ruhsen dogan nar uyan fankit

Ruhşen Doğan Nar’dan Distopik Bir Macera: Uyan!

“Dıdıtdıdıtdıdıtdıdıtdıdıt… Günaydın, Hasan. Mükemmel bir gün seni bekli­yor. Bugün Çarşamba, Mayıs’ın altısı. Gece, tam tamına sekiz saat yirmi dakika uyudun. Uyku sırasında sekiz kredi kazandın. Tebrikler!  Şu anda hesabında toplam elli beş kredi var. Kazandığın kredileri ister…”

‘’Tanık olun! Okuyun! Hayal kurun! Var olun! Çünkü bilimkurgu umuttur!’’ sözleriyle fankit serisine merhaba diyen Lagari Fanzin’in serideki ilk eseri  “Uyan!“, geride bıraktığımız ekim ayında yayımlanarak yerli bilimkurgu ekseninde kendine de bir yer bulmuş oldu. Ruhşen Doğan Nar’ın kaleminden çıkan Uyan’ın basım düzeni Yasin Gül’e emanet edilirken, öyküyle ilgili görsellerin çizimlerini ise Levent Altınkaynak üstleniyor.

Günümüz teknolojisine çok da uzak olmayan bir gelecek, sıradan bir hayat, ayrılık, çatışma ve  yapılan planların hiç de düşünüldüğü kadar gizli kalmadığı bir oda… Ruhşen Doğan Nar’ın kaleme aldığı ‘Uyan!’, tüm bu karmaşanın ortasında kalan başkarakter Hasan’ın ‘Gecematik’ adındaki eski alarm saatlerini anımsatan bir robotu hayatına sokmasıyla başlıyor. Genel olarak iki kısımdan oluşan hikâyenin, önce bekle sonra harekete geç prensibi ile bir bütün oluşturduğu apaçık ortada. Zira ilk bölüm çok durağan geçse de, aksiyonu bol bir ikinci bölüm okurları bekliyor.

Gecematik, elektronik yatağa monte edilerek insanlara uykudayken reklam ve kamu spotu dinleten küçük bir robot olarak karşımıza çıkıyor. Özel bir şirket tarafından üretilen cihaz, bunun karşılığında ise insanlara uykuda kaldıkları süreye oranla kredi veriyor. İşte tam bu noktada kahramanımız Hasan da bir Gecematik alıyor ve hayatı tamamen değişiyor. Günler birbirini kovalarken sürekli aynı döngüde olduğunu fark eden Hasan, yavaş yavaş bulunduğu durumu sorgulamaya başlıyor.

Hikâyenin ilk bölümü olarak değerlendiğimiz durağan kısım, Hasan’ın ‘Kaptan’ ismini verdiği özgürlükçü bilim insanları tarafından tasarlanan yapay zekânın Gecematiği ele geçirmesiyle sona eriyor. Aniden gelişen bu durum hikâyede bir dönüm noktası olma özelliğine sahip. Kaptan ile tanışan Hasan, çok geçmeden kendini onun önderliğinde birkaç grupla beraber ülkede bir ayaklanma çıkarmak için hazırlık yaparken buluyor. Bir başka deyişle Hasan, artık geri dönüşü olmayan bir yola giriyor.

Genel olarak okurların bilimkurgu eserinden en büyük beklentisi kendini şaşırtacak bir atmosferdir. Bu anlamda farklı dünyalar, farklı fikirler ve vurucu bir final daima etkilidir. Aranılan bu nitelikler karşısında, Uyan! bize bunları çok detaylı ve tatmin edici bir şekilde verememiş olabilir. Eserin kısa olması da bunun başlıca sebebi hiç kuşkusuz. Çünkü az sözcükle tüm beklentileri karşılayabilmek kolay değil. Ancak eser, ele aldığı konu itibariyle insanların endişe hissine kapılmalarını sağlamakla kalmıyor, teknolojinin çıkar düşüncesindeki insanların elinde ne denli korkutucu olacağını da gözler önüne seriyor. İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda reklamların ne kadar etkili olduğunu ve hayatımızın her alanında karşımıza çıktığını açık bir şekilde görüyoruz. Bu bağlamda Uyan’ı distopik gelecekte geçen bir eser olarak değerlendirebiliriz.

Son olarak Uyan, işleniş ve vermek istenilen mesajlarıyla 5. sezonunu beklediğimiz Black Mirror’u anımsatmıyor değil. Diğer yandan ülkemizde gerçekleşen birçok olayın öyküde de benzer şekilde karşımıza çıkması, yazarın toplumsal olaylardan etkilendiğini  gösteriyor.

Hazırlayan: Ahmet Boyraz

Yazar: Ahmet Boyraz

1993'de Adana'da doğdu. Futbol ve Bilimkurgu hastası. Bilimkurgu konusunda üretmekten çok tüketme eyleminde olsa da bunu tersine çevirmek için elinden geleni yapıyor.

İlginizi Çekebilir

posthumanizm

Posthümanizm ve Teknoloji: İnsan Sonrası Dünyanın Eşiğinde

Teknoloji ilerledikçe, insanın anlamı ve varoluşu da yeniden tanımlanıyor. Yapay zekâ, biyoteknoloji ve dijital gözetim …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin