Bilimkurgu Kulübü Bu Sitede Gelecek Var!
Ken Macleod, 1954’te İskoçya’da, Lewis Adası’nda doğdu. Günümüzde ise Clyde Körfezi’ndeki Gourock’ta yaşıyor. Biyolojide lisans ve yüksek lisansını yaptıktan sonra Bilişim Teknolojileri alanında çalıştı. Evli ve iki çocuk babası. 1997’den itibaren tam zamanlı yazarlığa yöneldi. Çeşitli dönemlerde Edinburgh Üniversitesi ve Edinburgh Napier Üniversitesi’nde misafir yazarlık yaptı. Kaleme aldığı birçok makale ve öykünün yanı sıra yirmiye yakın romana imza attı. Eserleriyle üç kez İngiliz Bilimkurgu Derneği ödülü ve üç kez de Prometheus ödülü kazandı. Bilimkurgunun prestijli ödülleri arasında yer alan Hugo, Nebula, Locus, Campbell ve Clarke ödüllerine ise birkaç kez aday gösterildi.
Üniversite yıllarında Troçkist akımın içinde aktif siyaset yaptı. Bu mücadelesini, edebiyatla uğraşmaya başladıktan sonra kitaplarına da taşıdı. Sosyalizm, komünizm, troçkizm ve anarko-kapitalizm gibi siyasi düşüncelerin yansımalarını öykü ve romanlarında gözlemlemek mümkün. Ayrıca İskoçya bağımsızlığına karşı sergilediği tutumla da dikkat çekti.
Deneyimli bir konuşmacı, etkinlik başkanı ve organizatör olarak kamu etkinliklerinde, kütüphanelerde, üniversitelerde ve okullarda konuşmalar, atölyeler ve okumalar yaptı. İskoçya’daki Moniack Mhor, İngiltere’deki Arvon ve ABD’deki Clarion West’te bilimkurgu yazarlığı dersleri verdi. Çağdaşı bilimkurgu yazarlarından en büyük farkı ise bilimkurgunun hemen her kısmında görünür olması. Bu yönüyle “Modern Asimov” benzetmesi de yapılan Macleod, açıkça sosyalist olmasına rağmen Liberteryen düşünce gibi diğer bakış açılarına da sempati beslemesiyle ünlü. Meslektaşı Robert A. Heinlen gibi siyasi fikirlerin ağır bastığı hikâyeler kaleme aldı, ancak fikirlerini, Heinlein’ın aksine vaaz vermekten ziyade tartışma ortamları için birer mekân olarak kullanmayı yeğledi.
İlgi çekici mizah anlayışı, önde gelen İngiliz bilimkurgu yazarlarından biri olarak kabul görmesine zemin hazırladı. Özellikle siyaset ve din gibi konularla harmanladığı kara mizahı, ilginç ve unutulmaz eserler ortaya koymasını sağladı. 2008’de kaleme aldığı Gece Oturumları, bunun en başarılı örnekleri arasında gösterildi. Yapay zekâ ve din konularına yoğunlaşan eser, yazarın dilimize çevrilen ilk kitabı olarak da tarihe geçti.
Sert bilimkurgu olarak adlandırılabilecek birçok esere imza attı. Sibernetik, robotik gibi konular da çalışma alanları arasında yer aldı ve tekno-ütopya ve distopya olarak kategorilendirebileceğimiz eserler ortaya koydu. Romanlarında farklı kültürel evrimleri ve insan sonrası sibernetik dirilişi odağına alan Macleod’un Türkiye’de yayımlanan bir diğer kitabı ise 2020 yılında okurlarla buluşan İnsan Cephesi oldu. Ayrıntı Yayınları Bilimkurgu Dizisi içinde yer alan roman, bir alternatif tarih anlatısıydı. Macleod’dan beklenecek ölçütte siyasi bir yanı da olan öykü, 2. Dünya Savaşı sonrasındaki bir zaman diliminde geçiyor ve uzay temasına da göz kırpıyordu.
Hâlen yazmayı sürdüren Macleod, ayrıca aktif bir blog ve sosyal medya kullanıcısı.
