Fahrenheit 451

Kitapsız Bir Gelecek: Fahrenheit 451

Ray Bradbury, Fahrenheit 451 adlı kitabına 1993 yılında yazdığı önsözde, liseyi bitirdikten sonra parasızlık nedeniyle koleje gidemediğini söylüyor.

Çocukluğundan beri kütüphanelerin müdavimi olduğunu, deliler gibi okuduğunu, kütüphanede ücretsiz verilen kağıtlara öyküler yazdığını anlatıyor. “28 yaşında kütüphaneden çıktım.” diyor.

Ray Bradbury

Kitaplara ve edebiyata olan ilgisini bilen kolej müdürü, Bradbury’nin belki de gönlünü yapmak için kütüphaneye gelmiş, ona sembolik bir diploma vermiş, kep ve cübbe giydirmiş ve kütüphaneden resmen mezun etmiş.

Adamdaki azmi anlatmak içinse beş yüzün üzerinde öykü, roman, oyun ve şiir kaleme aldığını söylemek yeterli herhalde…

Fahrenheit 451 bir distopya. Kitaptan hatırladığım bir yer var, ev sohbetinde Montag “Çok ağır cezalandırıyoruz insanları, düşünüyorum da adil değil galiba.” gibi bir söz ettiğinde evdeki misafirlerden birisi “Olur mu öyle şey? O da okumasaydı o kitapları, cezasını çekecek tabi. Yasadışı olduğunu bile bile kitap bulundurmasaydı cezasına katlanmak zorunda kalmazdı.” diyordu.

it was a pleasure to burn

Ne kadar mantıklı değil mi? Kulağa öyle geliyor ilk anda:

O da yapmayıverseydi!

Bugün baktığımızda kitap okumanın yasaklandığı, bulunan kitapların bulunduğu yerde imha edildiği bir toplum bize çok uzak görünüyor elbette, ama günümüzde de pek çok kitap mahkemelik oluyor, hatta toplatılıyor.

Biz de “Sansüre hayır!” kampanyalarını destekliyoruz buna tepki olarak.

Ama karşımızdaki bağnaz vatandaş “Ya o da o kadar müstehcen bir kitabı yazmasaydı/çevirmeseydi, tabi ki toplatılır, kitap var, kitap var. Ben destekliyorum.” diyebiliyor.

Tabi canım: “O da yazmayıverseydi!

Tıpkı Fahrenheit 451 distopyasında anlatılan “O da okumasaydı!” tepkisi gibi. Fahrenheit 451’i okurken, içinde yaşadığınız ülkenin gittiği yönden ötürü kaygılanıyorsunuz bir an için. Küçük ve bir çırpıda okunabilen bu kitabın 1966 yılında filmi de çekilmiş.

İyi seyirler/okumalar,

Hazırlayan: Tamer Ertangil

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

okat uzay serisi

70’ler Türkiye’sinde Bilimkurgu: Okat Uzay Serisi

Yeni Dünyalarda Serisi ile Türk okurunu modern yabancı bilimkurgu eserleriyle tanıştıran Çağlayan Yayınevi’nin ardından, Okat …

Bir yorum

  1. Uzak gelecek mi? 50 bin kitap toplatıldı, kapımıza dayandı bu gelecek.Kitapları yasaklamakla kalmayıp okuma alışkanlığını yok ettiler bu ülkede ve dünyanın pekçok bölgesinde.

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin