin artık klasikleşmiş programlarından biri yayımlanıyordu.
Çeviren: Erol Tulay | Düzenleyen: İsmail Yamanol