Gökyüzünde en kolay bulunabilen takımyıldızlardan biri olan Avcı takımyıldızı, yan yana dizili üç parlak yıldız olarak görünür. Biraz daha dikkatli bakıldığında papyona benzediği fark edilir. Papyonun düğümünde hizalanmış bu üç parlak yıldız, Avcı’nın Kemeri ya da Kuşağı (Orion Belt) olarak anılır. Papyonu oluşturan üçgenlerin yakınındaki daha az belirgin yıldızlar da göz önüne alındığında, takımyıldızın elinde bir yay (ya da sopa) tutan bir avcıyı andırdığı söylenebilir. Avcı’nın sağ dizinde parlak mavi bir yıldız olan Rigel, üst kısmında ise sol omzunu oluşturan kırmızı Betelgeuse (İkizlerevi) yıldızı dikkati çeker.
Betelgeuse, gökyüzünün en parlak iki kırmızı devinden biridir. Diğeri Antares’tir. Ayrıca, görülebilecek en büyük yıldızlardandır (çapının Güneş’in çapının 600-700 katı olduğu hesaplanmıştır). O büyüklükte bir yıldıza kolay rastlanmaz. Gökyüzünün en parlak 11. yıldızıdır. Sıcaklığı ortalama 3.600 Kelvin olan yıldızın ışıması yarı düzenlidir; bu nedenle parlaklığı periyodik olarak 0,2 ile 1,5 arasında değişir. Dünya’dan yaklaşık 500 ila 600 ışık yılı uzaklıkta yer alır. Ömrünün sonuna yaklaşan yıldızın, gelecek yüz bin yıl içinde bir süpernova olarak patlaması beklenmektedir. Yıldızın büyüklüğünü gözde canlandırmak zordur. Eğer Betelgeuse Güneş’in yerine konacak olsaydı, dış atmosferi Jüpiter’in yörüngesini içine alırdı; Merkür, Venüs, Dünya ve Mars ise yıldızın içinde kalırdı. Artık dengesizleşmiş olan bu kadar büyük bir yıldızın patlaması da olağanüstü bir olay elbette. Peki, Betelgeuse süpernova haline geldiğinde Dünya’dan nasıl görünecek ve gezegenimize ne gibi etkileri olacak?

Betelgeuse, kırmızı süperdev sınıfına aittir. Ömrünün son aşamasına yaklaşmakta ve yakın gelecekte süpernova patlaması yaşayabileceği öngörülmektedir. Özellikle 2019 yılında yıldızın parlaklığında meydana gelen belirgin sönükleşme (kararma olayı), patlamanın zamanına dair beklentileri artırmıştır. Sky at Night Magazine ve Astronomy dergilerinde yer alan analizler, patlama anında ortaya çıkacak süpernovanın belli özelliklere sahip olabileceğini göstermektedir:
Betelgeuse patladığında ortaya çıkacak süpernova, gökyüzünde şimdiye kadar karşılaşılan en etkileyici ışık gösterilerinden biri olacaktır. Simülasyon sonuçlarına göre süpernova, dolunay parlaklığının yaklaşık yarısı kadar yoğunlukta ışık yayacaktır. Bu parlaklık, dolunay gibi geniş bir yüzeye değil, bir nokta kaynağına odaklanacağından, zirve parlaklığı sırasında teleskopla gözlem tehlikeli olabilir. Ancak Betelgeuse patladığında, yaklaşık 300.000 yıl önce meydana geldiği düşünülen Geminga süpernovası kadar parlak olmayacaktır. Patlama sonrası parlaklık üç ay boyunca gözlemlenebilir olacak, ardından yavaş yavaş sönerek yaklaşık bir yıl içinde düşük seviyeye inecektir. Geceleri gölge oluşturacak kadar ışık yayabileceğinden, bazı hayvan ve böceklerin yön bulma duyusu etkilenebilir, göç eden kuşlar açısından da karışıklıklara neden olabilir. Öte yandan, özellikle Ay ve Venüs’ün birlikte görüldüğü gecelerde astronomlar gözlem yaparken zorluk yaşayabilir. Ancak elbette bir süpernovayı gözlemek eşsiz bir fırsattır.

Süpernova sonrası, patlamanın ilk evresindeki yüksek parlaklık bir süre devam edecek, ardından yıldızın kalan ışıltısı kademeli olarak azalacaktır. Bu süreç, birkaç yıl boyunca gözlemciler için ilgi odağı olacak kozmik bir hadisedir. Yaklaşık bir buçuk yıl sonra ise Avcı’nın sağ omzu gökyüzünden kaybolacaktır. Betelgeuse’ün Dünya’ya yaklaşık 500–600 ışık yılı uzaklıkta olması, patlamanın gezegenimiz üzerindeki doğrudan fiziksel etkilerini sınırlandırır. Bir süpernovanın yıkıcı etkiler gösterebilmesi için çok daha yakın bir mesafede gerçekleşmesi gerekir (genellikle 50 ışık yılı civarı). Bu nedenle, Betelgeuse’ün patlaması yalnızca görsel bir olgu olarak değerlendirilecektir. Yine de patlamanın yarattığı yoğun ışık, birkaç ay boyunca astronomik gözlemleri zorlaştırabilir.
Betelgeuse, beklentilerin aksine bizim yaşam süremiz içinde patlarsa gökbilimciler bu olayı gözlemek için hazırlıklı olacaklardır. Dünya’daki cihazlar, patlamanın ürettiği nötrinoları veya kütle çekim dalgalarını bir gün önceden tespit edebilir. Bu gelişmeler haber kanallarıyla duyurulacaktır. İnsanların meydanlarda toplanarak gösteriyi izlemeyi beklediği ve patlama anını coşkuyla kutladığı bir sahne hayal edebiliriz. Betelgeuse’ün patlaması, yıldız evrimi ve patlama mekanizmaları hakkında önemli bilgiler sağlayacaktır. Bu olay, hem amatör hem de profesyonel astronomlar için veri toplama açısından değerli bir fırsattır. Elde edilecek veriler, süpernova dinamikleri, yıldız iç yapısındaki değişimler ve evrende element oluşumu gibi konularda daha derin analizler yapılmasına olanak tanıyacaktır.

Günümüz astrofiziğinin önemli sorularından biri ağır elementlerin (örneğin uranyum ve altın) nasıl oluştuğudur. Bu elementlerin süpernova patlamaları sırasında oluştuğu bilinmektedir. Devasa bir kütlenin kendi üzerine çökmesi sırasında yıldızın dış kabuğu, sert iç çekirdeğiyle şiddetle çarpışır. Bu çarpışmalar, ağır elementlerin oluşması için gerekli olan yüksek sıcaklık ve basınç ortamını yaratır. Simülasyonlar ve teorik hesaplarla öngörülen bu süreç doğrudan gözlemlenmemiştir. Betelgeuse, bilim insanlarına bu alanda eşsiz bir fırsat sunacaktır. Tabii bilim insanlarının ilgisini çekmesi için Betelgeuse’ün ille de patlaması gerekmez. Büyüklüğü ve parlaklığı, onu incelemeyi kolaylaştırır ve gökbilimciler için büyüleyici kılar. Bu sayede ömrünün sonuna yaklaşmış bir yıldızı yakından inceleme şansı elde ederiz. Yıldızın iç yapısında gerçekleşen fiziksel ve nükleer değişimler, astronomlar için büyük bir keşif değerine sahiptir.
Şu anda yıldızın parlaklığı sürekli değişmektedir. Bu değişimlerin nedenini açıklayan farklı mekanizmalar olabilir. Bazı gökbilimciler, birkaç farklı sönükleşme mekanizmasının aynı anda devrede olabileceğini düşünmektedir. Yaşamlarının sonuna doğru nükleer yakıtları tükenen kırmızı süperdev yıldızlar, şişerek büyüyen gaz ve toz zarfları oluşturur. Bu zarf büyüdükçe yıldızın parlaklığı artar. Ancak Betelgeuse gibi bir yıldızın sönükleşip parlamasının tek nedeni bu değildir. Kırmızı süperdevlerin yüzeyinde, Güneş’imizdekilerin çok daha büyük versiyonları olan muazzam konvektif hücreler bulunur. Bu hücrelerdeki türbülans, sıcak malzemenin yıldızın içinden dışarı doğru yükselmesine neden olur. Yüzeye ulaşan bu malzemenin bir kısmı, devasa bir püskürme ile uzaya fırlatılır ve bu da yıldızın parlaklığını geçici olarak değiştirebilir.
Betelgeuse’ün sönükleşmesi, patlamaya yaklaştığının bir işareti bile olabilir. 2019 yılında gerçekleşen böyle bir sönükleşme olayı sırasında yıldız parlaklığını 2,5 kat yitirmiştir. Ölmekte olan bir yıldızın yüzeyinden madde püskürdüğünde, genellikle önceki püskürmeden arta kalan maddeyle çarpışır ve bu da yıldızın daha parlak görünmesine neden olur. Ancak, püskürülen maddenin yıldızı örtmesi de mümkündür ve bu da sönükleşmeye yol açabilir.
Kaynaklar: