Çağdaş Edebiyatın Rock Star’ı: Neil Gaiman

Neil Gaiman için söylenmesi gereken ilk şey, muhtemelen görebileceğiniz en “çok yönlü” yazar olduğudur. Büyük bir hikaye anlatıcısı olan Gaiman kafasındakileri sadece roman, hikaye ve kısa roman gibi klasik yöntemlerle değil, çizgi romanlar, film ve dizi senaryoları, radyo oyunları ve şiirlerle de okuyucuya aktarmayı biliyor. Bunların dışında eserlerinin uyarlanmasında aktif rol alıyor, yazdığı kitapları seslendiriyor, sevdiği yazarların şiirlerini okuyor… Hatta kendisini Arthur adlı çizgi filmin bir bölümünde bile görebilirsiniz.

Gaiman’ın eserlerini okumak burnunuzun dibindeki çok uzak dünyalara ulaşmanızı sağlayacak. Ancak sayılarının çok fazla olması hangilerini nasıl bir sırayla okuyacağınız konusunda kafa karışıklığına sebep olabilir. Bu konuda büyük bir Neil Gaiman hayranının size vereceği tavsiye muhtemelen şu olur: “Kafana göre takıl.” Yazar, kitaplarında benzer temaları kullansa da eserleri genellikle birbirinden çok farklıdır. Hatta aynı evrende geçen Amerikan Tanrıları ve Anansi Çocukları kitaplarının hangisini önce okuduğunuz bile önemli değildir. Bu yüzden kendisinin kitaplarını okumaya başlamak istiyorsanız en yakın kitapçıya gidin, bulabildiğiniz tüm kitap ve çizgi romanlarını önünüze dizin, hepsinin konularını inceleyin ve ilginizi en çok çekenleri alıp okumaya başlayın. Bu adımların bir yada birkaç tanesinde başarısız olduysanız Neil Gaiman okumaya layık olmadığınızı düşünmeyin. Sizin için yazarın popüler kitaplarından dilimize kazandırılmış olan bazılarını üç kategori halinde listeledik.

Kırılgan Şeyler

kirilgan seyler

Evet, her şeyden önce kırılgan şeyler bir kategori değil. Bunun için özür dileriz. Ama hiçbir Gaiman-sever’in buna sadece bir öykü kitabı demeye dili varmaz. Fragile Things, içinde barındırdığı hikayeler, şiirler ve yazılarla alt başlığını sonuna kadar hak eden bir öyküler ve mucizeler kitabı… Neil Gaiman’ın sevdiği yazar ve eserlere göndermelerle doldurduğu hikayelerinde tanıdık bir şeyler bulmanız kaçınılmaz. Ancak yazar bu hissi tamamen kendine has bir şekilde yaratıyor. Örneğin Sherlock Holmes ile Cthulhu mitosunu birleştiren Zümrüt Soruşturma, iki serinin de yaratıcılarına saygı duruşunda bulunmakla birlikte yalnızca Gaiman’ın böyle ustaca aktarabileceği büyük bir sürpriz barındırıyor.

Kendisinin tarzını merak ediyorsanız başlamak için önerebilecek en uygun kitap Kırılgan Şeyler. Çünkü onun yazdıklarını yansıtan farklı hikayelerden oluşuyor. Eğer bu hikayelerden birkaçı hoşunuza gittiyse Neil Gaiman’ın roman ve çizgi romanlarını okumaya başlayabilirsiniz.

Romanlar

Amerikan Tanrıları: Neil Gaiman denilince çoğu insanın aklına gelen ilk eser American Gods‘tır. Bu kitabın kült kelimesinin tam anlamıyla karşılığı olduğu söylenebilir. Yakın zamanda başarılı bir şekilde diziye uyarlanan kitap hakkında birkaç uyarıda bulunmalıyız. Her şeyden önce diziyi sevdiyseniz mutlaka kitabı da okuyun. Eser uyarlamaya göre çok daha geniş. Ama diziyi beğenmediyseniz kitabı da beğenmeme ihtimaliniz var. Çünkü dizi kitabın ruhunu en iyi biçimde yansıtmış. (Oyunculuklar vb. sebeplerle beğenmediyseniz tabii ki bu gruba dahil değilsiniz. Ama hikaye, ortamlar, diyaloglar ve genel hava kitap ile birebir aynı.) Ama bu hevesinizi kırmasın. Çünkü Amerikan Tanrıları yazarın hayranlarını ikiye bölmüş bir kitap. Ayrıca sadece Neil Gaiman okurları tarafından değil yazarın diğer kitaplarını sevmeyen pek çok insan tarafından da oldukça beğeniliyor. Yazarın hayranlarının ise yarısı kitaba aşık olmuş, diğer yarısı kitaptan nefret eder durumda.

Anansi Çocukları: Söylenecek çok şey yok. Amerikan Tanrıları’nı okuduysanız okuyun. Okumadıysanız yine de okuyun. Klasik Gaiman stili ile Amerikan Tanrıları’nın arasında kimi zaman oldukça absürtleşen ama sonlara kadar gizem ve heyecanını koruyan çok eğlenceli bir roman.

Yokyer: Tam anlamıyla bir Neil Gaiman romanı, ayrıca yazarın Amerikan Tanrıları’ndan sonra en çok bilinen ve sevilen kitabı… Okurken yanınızda bir Londra haritası bulundurmanız çok faydalı olabilir. Şehrin detayları zaman zaman kafanızı karıştırabilse de Gaiman’ın tarzını görebilmeniz ve size uygun olup olmadığını anlayabilmeniz için birebir.

Yıldız Tozu: Okuması oldukça eğlenceli ve masalsı bir hikaye Stardust. Bu tarz hikayelerden hoşlanıyorsanız çok zevk alacaksınız. Ayrıca son yılların yükselen yönetmenlerinden Matthew Vaughn tarafından çekilmiş bir de filmi var. Kitabın üstüne çok şey koyan ve hakkını sonuna kadar veren bir uyarlama. Ayrıca filmi kitaptan daha başarılı bulanlar hiç de azınlıkta değil. Filmi de izlemenizi öneririm.

Yolun Sonundaki Okyanus: Görece kısa ve narin olan bu eser, yazarı merak ediyorsanız ama beğeneceğinizden emin olmadığınız çok kalın kitaplar okumak istemiyorsanız tam size göre. Kitapta kimlik arayışı ve çocuklukla yetişkinlik arasındaki kopukluk sürrealist bir biçimde işlenmiş.

Çizgi Romanlar

Sandman: Bu, hakkında onlarca sayfa yazılabilecek bir çizgi roman. Watchmen ile birlikte hatırlanan bu eser sektörde devrim yaratmış. Ayrıca Gaiman’ın romanları için Amerikan Tanrıları neyse çizgi romanları için de Sandman o. Ancak tek fark Sandman, hayranlar arasında ayrım yaratmamış. Çizgi romanı sevmeyen Gaiman okuru yok denecek kadar az. Ayrıca Sandman çizgi roman okurlarının büyük kısmının favorisi.

Marvel 1602: Genel olarak DC bünyesinde hatırlanan Gaiman’ın Marvel’a hazırladığı nadir işlerden. Ancak bu hikaye fantezi okurlarındansa süper kahraman okurlarına hitap ediyor. 1602 Neil Gaiman’ın farklı tarzını konuşturduğu bir alternatif evren hikayesi olsa da Marvel evreni hakkında biraz bilginiz varsa göndermeleri ve esinlenmeleri yakalayabileceğiniz için daha çok zevk alırsınız. Eğer bir Marvel hayranıysanız Gaiman okumaya buradan başlayabilirsiniz.

Pelerinli Süvariye Ne Oldu?: 1602 ile benzer şekilde eğer Batman hayranıysanız başlangıç noktanız bu cilt olabilir. Yazarın, Alan Moore’un unutulmaz Superman hikayesi “Yarının Adamına Ne Oldu?’dan esinlenerek yazdığı çizgi romanda kendisinin engin Batman bilgisini görebiliyoruz. Başarılı Batman hikayelerinden olan “Pelerinli Süvariye Ne Oldu?”nun ülkemizde baskısı tükendiği için bulmanız zor olabilir. Ancak JBC Yayıncılık çizgi romanı yıl içerisinde yeniden basacağını duyurdu.

Partilerde Kızlarla Nasıl Konuşulur?: Yakın zamanda uyarlanan başka bir Gaiman eseri “How to Talk Girls at Parties?“. Nicole Kidman’ın oynadığı uyarlama henüz ülkemizde vizyona girmedi. Ayrıca maalesef yurt dışındaki eleştirmenlerce pek beğenilmedi. Bu eser aslında çizgi roman olarak yazılmamış. Kırılgan Şeyler’in içindeki aynı isimli hikayeden Fábio Moon ve Gabriel Bá kardeşler tarafından çizgi romana uyarlanmış. Kendilerini ülkemizde çok sevilen Güngezgini’nden hatırlayabilirsiniz. Hikaye, Neil Gaiman’ın nadir bilimkurgu eserlerinden biri.

Kendisi bunun dışında Doctor Who ve Babylon 5 için bölümler de yazdı.

Gaiman’ın kitaplarını okumaya başlamak için birkaç öneride bulunduğumuza göre genel tarzından bahsedebiliriz. Kendisi genellikle şehir fantazyası türünde yazıyor. Modern dünyanın büyülü yönlerini yansıtan hikayelerinin dışında, “şehir” kavramını bütün olarak ele alıp onun büyülü bulduğu tarafını kullandığı eserleri de mevcut.
Edgar Allan Poe tarzı gotik edebiyat ile Lovecraftvari tuhaf kurgudan oldukça etkilenmiş. Eserlerinde kullandığı farklı mizah duygusuyla bir an güldürürken bir an sonra olanlar tüylerinizi ürpertebiliyor. Yokyer’den şu alıntı bunu güzel özetler:

“Bir şeyin komik olması onun aynı zamanda tehlikeli olmadığı anlamına gelmez.”

Gaiman’ın eserlerini bu kadar büyülü ve ürpertici kılan başka bir şey ise hikayenin bizim hayatımıza benzer hayatlar yaşayanların başından, bizim yaşadığımıza benzer ortamlarda geçmesi. Gaiman gerçekçi ortam tasvirlerini başarılı biçimde aktararak, işlerin bir noktadan sonra gerçekçiliği bırakıp “çığırından çıkması” hissini müthiş bir biçimde hissettiriyor. Eserlerdeki mizah ve absürtlük genelde bu noktadan çıkıyor. Ayrıca kendisi büyük bir mitoloji hayranı. Her eserinde mitoloji göndermeleri ve esinlenmeleri olduğu gibi eserlerin çoğunda doğrudan mitolojiden yararlanıyor.

Biraz da yazarın hayat hikayesine bakalım. Neil Gaiman Avrupalı Yahudi kökenli bir ailenin çocuğu olarak 1960 yılında İngiltere’de dünyaya gelmiş. Kendisinin yetiştiği kültürün etkisiyle tam bir İngiliz olduğu söylenebilir. Ailesi Scientology mensubu olsa da kendisi Tanrı’nın DC evreninde yaşadığına inanıyor. Dört yaşından beri okumayı seven Neil Gaiman’ etkileyen ilk eserler Yüzüklerin Efendisi, Narnia Günlükleri, Alice Harikalar Diyarında ve Batman çizgi romanları olmuş.

Gençliğinde para kazanmak için gazetecilik yapan yazarın ilk eseri sipariş üzerine yazdığı bir Duran Duran biyografisi. Yakın zamanda 22 yaşında yazdığı bu eseri hiç yazmamış olmayı dilediğini açıkladı. Gazetecilik yaptığı sırada ünlü yazar Terry Prachett ile tanışan Gaiman, Prachett ile beraber Good Omens‘i yazdı. Sonradan Alan Moore ile arkadaşlık kurdu ve onun bıraktığı Miracle Man çizgi romanını sürdürdü. Ardından çeşitli yayınevlerine çizgi romanlar yazdı.

O dönemde tanıştığı başarılı çizer Dave McKean ile Black Orchid mini-serisini yazdı. Bu hala devam eden bir arkadaşlık ve ortaklığın başlangıcı oldu. Black Orchid karakterinin yeniden yorumlanmasından memnun olan Vertigo Yayınevi ona başka unutulmuş bir karakter olan Sandman’in yeniden yorumlanması görevini verdi. Ancak Gaiman karakteri yorumlamaktansa aynı isimde yeni bir karakter yaratmayı tercih etti. George R. R. Martin‘in liderliğindeki Vahşi Kartlar isimli tematik öykü antolojisi için yarattığı ancak kabul edilmeyen bir karakteri mitolojik uyku lordu ile birleştirdi ve tanıdığımız Sandman ortaya çıktı. Serinin kapakları McKean tarafından çizildi.

Sandman ile yakaladığı başarının ardından yeni eserler peş peşe geldi. Romanlarıyla Hugo, Nebula ve Bram Stoker ödülleri başta olmak üzere pek çok ödül aldı. Mezarlık Kitabı, aynı yıl hem Newbery hem de Carnegie madalyası alan ilk eser oldu. İngiliz Ulusal Kitap Ödülleri, Yolun Sonundaki Okyanus’u 2013’te yılın kitabı seçti. Hayranı olduğu Alice Cooper‘ın da kendi eserlerine hayran olduğunu öğrenince onun için Günaha Son Çağrı çizgi romanını yazdı. Kendisi sanatçı Amanda Palmer ile evli ve 4 çocuğu var. Palmer şarkılarında sık sık Neil Gaiman’dan bahsediyor. Gaiman bol bol okuyor, yazıyor ve hala sadece siyah giyiyor…

Kapak Görseli

Yazar: Sadık Efe Sarıtunalı

Bilgisayarla fazla ilgilenir. Boş zamanlarında ise çizgi roman okur. Bir gram çizim yeteneği olmadığı için çuvalladığı çizgi romanlarından sonra en büyük hayali kendine bir çizer bulup çizgi roman yazarı olmak. En büyük tutkusu ise bilimkurgu.

İlginizi Çekebilir

stan lee belgesel

Marvel’dan 100. Doğum Yılında Stan Lee Belgeseli

Disney+ üzerinde yayımlanan Stan Lee belgeseli, çizgi roman efsanesinin yaşam öyküsüne kendi perspektifinden bir bakış …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin