“Biraz insan biraz robot, biraz dünyalı biraz uzaylı, biraz hologram biraz gerçek…”
1998 yılından bu yana kısa bilimkurgu öykü yarışmaları düzenleyen TBD (Türkiye Bilişim Derneği), kuşkusuz bu politikasıyla bilimkurgu edebiyatımıza pek çok genç ve hevesli yazar kazandırdı, kazandırmaya da devam ediyor. Ayrıca yarışmalarda dereceye giren öyküleri bir seçki halinde kitaplaştırarak biz bilimkurguseverler için de keyifli bir okuma deneyimi sunuyor. Anımsanacağı gibi, 2005’te de 1998-2004 yılları arasında dereceye giren öykülerden bir seçki oluşturularak “Bilimkurgu Öyküleri” adıyla piyasaya sürülmüştü. Remzi Kitapevi tarafından basılan bu derlemenin ne yazık ki günümüzde baskısı tükenmiş durumda. Yine derneğin 2006-2010 yılları arasında ödül almış öykülerden derlediği “Yörüngeden Çıkanlar” isimli bir seçkiye daha imza attığını anımsatmakta yarar var.
Yazımızın konusunu oluşturan Dünyalılar ise derneğin piyasaya sürdüğü bir başka kısa öykü seçkisi. İletişim Yayınları etiketiyle basılan kitap, 2011-2015 yılları arasında dereceye girmiş toplam 17 yazardan 19 kısa öykü içeriyor. Bilimkurgu Kulübü’ndeki kısa öyküleri ve doyurucu makalelerinden de tanıdığınız Sinan İpek‘in yanı sıra; Ecel kitabının yazarı Funda Özlem Şeran; Dövme Öyküleri, Hayal Et Hikayeleri kitaplarının GIO ödüllü yazarı Murat Başekim ve Galaktik Tiyatro, Tek Kişilik Firar gibi kurgu yapıtlarıyla tanıdığımız Tevfik Uyar da seçkide öyküleri bulunan isimler arasında. Derlemede öykülerini okuma şansı yakaladığımız diğer yazarlar ise şunlar: Bülent Özgün, Burçin Tetik, Deniz Uymaz, Can Oral, Murat Kaya Beşiroğlu, Murat Mıhçıoğlu, Emel Altay, Özgür Tırpan, Ümit Yaşar Özkan, Özgür Hünel, Tolga Aydın, Emrah Koçak ve Savaş Zafer.
Seçki, Murat Başekim’in Salyangoz adlı öyküsüyle açılıyor. Yaratıcı teknik terimler ve etkileyici betimlemelerle bezeli öykü, başkarakteri Dr. C ile birlikte biz okuyucuları da mikro zamanın sonsuzluğunda bir gezintiye davet ediyor. Hemen ardından kendimizi Funda Özlem Şeran’ın Kullanım Kılavuzu isimli son derece eğlenceli öyküsünün içinde buluveriyoruz. Başarılı bir mizah örneği sergileyen Şeran, Türk aile yapısına teknolojik yabancılık gibi keyifli bir temayı yedirerek ortaya bolca gülümseten bir öykü çıkarmayı başarmış. Üstelik bu, kitaptaki tek mizahi öykü değil. Hakeza Deniz Uymaz’ın Gitmek adlı öyküsünde, Anadolu’nun küçük bir kasabasına yanlışlıkla inen uzaylı bir komedyenin serüvenine ortak olurken, Tolga Aydın’ın Zafer başlıklı öyküsündeyse Dünya adına dile gelen bir karpuzun Peru’dan Adana’ya uzanan ilginç yolculuğuna tanıklık ediyoruz. Yine Emel Altay’ın Laleli’den Dünya’ya, Laleli’den Dünya’ya çalışması da, seçkinin mizahi dokusuyla dikkat çeken bir başka öyküsü. Öyküde, uzaylı bir kadına aşık olan dünyalı kahramanımızın sonu idamla biten ilginç macerası anlatılıyor.
Seçkide karamsar tekno gelecek manzaraları sunan öykülerle de karşılaşıyoruz. En dikkat çekeni Sinan İpek’in Çivi adlı post-apokaliptik öyküsü. 3D yazıcı teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak tüm uygarlık bu teknolojinin himayesi altına girer. Artık ihtiyaç duyulan her şey 3D yazıcılarla üretilebilmektedir. Hatta 3D yazıcıların kendisi bile! Zamanla endüstriler çökmeye, meslekler yok olmaya başlar. İnsanlık, 3D yazıcılar sayesinde yapmacık bir ütopya kurmuştur ama ortaya çıkan Çivi adlı bir virüs, var olan tüm 3D yazıcılardan vidanın üretim bilgilerini silince bu yalancı ütopya kısa sürede tepetaklak olacaktır. Sinan İpek, basit bir vidanın koskoca bir uygarlıkta üstlendiği kilit görevi başarıyla aktarmış. Öte yandan Bülent Özgün’ün Sssz öyküsü, günümüz gençliği arasında bir hayli popüler olan, sözcükleri kısaltarak yazma furyasının doğurabileceği olası bir gelecek manzarasını konu edinirken; Murat Başekim’in seçkide kendine yer bulan bir diğer öyküsü Sosyal (ve ilahi) (ko)Medya ise internet çılgınlığının hangi boyutlara ulaşabileceğini işliyor. Ölen kocasının bilincini kendi beynine aktaran ve tek bedende iki farklı kişi olarak yaşamanın zorluklarını anlatan Burçin Tetik’in Eşçip öyküsü ile ölümsüzlüğün melodramsal bir anlatımını sunan Can Oral’ın Benden Geriye Ne Kaldı? eseri de seçkinin dikkat çekici çalışmaları arasında. Ayrıca Özgür Tırpan’ın dijital bilinç temalı öyküsü Tarak ve Ümit Yaşar Özkan’ın Süleyman Dilmaç’ın İsimsiz Meseli adlı dilbilim merkezli kurgusu da bu konulardan hoşlananlar için zevkle okunabilecek eserlerden.
Seçkide, Özgür Hünel’in opera ile bilimkurguyu harmanlayan iki adet öyküsü de bulunuyor. Bunlardan ilki, tamamen zihin düzeyinde sergilenen bir opera gösterisini anlatan Olmak ya da Olmamak, ikincisi de gerçekliğe takıntılı bir opera sanatçısının dramatik hezeyanını gözler önüne seren Tosca V2.0. Murat K. Beşiroğlu ise Anlam Satan Android ile son derece tutarlı bir kurgu ve gelecek manzarası ortaya koyarak seçkinin öne çıkan isimlerinden biri olmayı başarıyor. Beşiroğlu öyküsünde, felsefe kitabı satmakla görevlendirilmiş yapay zeka sahibi bir robotun macerasını anlatıyor. Derlemenin en ilginç öykülerinden biri de Murat Mıhçıoğlu’nun Suçların En Büyüğü isimli çalışması. Bir bilim insanının deney sırasında kazara evrenin bir kopyasını yaratarak evrensel bir kaosa neden oluşunu anlatan öykü, yaratıcı kurgulardan hoşlananlar için zevkli bir okuma vaat ediyor. Sonucun nedeni doğuruşunu yaratıcı bir hayal gücüyle aktarmayı başaran öykülerden Cennet, Savaş Zafer Şahin imzalı. Emrah Koçak’ın Çember adlı öyküsü de zamansal döngüye vurgu yapan zekice kurgulanmış bir başka eser.
Tevfik Uyar’ın Fırıldak‘ı ise seçkinin uzaylı istilasını konu edinen tek öyküsü. Bir yandan istilaya gelen uzaylı teknolojisine dair ipuçları verirken diğer yandan yıkık dökük bir İstanbul manzarası sunmayı ihmal etmiyor. İstila sonrası bölük pörçük dağılan insanlar, uzaylıların devam eden saldırılarına karşı yaşam mücadelesi vermektedir. Fakülte binasına sığınarak burayı kendilerine yurt edinmiş bir grup insanın macerasını anlatan öykü, özellikle soğukkanlı sonu ile dikkat çekiyor. Acaba aşk, istilacı uzaylılardan bile tehlikeli olabilir mi?
Galaksiler, androidler, eşçipler, virüsler, bitimsiz kıyametler, helijetler, neon pigmentler, tekno operalar, kronal giyotinler, çıtırdayan moleküller ve tabii ki muammalı uzaylılar… Birbirinden başarılı Türk yazarların ödüllü öykülerinden oluşan Dünyalılar, yabancı bilimkurgu edebiyatına ara verip bize ait dünyalarda soluklanmak isteyenler için kesinlikle okunması gereken bir seçki. Ayrıca Türk bilimkurgu edebiyatının genel düzeyini ve en önemlisi, gizilgücünü anlamak isteyenlere sağlam bir zemin de oluşturuyor. Editörlüğünü Levent Cantek‘in, yayına hazırlığını Duygu Çayırcıoğlu ve Özgür Tacer‘in üstlendiği eserin kapak tasarımı ise Deniz Karagül’e ait.