Lagari Bilimkurgu, altıncı sayısıyla fanzin okurlarına tekrar merhaba dedi. Geçen aylarda, internet sitesiyle internet yayıncılığına da başlayan Lagari Bilimkurgu, açtığı yolda hız kesmeden ilerliyor. Bilimkurgu Kulübü’nde, Lagari’nin önceki sayıları hakkında yazarken, Lagari’yi Türkiye’nin yayını süren tek bilimkurgu fanzini olarak tanımlıyordum ve daha fazla bilimkurgu fanzininin ortaya çıkmasını diliyordum.
Bu süreçte iyi gelişmeler yaşandı, yeni fanzinler ortaya çıktı: Heft Ahter, Golem Fanzin ve Solamniya Fanzin şu anda aklıma gelenler. Ancak hiçbiri tamamen bilimkurgu fanzini değil. Korku-gerilim, fantastik gibi türlere de yer veriyor; daha geniş bir çerçevede üretim yapıyorlar. Ki bunda hiçbir sorun yok. Bu yüzden sanırım Lagari için hâlâ ülkenin tek bilimkurgu fanzini diyebilirim.
Altıncı sayı Mehmet Fatih Balkı’nın “Simülasyon Evreninde Dünyalar Yaratmak: Sanat ve Bilimkurgu” yazısıyla başlıyor. Jean Baudrillard’ın simülasyon kuramı üzerine olan yazıda sosyal bilimkurgu örneklerinden de bahsediliyor. Yeni sayının diğer makalesi Zülfikar Yamaç‘a ait: “Narkotik Bir Tür Olarak Bilimkurgu“. Yamaç, bilimkurgu eserlerinde madde kullanımını ele alıyor. Bahsi geçen eserlerden bazıları şöyle: Dune, Cesur Yeni Dünya, Karanlığı Taramak, Ubik, Kallocain, Neuromancer… Yazar ayrıca bu konu üzerinde bir kitap da yazacağını müjdeliyor.
Bu sayıdaki öykülerden bahsetmek gerekirse beş kaliteli kısa öykü okurları bekliyor: Gökçe Mehmet Ay‘dan “Ruhumun Unutmak İstediği Köşeleri“, Emrecan Doğan‘dan “Robot ve Kadın“, Muzaffer Şen‘den “Diyalog“, M. Ercan Ergür‘den “Mülteci Dokunuşlar” ve Ali Okan Pandar‘dan “Hatalı Park” öyküleri.
Altıncı sayının kapağı İsmail İnceoğlu‘nun elinden çıkmış. Şu ana kadarki en iyi Lagari kapağı olabilir. Fanzindeki diğer görseller ise Hüseyin Esen, Laurie Lipton ve Efe Elmastaş‘a ait. Elmastaş’ın “Egolarımla yükseklerdeyim” yazılı çalışması epey manidar ve ince bir göndermesi var.
Fanzinin yeni sayısını buradan okuyabilirsiniz.
Hazırlayan: Ruhşen Doğan Nar