Fred Hoyle, yıldız nükleosentez teorisini formüle eden ve meşhur B2FH makalesinin yazarlarından olan 1915 doğumlu İngiliz gökbilimcidir. Ayrıca, bazı bilimsel konularda tartışmalı tutumları da vardır. Özellikle “Büyük Patlama” teorisini “kararlı durum model”i lehine reddetmesi ve panspermiyi Dünya’daki yaşamın kökeni olarak tanıtması en çok bilinen tezidir. Ayrıca bilimkurgu romanları, kısa öyküler ve radyo oyunları yazmıştır. Oğlu Geoffrey Hoyle ile birlikte on iki kitap kaleme almıştır. Çalışma hayatının çoğunu Cambridge’teki Astronomi Enstitüsü’nde geçirmiş ve burada altı yıl boyunca yöneticilik görevini üstlenmiştir.
Hoyle, Yorkshire, İngiltere’nin West Riding, Gilstead’deki Bingley yakınlarında doğdu. Bir kemancı olan ve Bradford’da yün ticaretiyle uğraşan babası Ben Hoyle, Birinci Dünya Savaşı’nda makineli tüfek nişancısı olarak savaştı. Annesi Mabel Pickard, Londra’daki Kraliyet Müzik Koleji’nde okudu ve daha sonra sinema piyanisti olarak çalıştı. Hoyle, Bingley Gramer Okulu’nda eğitim gördü ve Cambridge, Emmanuel College’da matematik eğitimi aldı.
1940’ın sonlarında Hoyle, İngiliz Deniz Kuvvetleri için radar araştırmaları yapmak (örneğin gelen uçakların irtifasını belirlemek) amacıyla Cambridge’ten ayrıldı. Ayrıca, River Plate’te radar güdümlü silahlara karşı önlemler almakla görevlendirildi. İngiltere’nin radar projesi, meşhur Manhattan Projesi’nden daha fazla personel çalıştırıyordu ve muhtemelen bu proje, Hoyle’ın The Black Cloud adlı romanındaki büyük İngiliz projesi için ilham kaynağı oldu. Bu çalışmasında yer alan iki meslektaşı, Hermann Bondi ve Thomas Gold ile birlikte kozmoloji üzerine derin tartışmalara girdi. Radar Enstitüsü, astronomları ziyaret etme fırsatı bulduğu Kuzey Amerika’ya yaptığı birkaç geziyi de finanse etti. Yine ABD’ye yaptığı bir gezide, Caltech ve Mount Palomar’da süpernovaları ve Kanada’da plütonyum nükleer fiziğini öğrendi.
İkisi arasında bazı benzerlikler fark etti ve süpernova nükleosentezi hakkında çalışmaya başladı. Sonunda, 1954’de ileri görüşlü ve çığır açan makalesi çıktı. Ayrıca Cambridge’te sıradan yıldızlarda yıldız nükleosentezini araştıran bir grup kurdu, ancak mevcut modellerde yıldızlardaki karbon üretiminin azlığı beklemediği bir durumdu. Karbon-12 çekirdeğinin 7.7 MeV’de bir rezonansa sahip olması durumunda mevcut süreçlerden birinin milyar kat daha verimli hâle getirilebileceğini fark etti. Başka bir gezide, Caltech’teki nükleer fizik grubunu ziyaret etti, orada birkaç ay izinli olarak çalıştı ve kendi teorisi üzerine de araştırmalar yürüttü.
Savaştan sonra öğretim görevlisi olarak Cambridge Üniversitesi’ne döndü. Hoyle’ın Cambridge yılları (1945-1973), çok geniş bir konu yelpazesini kapsayan şaşırtıcı özgün fikirleri sayesinde bilim tarihine geçti. 1958’de Hoyle, Cambridge Üniversitesi’ne Plumian Astronomi ve Deneysel Felsefe Profesörü olarak atandı. 1967’de Teorik Astronomi Enstitüsü’nün (daha sonra adı Cambridge Astronomi Enstitüsü olarak değiştirildi) kurucu direktörü oldu ve sergilediği yenilikçi liderliği, kurumun astrofizik alanında büyük ün yapmasını sağladı. 1971’de, İskoçya’daki Mühendisler ve Gemi Yapımcıları Enstitüsü’ne MacMillan Anma Konferansı’nı vermesi için davet edildi. 1972’de şövalyelik unvanına layık görüldü. 1972’de Plumian profesörlük görevinden ve 1973’te enstitü müdürlüğünden istifa etti ve bu hareketi onu bağlantılarından ve düzenli maaşından kopardı.
Cambridge’ten ayrıldıktan sonra birçok popüler bilim ve bilimkurgu kitabı yazdı, dünya çapında konferanslar verdi. En büyük motivasyon kaynağı ise bir finansal destek aracı sağlamaktı. Yeni Güney Galler’de bulunan Siding Spring Gözlemevi’ndeki 150 inçlik Anglo-Avustralya Teleskobu için planlama aşamasında (1967’den beri) hâlâ ortak politika komitesinin bir üyesiydi. 1973’te Anglo-Avustralya Teleskop kurulunun başkanı oldu ve 1974’te Galler Prensi Charles tarafından tesisin açılışına başkanlık etmekle görevlendirildi.
Hoyle, Nobel Fizik Ödülü’ne yönelik meşhur iki tartışmanın merkezindeydi. Birincisi, 1974 ödülü Antony Hewish’e pulsarların keşfindeki başrolü için verildi. Hoyle, Montreal’deki bir muhabire, “Evet, Hewish’in aksine Jocelyn Bell entelektüel bir araştırmacıydı. Ayrıca Bell, Hewish’in gözetmeniydi ve bu nedenle ödüle dâhil edilmeliydi,” açıklamasında bulundu. Bu açıklama uluslararası medyada ilgi gördü. Yanlış anlaşılmaktan endişe duyan Hoyle, sonrasında The Times’a bir açıklama mektubu yazdı.
İkinci tartışma ise 1983 ödülünde patlak verdi. William Alfred Fowler’a, “Evrendeki kimyasal elementlerin oluşumunda önemli nükleer reaksiyonların teorik ve deneysel araştırmaları” nedeniyle Nobel Fizik Ödülü verildi. Hoyle, İkinci Dünya Savaşı’ndan kısa bir süre sonra yayımlanan iki araştırma makalesi ile yıldızlarda nükleosentez teorisinin mucidi olmuştu. Dolayısıyla, 1974 Nobel fizik ödülüne itirazlarını dile getirdiği için Hoyle’ın komite tarafından dışlandığına dair söylentiler yayıldı. İngiliz bilim insanı Harry Kroto, Nobel Ödülü’nün sadece bir çalışma için verilmediğini, aynı zamanda bilime ve bilim insanlarına itibar kazandırmakla da ilgili olduğunu dile getirdi. Nature dergisinin tanınmış editörü John Maddox da, Fowler’ın Nobel Ödülü ile ödüllendirilip Hoyle’ın ödüllendirilmemiş olmasını “utanç verici” ibaresiyle duyurdu.
İlk romanı Kara Bulut‘ta, yıldızlararası gaz bulutu şeklini alan zeki yaşam formlarından bahsetti. Hatta bu canlılar, yaşamın gezegenlerde de oluşabileceğini öğrendiklerinde bir hayli şaşırıyorlardı. John Elliot ile birlikte yazdığı A for Andromeda romanı, 1961’de BBC’de yedi bölümlük bir televizyon dizisine uyarlandı. Ayrıca “Büyük Ayı’daki Roketler” adlı oyunu, 1962’de Deniz Kızı Tiyatrosu’nda profesyonel bir prodüksiyonla sahnelendi. Kaleme aldığı diğer eserleri ise şöyledir:
- The Black Cloud, 1957 (Kara Bulut, İthaki Yayınları, 2022)
- Ossian’s Ride, 1959
- A for Andromeda, 1962 (John Elliot ile birlikte)
- Fifth Planet, 1963 (Geoffrey Hoyle ile birlikte)
- Andromeda Breakthrough, 1965 (John Elliot ile birlikte)
- October the First Is Too Late, 1966
- Element 79 (Kısa hikâyeler koleksiyonu), 1967
- Rockets in Ursa Major, 1969 (Geoffrey Hoyle ile birlikte)
- Seven Steps to the Sun, 1970 (Geoffrey Hoyle ile birlikte)
- The Inferno, 10/1973 (Geoffrey Hoyle ile birlikte)
- The Molecule Men and the Monster of Loch Ness, 1973 (Geoffrey Hoyle ile birlikte)
- Into Deepest Space, 1974 (Geoffrey Hoyle ile birlikte)
- The Incandescent Ones, 1977 (Geoffrey Hoyle ile birlikte)
- The Westminster Disaster, 1978 (Geoffrey Hoyle ile birlikte)
- Comet Halley, 1985
- The Frozen Planet of Azuron, 1982 (Geoffrey Hoyle ile birlikte)
- The Energy Pirate, 1982 (Geoffrey Hoyle ile birlikte)
- The Planet of Death, 1982 (Geoffrey Hoyle ile birlikte)
- The Giants of Universal Park, 1982 (Geoffrey Hoyle ile birlikte)
Andromeda Breakthrough, A for Andromeda‘nın ve Into Deepest Space de Rockets in Ursa Major‘ın devamı niteliğindedir. Dört Uğur Böceği kitabı çocuklara yöneliktir. Element 79 koleksiyonunun bazı hikâyeleri, özellikle “Kayıp Şehir’e Hoş Geldiniz” ve “Afrodit’in Yargısı” fantastik kurgudur ve mitolojik karakterler barındırmaktadır.
Kaynaklar: