mekanik

Alternatif Tarihte Yenilmez Zemberekliler ve Özgür İrade: Mekanik

Amerikalı yazar Ian Tregillis’in Simya Savaşları üçlemesinin ilk parçası olan Mekanik, öyküsünü alternatif tarih üzerine inşa eden, kurgu ve anlatısıyla güçlü bir bütünlüğe sahip, özellikle özgür iradeye dair varoluşçu sorular etrafında ilerleyen bir roman. Ülkeler arasındaki mezhep savaşları, teknoloji mücadeleleri, hikâyenin geçtiği yüzyıla hitap eden bilimsel ilerlemeler eserin atmosferini yarattığı gibi, toplumsal yapı ve dönüşümü yorumlamaya yönelik önemli bileşenlerdir.

Fizik alanında doktorası olan yazar için on yedinci yüzyılda ortaya çıkmış bir teknolojiyi yorumlamak, şimdilerde elimizde olanları herhangi bir öyküye dâhil etmekten daha kolay olmasa gerek. Günümüz bilimkurgu eserleri genel olarak yarı iletkenlerin muazzam yetenekleriyle elde ettiğimiz mucizevi ilerlemeleri ele alır. Bunların nereye kadar gidebileceği üzerinde öngörüler sağlar ve sıklıkla kuramsal sınırların ötesine geçmekte sakınca görmez. Ian Tregillis ise Mekanik’te takdir edilesi bir işe kalkışıp alternatif geçmişimize yarı iletken veya benzeri bir materyal kullanmadan; zemberek, yay, dişli, çelik gibi maddelerle aşılması zor bir makine dâhil ediyor.

Fiziksel kuvvetin çeşitli maddelerin oluşturduğu dengesel bir yapıyla iletilmesini mekanik düzenekler sağlar. Geçmişten bugüne baktığımızda herhangi bir yakıt veya üreteç kullanılmadan, potansiyel enerjinin düzenli bir şekilde aktarıldığı ve bu şekilde oluşturulmuş mekanizmanın hedeflenen işleve hizmet ettiği en önemli yapılardan biri şüphesiz mekanik saatlerdir. Mekanik ve sonrasında kuvars saatlere gelene kadar insanlar zamanı ölçmek için çeşitli yolları denediler. Güneş, su, kum, mum bunlardan bazılarıydı. Mekanik saatlerin ortaya çıkışı medeniyet tarihi için önemli bir adımdır. On dördüncü yüzyılda serbest düşme hareketini kontrol eden çarklarla tasarlanan bu saatler, on altıncı yüzyılın başlarında zembereklerle daha verimli bir yapıya ulaştı. Aynı yüzyılın sonlarında Galileo sarkaçlı saatlerin gelişimine önemli katkılar yaptı. On yedinci yüzyılın ortalarına geldiğimiz ise Christiaan Huygens hata payı düşük sarkaçlı saatleri geliştirdi.

Hollandalı bilim insanı Huygens’e burada özel bir yer açmamız gerekecek, çünkü kendisi Ian Tregillis’in eserinde kilit bir öneme sahiptir. Matematik, fizik, astronomi, mekanik ve optik alanında yenilikçi çalışmalara imza atan Hugyens dönemin önemli bir bilim insanı olarak Newton ve Spinoza gibi isimlerle de ilişki kurmuştur. Mekanik’in en önemli parçası olan Klakker isimli mekanik robotları icat eden kişi alternatif geçmişte Hugyens’tir. Klakker isimli mekanikler zemberek, yay, dişli, çarklar, çelik kablo ve aksanlardan oluşturulmuş; bununla birlikte bir bilince sahip olan, asırlar boyunca varlıklarını koruyabilen, simya ile güçlendirilmiş, dayanıklı yapılardır.

Roman Hollanda ile savaş sürecince perişan olmuş Yeni Fransa’nın mezhepsel, ekonomik çatışması üzerinde temellense de esasen öne çıkan unsurlar söz konusu zıt kutupların önemli karakterleri ve özellikle Jax isimli bir Klakker’dir. Hollanda onları yenilmez bir güç yapan Klakkerlere sahipken Yeni Fransa’nın elinde kalan güç ise Klakkerleri etkisiz hâle getirmede iş gören kimyasal alaşımlardır. 1926 yılını aktüel zaman olarak işleyen eserde ilk Klakkerlerin iki yüz yıl önce ortaya çıktığını anlarız. Geçen zaman boyunca çeşitli geliştirmeler uygulanan Klakkerler hizmetkar mekanik ve askeri mekanik olmak üzere farklı özelliklere sahiptir.

Gerçek adı Jalyksegethistrovantus olan Jax hizmetkar sınıfından bir mekaniktir ve kiralandığı sahiplerinin emirlerini yerine getirmekle yükümlüdür. Klakkerler aldıkları emirlerle eş zamanlı olarak geas denilen bir uyarıcıyla yüklenirler. Emir yerine getirilene kadar geaslar mekanikler için rahatsız edici olur, görev geciktikçe yerini katlanılmaz bir acıya bırakır. Tüm Klakkerler için geaslar onların benliklerini tamamlayan, sarsılmaz bir kuvvettir, her birini mekanik bir köleye dönüştürür. Geas özgür iradenin karşısındaki güçtür. Bir de metageaslar vardır ki onlar Klakkerleri üreten, gerçek sahipleri olan Kutsal Saatçi ve Simyacılar Loncası’nın belirlediği öncelikli görevlerdir ve tabii çok daha güçlüdür. Bir Klakker’in Lonca üyesi olmayan bir başkası tarafından mekanik yapısı üzerinde değişiklik yapılması idam sebebidir. Klakkerlerin sahip olduğu teknoloji en katı kurallarla korunmaktadır. Yeni Fransa’nın Hollanda’da bu iş için görevlendirilmiş ajanları mevcuttur.

Mekanik’in başkarakteri Jax isimli Klakker, geaslarıyla yanıp kavrulup efendilerinin emirlerini yerine getirirken eline geçen bir cam parçası sayesinde özgür iradeye kavuşur ve geaslardan kurtulur. Sahibi veya lonca üyesi biri ona emir verdiğinde artık içinde bir kor parçası oluşmaz. Kölelikten sıyrılır, neyi nasıl ve ne zaman yapacağının kararı kendi ellerine geçer. Geçmişte Jax gibi özgür iradeye kavuşan Klakkerlerin varlığı bilinmektedir ve onlara Asi denir. Roman böyle bir Asi Klakkerin idamıyla başlar. Yeni Fransa’nın Katolik din adamları Klakkerlerin insan yapımı mekanikler olsalar da bir benliğe sahip olduklarına inandıkları için onları özgürleştirmenin yollarını ararlar. Protestan Hollandalılar için ise Hugyens’in Klakkerleri birer maddeden ibarettir, zamanı gösteren mekanik saatlerden hiçbir farkları yoktur; her iki mekanik düzenek de zemberek, yay, çark, dişli, çelik ve mücevherattan mürekkeptir.

Bilimkurgu yazarları için becermesi en zor adımlardan biri de insan olmayan bir maddeye karşı okurda sempati yaratmaktır. Elektronik veya mekanik nesnenin başına gelenlere karşı duygusal bir tetikleme oluşturmak son yıllarda yapay zekanın artık insana yaklaşan müthiş benzerliğiyle daha da mümkün hâle gelmiştir. Ian Tregillis’in öyküyü 1926 yılına yerleştirmesi, kurgusunu ileri teknolojiden uzaklaştırmak ve dönemin şartlarına göre benzersiz ve belki de olası yenilikler yaratmak için yerinde bir tercih gibi görünüyor.

Jax özgür iradesine sahip çıkıp onun bir kişiliği olduğuna inanan Yeni Fransa’ya doğru kaçmayı düşünse de Hollandalılar için asi bir Klakkerin zemberek ve dişlilerinin çalışmaya devam etmesi olabilecek en kötü senaryodur, dolayısıyla insan ve Klakker fark etmeksizin herkes Jax’in peşindedir. Jax diğer Klakkerlerin de özgür iradeye erişmeleri için çabalamak niyetindedir. Klakkerler bu yönde bir isteğe sahip olsalar da onları yakıp kavuran, kıvrandıran geasları buna izin vermez. Artık bir asi olan Jax’in geaslarının devre dışı kalmasından sonra özgür iradeye dair içine düştüğü boşluk, ne yapacağını bilememe hâli varoluşçu bir yaklaşımla ele alınır. Katolik ve Protestan görevlilerin Klakker ve onların geasları hakkında Descartes’tan Spinoza’ya kadar uzanan felsefi bakış açıları romanın ışıldayan yönlerinden biridir.

Birinci cildin daha güçlü hikâyelere aralanan bir kapı şeklinde sona erdiğini anlarız. Mekanik, alternatif tarihsel kurgu, steampunk, bilimkurgu ve fantezi okurları için farklı bir okuma deneyimi sunuyor. Hepsinden bir parça fikir ve unsur barındıran eserin güçlü yanlarından biri fikirsel açıdan da doyurucu olması ve birtakım sorular etrafında macerasına devam etmesidir. Bununla birlikte roman mekanik saatlere tutkun okurlar için daha heyecanlı bir okuma sağlayabilir. Kolunuzdaki mekanik saatinizin yay ve dişlilerinden çıkan o belli belirsiz tik-taklar sizi Klakkerlere daha da yakınlaştırıp onlarla kuracağınız empatiyi güçlendirebilir.

April Yayınları’nın okurla buluşturduğu Mekanik’in başarılı çevirisi Algan Sezgintüredi’ye ait. Serinin diğer kitaplarının da Türkçeye kazandırılmasını bekliyoruz.

Yazar: Serdar Yıldız

İllet (roman), Karanlık Gökkuşağı (öykü), Yüksek Doz Gelecek (beş yazar beş bilimkurgu kısa romanı), Silsile (Ödüllü Bilimkurgu Öyküleri), Arz Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (Bilimkurgu Öykü Antolojisi).

İlginizi Çekebilir

nobel bilimkurgu

Nobel Ödüllü 10 Bilimkurgu Yazarı

Nobel Edebiyat Ödülü, 1901’den beri savaş zamanlarındaki istisnalar hariç her yıl verilmeye devam ediyor. 2024 …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin