tum panayirlerin heyulasi

Kayıp Rıhtım’dan Tüm Panayırların Heyulası

Son yıllarda öykü antolojilerinin sayısı git gide artıyor. Özellikle bilimkurgu, korku, fantazya gibi spekülatif kurgu olarak tabir edilen türlere bağlı antolojilere sıklıkla rastlıyoruz. Bunda kuşkusuz ilk etken öykü yazımının artışı. Matbu ya da sanal platformlarda devamlı olarak yeni öyküler yayımlanıyor ve üretim giderek hız kazanıyor. Elbette bu durum niteliğin de aynı ölçüde geliştiğini göstermiyor, kalite belirli bir çizgide kalmaya devam ediyor, ancak bunca denemenin beraberinde başarılı işleri getirme ihtimali hayli heyecan verici.

Gelgelelim, heyecanı besleyecek en önemli kaynak okura ulaşabilme ihtimali. İtalyan yazar Umberto Eco’nun deyimiyle buna “Açık Yapıt” denir; Eco’dan hareketle söylersek, her metin okuruyla bütünleşince asıl kimliğini bulur ve zenginleşir. Hatta öyle ki günümüzde okur yorumu, metni bile aşacak duruma gelmiştir. Dolayısıyla yalnızca yazılması ve yayımlanması değil, etkileşime girmesi de elzemdir. Ancak bu durum çoğu zaman mümkün olmaz. Edebiyat tarihinde birçok klasik, kültleşmiş yapıt bulunmasına rağmen pek çok başka eser de tarihin tozlu sayfalarına karıştı. Burada yegane ölçüt nitelik değildir görüldüğü üzere; okura ulaşamamak da belirleyicidir.

Bu bağlamda İthaki Yayınları’nın Pangea Kitaplığı üstlendiği misyon bakımından oldukça önemli. Zira az evvel bahsettiğimiz spekülatif türleri birleştirme iddiası, aynı zamanda bu türlerde kalem oynatan pek çok yazara daha geniş okur kitlesine ulaşma imkânı vaat ediyor. Mehmet Berk Yaltırık’ın Istrancalı Abdülharis Paşa romanıyla başlayan yolculuğun neticeleri beklentileri karşılayacak gibi görünüyor. Ebrahel Lurci’nin etkileyici çizimleriyle bezenen eserler dikkat çekiyor ve hem okurlara hem de yazmaya yeni başlayan genç kalemlere ilham veriyor.

Kayıp Rıhtım imzalı Tüm Panayırların Heyulası, Pangea Kitaplığı bünyesinde yayımlanan son eser. Yirmi yazarın “ucube” temalı yirmi öyküsünü içermesinin yanı sıra, etkileyici kapak tasarımı ve güçlü yazar kadrosuyla dikkat çekiyor. Popülist politikalar yüzünden ayrıştırmanın ayyuka çıktığı bir çağda “öteki”nin sesi olmayı vaat eden öyküler, aynı zamanda bizleri bütün karanlığa, kasvete karşın rengarenk bir panayıra davet ediyor. Bilimkurgusal öğeleri göz önüne alındığında da çağa dair hatırı sayılır mesajlar barındırdığı göze çarpıyor.

Öncelikle normalin karşısında bir duruş göstermesi çağın gerçeklerine dair “gerçekçi” bir bakış sunmasına neden oluyor. Normların özgürlükleri kısıtladığı, herkesi tek tip görünüm ve karaktere bürünmeye zorlandığı bir çağda en önemli arayış başkası olabilme cesaretidir. Bu başkası da elbette kişinin kendisine ulaşmasıyla alakalıdır. Yolları Çatallanan Bahçe’de Jorge Luis Borges der ki, “Ben bütün öteki insanlarım, her insan bütün insanlardır.” Bu idrake varabilen insan için öteki yoktur; yalnızca insan ve suretleri vardır.

Bilimkurgu geleceği anlattığı için kimileyin kehanetle bağdaştırılır. Fakat bilimkurgunun tür olarak işlevi olacakları söylemek değildir kuşkusuz. Olanı işaret etmektir. Bununla birlikte insan algısı daima geçmişten geleceğe doğru ilerleyen bir yapıya sahip olduğundan sebep-sonuç kurmak kehanet gibi görülmektedir. Öteki nezdinde benliğin kimlik tasarımı da bu zaman algısı özelinde değerlendirilmelidir. Şartlar değiştikçe algı değişir ve öteki de beraberinde farklılaşır. Bugün düşman kabul edilen, yarın toplumun değişmezi sayılabilir. Çağ ancak böyle okunabilir: Esas olan değişimdir. Seçkide öne çıkan en önemli mesaj bu hiç şüphesiz.

Velhasıl, Tüm Panayırların Heyulası, kimlikler üstü ve tanımlar ötesi bir dünyanın kapılarını aralıyor. Her çağın ve toplumun ortak yarasına parmak basıyor ve kanattıkça “önyargı” denen zehrin atılmasını sağlıyor. Bunu da heyulaların yanı başımızda gezindiği sürükleyici bir yolculukla yapıyor. Bu yolculuğa hazır mısınız sahi? O halde sıkı tutunun, yalnız yürümek istemeyeceğiniz bir yola çıkmak üzeresiniz!

Yazar: Emre Bozkuş

ben bir şarkıyım/atlas denizlerinden geldim/önümde dalgalar vardı/arkamda dalgalar/dalgalar bitince/ben de biterim

İlginizi Çekebilir

bilimkurgu sitcom

Bilimkurgu Temalı 10 Sitcom

Sitcom (situation comedy), Türkçeye “durum komedisi” olarak çevrilen bir televizyon ve radyo programı formatıdır. Günlük …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin