Elbette en önemli temalar İklim Değişikliği ve COVID-19 aşıları yönündeki araştırmalar olacak.
2020 senesi hem sağlığımızın kıymetini hem de bilimin gücünü anladığımız bir yıl oldu. İki ucu keskin bir bıçak olan bilimin, cahilliğin elindeyken yıkıcılığını 2. Dünya Savaşında nasıl gördüysek, bilgeliğin elindeyken de yapıcılığına en net şekilde 2020 yılında şahit olduk. Yapılan proje duyuruları ve açıklamalar ile mevcut gelişmeler ışığında bilimin 2021 yılında da aydınlık yolda ilerleyeceğini anlıyoruz.
İklim Değişikliği
2021, iklim değişikliğiyle mücadele için çok önemli bir yıl olacak gibi görünüyor. Zira ABD başkanı seçilen Joe Biden, küresel ısınmayla mücadele etmek için Paris İklim Anlaşmasına yeniden katılmak da dahil olmak üzere, ülkenin bu konuda liderliğini yeniden sağlamak için harekete geçeceğini açıkça belirtti (Başkan Donald Trump, Amerika Birleşik Devletleri’ni anlaşmadan çekmiş ve ülke 2020 seçimlerinden bir gün sonra resmi olarak ayrılmıştı).
İklim müzakereleri için önemli bir an olan Birleşmiş Milletler İklim Konferansı, 2021 Kasım ayında İngiltere’nin Glasgow kentinde yapılacak. 2015 yılında Paris Anlaşmasının imzalanmasından bu yana ülkelerin sera gazı emisyonlarının azaltılması için yeni vaatlerde bulunması bekleniyor. Bunun en önemli sebebi ise Avrupa Birliği ve Çin’in 2050-60’a kadar karbon salınımını nötr hale getirmek için iddialı planları var ve bilim insanları, Biden’ın da Amerika Birleşik Devletleri için benzer hedefler koyup koymayacağını merak ediyor.
COVID-19
Dünya Sağlık Örgütü tarafından kurulan bir takım, COVID-19 pandemisinin kaynağını belirlemeye çalışmak için Ocak 2021’de Çin’e gidecek. Epidemiyologlar, virologlar ve halk ve hayvan sağlığı araştırmacılarından oluşan takım; SARS-CoV-2 koronavirüs enfeksiyonunun ilk olarak 2019’da tespit edildiği Çin’in Wuhan kentinde araştırmalarına başlayacak.
Projenin ilk aşamasında, COVID-19’a sahip olduğu bildirilen ilk insanların ziyaret ettiği Huanan pazarında satılan et ve hayvanlara bakmak ve Çin’den sınır ötesi yolculukların izini sürmek olacak. Virüsün kökenini keşfetmek yıllar sürebilir, ancak uzmanlar bazı yeni bilgilerin yıl sonuna kadar ortaya çıkacağını düşünüyor. Ne var ki, Çin’in Wuhan kentindeki Huanan pazarının SARS-CoV-2 için sıfır noktası olup olmadığı bilinmiyor.
Aşılar ve Pandemi
COVID-19’a karşı kullanım için onaylanmış ilk aşıların piyasaya sürüldüğünü, 2020 yılında gördük. Yeni aşıların etkinliği, 2021 senesinin başlarında daha net hale gelecektir. ABD ilaç şirketleri olan Novavax ve Johnson & Johnson tarafından geliştirilen aşının 3. faz klinik deneylerinin sonuçları, özellikle ilgi çekici olacak gibi görünüyor. Zira bu aşıların dağıtımı, çok düşük sıcaklıklarda saklanması gereken Pfizer ve BioNTech ortaklığı ile Moderna tarafından yapılan RNA bazlı aşılardan, muhtemelen daha kolay olacaktır.
Pfizer ve BioNTech ortaklığı aşısının, bazı ülkelerde kullanım için acil durum izni alındı. Geçtiğimiz yılın sonlarında ise Novavax, 2021 yılının başlarında raporlanacak olan Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’nde viral-spike-protein aşısının iki büyük çalışmasını başlattı. Şirket, yılda iki milyar aşı dozu üretebilir. Ayrıca Johnson & Johnson, aşısının tek seferlik bir versiyonunu test ediyor.
Açık Erişim
Dünyanın en büyük araştırma fon sağlayıcılarından bazıları tarafından organize edilen bir açık erişim projesi, iki yıllık meyvelerini vermeye başladı ve 2021 yılında tüm gözler bilim yayıncılığında olacak. Londra’daki Wellcome, Washington’daki Bill & Melinda Gates Vakfı ve Hollanda ulusal fon sağlayıcısı NWO da dahil olmak üzere 20’den fazla kuruluş; bu yılın Ocak ayından itibaren, finanse ettikleri çalışmalardan yayınlanan bilimsel makalelerin hemen okunması gerektiğini şart koşmaya başlayacak.
Bununla birlikte Plan S adlı girişim, dergi aboneliklerinin sonunu getirebilir ve herkesin bilimsel literatürü okumasına izin verebilir. Plan S şimdiden, Nature da dahil olmak üzere birçok başlığı ilk kez açık erişimli yayın olarak sunmaya yönlendirdi.
Kök Hücre
Kök hücre bilimcileri, Uluslararası Kök Hücre Araştırmaları Derneği‘nden (ISSCR) araştırma için güncellenmiş yönergeleri sabırsızlıkla bekliyor. ISSCR, en son dört yıl önce yönergeler yayınlamıştı. “Embriyo benzeri yapıların” insan çalışmalarında rehberlik içerecek yenilenmesinden sonra kök hücreleri ile in vitro şartlarında “14 gün kuralı” uzatılabilir. Zira in vitro döllenmeden sonra canlı üretilen bir insan embriyosu ile iki haftadan fazla çalışmak, birçok ülkede yasalarla korunmaktadır.
Sınırın uzatılması ile bilim insanları, erken gebeliğin çoğunlukla neden düşükle sonuçlandığını daha iyi anlayabilir.
Alzheimer İlacı
ABD, bu yıl içinde alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlattığı bildirilen ilk ilacın bir tedavi olarak kullanılıp kullanılamayacağına karar verecek. Biogen şirketi tarafından üretilen aducanumab adlı ilaç; çoğu bilim insanının hastalığın ana tetikleyicisi olduğunu düşündüğü amiloid adı verilen yapışkan bir beyin proteinine bağlanan bir antikordur.
İlacın işe yaradığına dair kanıtlar karışık olmakla birlikte iki adet faz 3 klinik deneyi çelişkili sonuçlar ortaya koymuştur. ABD Gıda ve İlaç Dairesi tarafından ilacın etkinliğini değerlendirmek için toplanan bağımsız bir danışma kurulu; verilerin, ilacın kullanımını desteklemediğini söylemiştir. Şimdiye kadar onaylanan tek Alzheimer ilacı, hastalığın ilerlemesinden ziyade hafıza kaybı gibi bilişsel semptomları tedavi ediyor.
Mars
Çin’in uzay bilimi konusundaki iddialı gündemi, 2021 yılında da devam ediyor. Mars‘a gönderilecek bir Çin sondasının, Şubat ayında gezegenin yüzeyine inmesi gerekiyor. Tianwen-1 görevi; kameralar, radar ve parçacık analizörleri dahil olmak üzere 13 adet cihaz kullanarak su ve yaşam belirtilerini arayacak.
Başarılı olursa, Çin’in kızıl gezegendeki ilk keşfi olacak ve orbiter, iniş ve gezici taşıyan bir sondanın oraya indiği tek zaman olacak. Birleşik Arap Emirlikleri ve Amerika Birleşik Devletler, kızıl gezegendeki benzer çalışmaları devam ettiriyor.
Teleskop Webb
Uzun zamandır beklenen ve nihayet bu yılın Ekim ayında, NASA’nın “şimdiye kadar yapılmış en büyük, en güçlü ve karmaşık uzay teleskobu” olarak adlandırdığı James Webb Uzay Teleskobu lansmanı yapılacak. Toplam 8,8 milyar ABD Doları değerindeki teleskop (James Webb); 1990 yılında fırlatıldığında astronomide devrim yaratan ve o zamandan beri 1,3 milyondan fazla gözlem yapan Hubble Teleskobu başarısını tekrar etmeye çalışacak.
Webb, Hubble’dan daha fazla dalga boyunu kapsayacak ve bilim insanlarının evrenin derinliklerine daha derinlemesine bakmasını sağlayacaktır. James Webb teleskobunun fırlatma sırasında katlanan aynası ve güneşliği, uzayda açılacak.
Dalga Etkisi
Radyo gökbilimciler, titreşen nötron yıldızlarını işaretçi olarak kullanarak yerçekimi dalgalarını tespit etmenin yeni bir yolunu göstermenin eşiğinde olabilir.
Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya’daki ekipler; bu pulsarlardan gelen sinyalleri tam olarak zamanlayarak, bu yıl içerisinde süper kütleli kara delik çiftlerinin ürettiği uzun dalga boyundaki dalgaları, uzak galaksilerin merkezlerinde birbirlerinin yörüngesinde dolaşırken tespit edebilirler.
ve Brexit
Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık hala Brexit geçiş anlaşmasının planlanan bitiminden itibaren bir ticaret anlaşması için pazarlık girişiminde bulunuyor.
Anlaşılsın ya da anlaşılmasın, Brexit, bilim insanları için araştırma fonu ve diğer birçok konu hakkında belirsizlik yaratıyor ve bu durum 2021 yılında da devam edecek gibi görünüyor.
Hazırlayan: Taner Güler Kaynak: Nature