İnsan, düşünmeye ve ellerini özgürce kullanmaya başladığından beri pek çok alet üretti ve bu aletler sayesinde günlük yaşamını kolaylaştırmaya çalıştı. Özellikle tarımın keşfi ve yerleşik hayata geçişle birlikte çeşitli toplumsal ve ekonomik yapıların ortaya çıkması gecikmedi. Bir zamanlar sadece karnını doyurmak, barınmak ve üremek için yaşayan insan, böylelikle kendine yeni uğraşlar da edinmiş oluyordu. Hem üretimi artırmanın, hem günlük işlerin sıkıcılığından uzaklaşmanın, hem de çaba gerektiren zorlu işlerden kurtulmanın hayalini kuranlar, çok geçmeden bu angaryaları başka insanlara yaptırabileceklerini fark etti. İşte kölelik kavramı da böyle doğdu. Bu sayede tüm istenmeyen işleri köleler yerine getirirken, efendiler de rahatlarına bakabilecekti. İnsan emeği boyunduruk altına girince, gitgide kalkerleşen bir toplumsal düzenin ortaya çıkması da kaçınılmaz hale geldi. Hatta kölelik düzeni öylesine kanıksandı ki, tüm dünyada yasaklanması ancak 1926 yılında mümkün olabildi.
Kabul görmüş tüm bu toplumsal yapılara rağmen, yazılı tarihin erken dönemlerinde bile işleri bizim için yapabilecek aletlere yönelik düşünsel çaba sergileyenlerle de karşılaşıldı. Zira dönemin kimi dâhileri, robot benzeri teknolojileri hayal etmeyi başardı. Örneğin antik Yunan filozoflarından Aristoteles, “Eğer tüm araçlar komutla veya kendi kendine çalışabilseydi işçilere ve kölelere ihtiyaç kalmazdı,” sözleriyle konuya ilişkin bakış açısını net bir şekilde yansıtıyordu. Kaldı ki, robotikle doğrudan ilgili olmasa bile Aristoteles’ten üç asır önce ilk vinç tasarımlarının hayata geçirildiğini ve ilk çarkların kullanılmaya başlandığını da söylemeliyiz. Hatta 1900 yılında Antikythera Adası yakınlarındaki bir gemi enkazında bulunan ve adına Antikytera Mekanizması denilen aletin üretim tarihi M.Ö. 2. yüzyıla kadar uzanıyordu. Uzmanlara göre Antikythera Mekanizması yalnızca gökcisimlerinin konumunu göstermekle kalmıyor, örneğin Olimpiyat Oyunları gibi çeşitli olayların yıl dönümlerini hesaplamada da kullanılıyordu. Yine M.Ö. 2. yüzyılda Ctesibus adlı eski bir Yunan bilgini, hareketli parçalardan oluşan organ ve su saatleri üretirken, İskenderiyeli Heron ise M.Ö. 1. yüzyılda su pompaları ile çalışan otomatik bir kapı tasarımına imza atmayı başardı. Tüm bunlar bize, tarihin erken dönemlerinde bile mekanik cihazlar üzerine bolca kafa yoran insanlar olduğunu gösteriyordu.
Tüm bu erken dönem uğraşları bir kenara koyar ve robot kavramının modern tanımını göz önünde bulundurursak, 13. yüzyılda yaşayan Ebu’l İz El Cezari’nin otomatik makineleri dışında 20. yüzyıla kadar elle tutulur bir gelişme olmadı. Kaldı ki robot tanımını, “otonom veya önceden programlanmış görevleri yerine getirebilen elektro-mekanik cihaz” şeklinde ele aldığımızda, söz konusu teknolojinin kapsamı da bir hayli genişlemektedir. Buna rağmen, robot denince çoğu kişinin aklına insan benzeri makineler geldiği de bir gerçek; oysa robotların çok azı insana benzer. Robotlar doğrudan bir operatörün kontrolünde devinebildikleri gibi bağımsız olarak bir bilgisayar programının kontrolünde de çalışabilir. Yukarıda da vurgulandığı gibi, robotik 20. yüzyıla kadar genellikle teori, fikir ve öncül tasarımlardan ibaret kaldı. Zaten “robot” sözcüğü de il kez Karel Čapek‘in 1920 yılında yazdığı “R.U.R. – Rossum’s Universal Robots” eserinde kullanıldı ve Çek dilindeki anlamı da “işçi” demekti. Daha sonraları tüm dünyada kabul gören bu terimin yaratıcısı ise Karel Čapek’in kardeşi Josef Čapek‘ti.
Sanayi devriminin bir sonucu olarak makineleşmenin artmasıyla birlikte, teknoloji müthiş bir ivmeyle gelişmeye başladı. 20. yüzyıla geldiğimizde robotik yavaştan iş dünyasına girmeye başlamıştı bile. Önceden sadece karnına bastırınca ağlayan bebeklerden ibaret olan robotik sektörü, robot benzeri yapıların sıcak metalleri taşımakta kullanılmasıyla endüstriye girmekte de gecikmedi. Bu yeni teknoloji, sonradan gelişerek birçok işte kullanılmaya başlandı. Tekrar programlanabilen robotlar, birden fazla iş yapabilenler derken robotları şimdi uzay araştırmalarında dahi kullanıyoruz. Dilerseniz robotların bu yavaş, ama aniden ivmelenen tarihi gelişimini kronolojik bir şekilde aktarmaya çalışalım.
1800: Jacques de Vaucanson, Pierrre&Henri-Louis Jacquet Droz, Henri Maillerdet otomatik yazı yazan ve müzik enstrümanı çalan makineler geliştirdiler.
1801: Joseph Jacquard ilk kez delikli kart kullanarak çalıştırılan otomatik dokunma makinesi geliştirdi.
1818: Mary Shelley, Frankenstein adlı hikayesinde yapay bir yaşam şekli kullandı.
1830: Christopher Spencer mekanik kam denetimli otomatik bir torna tezgahı geliştirdi.
1892: Seward Babbitt sıcak metal parçaları fırından almak üzere motorlu tutucuya sahip vinç tasarladı.
1920-1921: Çekoslovak Karel Capek’in yazdığı bir tiyatro oyununda ilk kez “robot” kelimesi kullanıldı.
1927: Fritz Lang‘in yönettiği 1927 tarihli Metropolis filminde, insan biçimli bir robot ilk kez göründü.
1936: Ünlü matematikçi Alan M. Turing, “Saptama Problemi Hakkında Bir Uygulamayla Birlikte Hesaplanabilir Sayılar” isimli makalesini yayınladı,
1940: Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) radar teknolojisi geliştirilmesi, cisimleri insan etmeni olmadan algılama konusunda en önemli adımlardan birisi oldu.
1940: Grey Walter ışığa yönelen ilk gezer robotları (machina speculatrix) üretti.
1941: Isaac Asimov “robot” kelimesinden “robotik” kelimesini türeterek ilk kez kullandı. Robotik, robot teknolojisiyle ilgili tüm alanları kapsayan bir tanım olarak bilim literatürüne girdi.
1942: Isaac Asimov, “Runaround” isimli hikayesinde “Üç Robot Yasası“nı yazdı:
- Bir robot bir insana zarar veremez ya da zarar görmesine seyirci kalamaz.
- Bir robot, birinci yasayla çelişmediği sürece bir insanın emirlerine uymak zorundadır.
- Bir robot, birinci ve ikinci kuralla çelişmediği sürece kendi varlığını korumakla mükelleftir.
1946: George Devol, genel amaçlı manyetik kayıt yapabilen ve tekrar çalıştırılabilen bir cihaz geliştirdi ve çeşitli makinelerde kullandı.
1946: J. Presper Eckert ve John Mauchly, Pennsylvania Üniversitesi’nde ilk elektronik bilgisayar olarak bilinen ENIAC isimli bilgisayarı geliştirdiler. Whirlwind adlı başka bir bilgisayar, MIT’de ilk olarak bir bilimsel problemi çözdü.
1948: MIT’den Norbert Wiener elektronik, mekanik ve biyolojik sistemlerin denetim ve iletişimini inceleyerek “sibernetik” başlıklı bir kitap yayınladı.
1650: Alan Turing, “Hesaplama Mekanizması ve Zeka” isimli ikinci makalesini yayınladı. Bu makale, makineler ve zekayla ilgili birçok tartışmalı konuya cevap niteliğindeydi.
1951: Raymond Goertz, ABD Atom Enerji Komisyonu için uzaktan işletilen bir kol tasarladı.
1954: George Devol, programlanabilir genel amaçlı robotu tasarladı ve patent başvurusu yaptı.
1956: G. Devol ve Joseph F. Engelberger, “Uimation Inc.” adlı dünyanın ilk robot firmasını kurdular.
1958: Satış amaçlı ilk ticari robot üretildi.
1959: MIT’de servomakenizma laboratuarında robot kullanılarak bilgisayar destekli üretim amaçlı bir gösteri yapıldı.
1960: Harry Johnson ve Veljko Milenkovic’in tasarladığı Versatran isimli robot pazarlanmaya başlandı. Unimation robotlarının adı Unimate Robot sistemleri olarak değiştirildi.
1962: General Motors ilk kez bir endüstriyel robotu (Unimate) üretim hattında kullanmaya başladı. Robot, sıcak parçaları kalıp döküm makinesinden alarak istiflemek amacıyla kullanıldı.
1963: Bilgisayar denetimli, altı eklemli ilk yapay kol (Rancho arm) geliştirildi.
1964: Dünyanın önde gelen bazı üniversite ve araştırma merkezlerinde (MIT, Stanford Araştırma Enstitüsü, Stanford Üniversitesi, Ednburgh Üniversitesi) ilk kez Yapay Zeka araştırmaları başladı ve laboratuvarlar açıldı.
1965: DENDRAL isimli ilk uzman sistem yazılımı geliştirildi.
1967: Japonya, ilk kez robot ithal ederek robot teknolojisini kullanmaya başladı.
1968: Stanford Araştırma Enstitüsü’nce Shakey isimli, görme yeteneği olan ilk gezer robot üretildi.
1970: Stanford Üniversitesi’nce bir robot kol geliştirildi. Bu robot kol Stanford Kolu adıyla araştırma projelerinde bir standart olarak yerleşti.
1973: Richard Hohn, Cincinnati Milacron Corporation adına ilk minibilgisayar denetimli robotu geliştirdi. Geliştirilen robot T3 (The Tomorrow Tool) olarak adlandırıldı.
1974: Stanford kolunu geliştiren Profesör Scheinman, Vicarm Inc. isimli firma kurarak minibilgisayar kullanan robot kollarının pazarlamasına başladı.
1974: Dokunma ve basınç algılayıcıları (sensörleri) kullanarak küçük parçaların montajını yapabilen ilk robot, üretim hattında kullanılmaya başlandı.
1976: Viking 1 ve Viking 2 uzay araçlarında robot kollar kullanıldı.
1977: ASEA isimli Avrupalı bir robot firması iki ayrı boyutta robot üretimine başladı.
1977: Star Wars’un C3PO ve R2D2 adlı robot karakterleri sayesinde, robot kelimesi geniş insan kitlelerine yayıldı.
1978: PUMA isimli robot üretildi ve pazarlanmaya başlandı.
1979: Stanford Cart isimli gezer robot, üzerine monte edilmiş kameradan aldığı görüntüleri kullanarak engellerle dolu bir odayı engelleri aşarak boydan boya geçti.
1984: SRI tarafından Shakey’den daha fazla gelişmiş bir gezer robot olan Lakey üretildi.
1990: ABD’de 12 dolaylarında robot firması görülürken, Japonya’da 40’dan fazla robot firması kuruldu.
1992: Marc Raibert ve çalışma arkadaşları tarafından Boston Dynamics şirketi kuruldu.
1993-1994: ERRATIC ve PIONEER1 isimli gezer robotlar üretildi.
1998: Robot oyuncak FURBY piyasaya çıktı.
1999: Sony yeni oyuncak ve ev hayvanı Aibo’yu piyasaya sürdü.
2000: Honda yeni humanoid robotu Asimo’yu dünyaya tanıttı.
2004: ABD’nin ikiz Mars gezginleri Spirit ve Opportunity 2003’de fırlatıldı ve 2004 başında 21 gün arayla Mars yüzeyine ulaştı.
2004: Robotik sektörü sadece Kuzey Amerika’da 1.06 milyar dolarlık iş hacmine ulaştı.
2008: NASA’nın Phoenix robotu Mars’a başarılı bir şekilde ulaştı.
2012: 26 Kasım 2011’de gönderilen Mars Bilim Laboratuarı ve beraberindeki Curiosity gezgini, 5 Ağustos 2012’de Mars’a başarılı şekilde iniş yaptı.
2014: İnsan görünümlü bir robot Japonya’da haber bülteni sundu.
2015: İnsan gibi görünüp rol yapabilmesi için özel olarak tasarlanan “Geminoid F” isimli bir robot, Sayonora filminde “Leona” adlı karakteri canlandırarak tarihe geçti. ‘Geminoid F’ başrolü ABD’li oyuncu Bryerly Long ile paylaştı.
2016: Boston Dynamics, iki ayak üzerinde yürüyen dünyanın en gelişmiş engebeli arazi ve iş robotlarından Atlas‘ı tanıttı.
2016: Hanson Robotics tarafından Sofia adlı robot tanıtıldı.
2021: Tesla şirketi, insansı görünümlü genel hizmet robotu Tesla Bot‘u tanıttı.
2024: Çin merkezli robotik şirketi Kepler, Tesla Bot’a rakip olarak ürettiği yeni insansı robotu Forerunner‘ı duyurdu.