mitoloji jupiter

Astronomi ve Mitoloji #6: Jüpiter

Güneş Sistemi’nin en büyük gezegeni olan gaz devi Jüpiter, mitolojilerde en güçlü tanrılarla eşitlenir. Marduk, Zeus, Iupiter ve Thor bu gezegenle ilişkilidir...

Jüpiter’i birkaç kelimeyle tanımlamanız istenseydi ne derdiniz? “Güneş Sistemi’nin en büyük gezegeni”, “gaz devi”, “tamamen gazlardan oluşan devasa bir gök cismi”, “Güneş’ten uzaklığı bakımından beşinci sırada yer alan gezegen”… Evet, bunların hepsi doğru, ama Jüpiter insanlığın ortak hafızasında bu klasik tanımlamalardan çok daha fazlasını ifade ediyor.

Şimdi kendinizi binlerce yıl öncesinde hayal edin. Yapay şehir ışıklarının ve hava kirliliğinin olmadığı zamanlardasınız ve bulutsuz bir gecede gökyüzüne bakıyorsunuz. Yıldızlar gözünüzün önünde alabildiğine uzanıyor. Ay kocaman gülümsemesiyle sizi izliyor. Bir de mavimsi bir nokta var gökyüzünde. Diğer yıldızlardan ve gezegenlerden çok daha büyük olan o nokta Jüpiter işte. Teleskobun icadından önce Güneş’in, Ay’ın ve yıldızların haricinde beş gök cismi biliniyordu. Bunlar Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn’dü. Bu beşinin arasında en büyük ve görkemli görünenin Jüpiter olduğunu söylemeye bile gerek yok. İşte Jüpiter’in mitolojide taşıdığı önem de görkemli görünümüyle doğru orantılı.

Iupiter ve Zeus

Önce gezegene adını veren Roma tanrısı Iupiter’den başlayalım. Eski bir Roma tanrısı olan Iupiter, Helen yani Yunan topluluklarıyla kurulan yakın ilişkilerin neticesinde zamanla Zeus’un niteliklerini de bünyesinde topluyor. Tıpkı Zeus gibi tanrıların en büyüğü ve babası durumundaki Iupiter, göğün ve göksel olayların tanrısı. Fırtınalara hükmeden, sevdiğini ödüllendiren, sevmediğini ise cezalandıran kutsal bir güç. Peki, Roma döneminde gücünü ve özelliklerini Iupiter’e devreden Zeus nasıl bir tanrı? İşte bu sorunun yanıtı bir hayli uzun. Gök olaylarından sorumlu ve “tanrıların tanrısı” olduğunu belirtip Zeus’un öyküsüne en baştan başlayalım.  

Antik yazar Hesiodos, Milattan Önce 8. yüzyılda kaleme aldığı Theogonia’da tanrıların doğuşunu ve tanrı kuşakları arasındaki mücadeleleri anlatır. Hesiodos’a göre, ilk başta Kaos vardır. Evrenin düzenlenmesinden önceki karmaşanın ve yaratım potansiyelinin adıdır Kaos. Daha sonra bu düzensizlikten ilk yaratıcı güç olan Ana Tanrıça Gaia doğar. Gaia, kendisini boydan boya kaplayacak şekilde Uranos’u yani gökyüzünü yaratır. Gaia ile Uranos’un birlikteliğinden ise Titanlar denen eski kuşak tanrılar dünyaya gelir. Bunlar arasında Kronos ile Rheia da vardır. Oğullarından birinin tahtını elinden alacağından korkan Uranos, çocuklarını Gaia’nın karnına yani Toprak Ana’ya gömer. Sonunda Kronos babasına isyan eder ve onun erkeklik organını keser. Erkekliğinden yoksun kalan Uranos, hükmetme gücünü de kaybeder ve başa Kronos geçer. Kronos da iktidarını çocuklarından birine kaptırmaktan korkar ve tam da bu yüzden doğar doğmaz onları yutar. Son oğlu Zeus doğduğunda ise tanrıça Rheia, kocasının zulmüne dur demeye karar verir ve bir taşı kundaklayıp Kronos’a yutturur. Bebek Zeus’u da Girit adasına gönderir.

Ana Tanrıça’nın Rahminden…

Bu arada Kronos’un yuttuğunu zannettiği bebek Zeus, Girit’e varmış ve bir mağarada Ana Tanrıça Gaia’nın himayesinde büyümeye başlamıştır. Burada mağara sembolüne özellikle dikkat çekmek gerekir. Çünkü mağaralar Ana Tanrıça’nın rahmini simgeleyen, hayatın sıradan akışının dışındaki alanlardır. İşte Zeus burada güven içinde büyür ve aslında yaklaşan savaşa hazırlanır. Vakti geldiğinde babası Kronos’un zulmüne isyan eder ve akıl, bilgelik tanrıçası Metis’ten aldığı iksiri Kronos’a içirip yuttuğu tüm kardeşlerini kusmasını sağlar. Sonrasında onların da yardımıyla Kronos’u yener. Devir artık Zeus’un liderliğindeki 12 Olimpos tanrısının devridir. Zeus gök ve fırtına tanrısı olarak bunların hepsinin üstündedir.

Buraya kadar anlattıklarımızı evrenin düzenlenişinin sembolik anlatısı olarak okuyabilirsiniz. Mitolojiye “Zeus’un çapkınlıkları” olarak geçen öyküler ise eski zamanların kutsal evlilik ritüellerinin ve Helenlerin yerel halklar üzerinde hâkimiyetini ilan edişinin sembolik anlatısıdır. Açıklamaya kutsal evlilikten başlayalım: Eski inanışa göre, hayatın kaynağında eril ve dişil gücün kutsal evliliği yatar. Tanrı’yla Tanrıça’nın birlikteliğinin hayatı başlattığına inanan eski insanlar, her sene bahar ayında kutsal evlilik ritüeli düzenlerdi. Bu ritüelde Tanrıça’yı simgeleyen bir rahibe ile Tanrı’yı simgeleyen bir rahip ya da kral birlikte olurdu. Böylece ilk kutsal evlilik yeniden aktif olur ve hayat canlanırdı. Kışın bitip baharın başladığı nisan ayında yapıldığı düşünüldüğünde bu ritüelin anlamı aşikâr olacaktır. Toprağın donduğu ve besin vermediği kış aylarını kaosla eşitleyen eski insanlar, baharın gelişini ise Gök Tanrı’nın Toprak Ana’yı gebe bırakmasından yani toprağın ürün vermesinden anlardı.

Zeus, Diğer Tanrıları Unutturdu

Kutsal evlilik törenleri Zeus’tan ve Helenlerden önce de kutlanırdı. Ancak ne zaman ki Helenler Anadolu’da, Yunan ana karasında ve adalarda egemenliği ele geçirdi, eski yerel tanrıların yerini Zeus aldı. Çünkü Zeus, aynı zamanda Helen halkının hâkimiyetinin sembolüydü.

Zeus’un her kentin yerel tanrıçasıyla evlenmesiyle hem toprak bereketleniyor hem de Zeus’tan doğan tanrı ve tanrıça kuşakları yeni düzeni kuruyordu. Zeus’un çapkınlıklarıyla ilgili öykülerin kaynağı bu kutsal evlilik ritüelleridir. Ne de olsa tanrıların tanrısı Zeus, tıpkı Jüpiter gibi büyük ve yücedir.

Marduk Evreni Düzenler

Şimdi de Babil mitolojisindeki Marduk’a bakalım. Evet, Marduk da tıpkı Zeus ve Iupiter gibi Jüpiter gezegeniyle ilişkilidir ve evrenin düzenleyicisidir. Babil Yaradılış Destanı Enuma Eliş’e göre, ilk başta tatlı su okyanusu Apsu ile tuzlu su okyanusu Tiamat vardı. Apsu erkek, Tiamat ise kadındı. İkisinin birlikteliğinden yeni tanrı kuşakları doğdu. Ancak Apsu gürültülerinden rahatsız olduğu genç tanrıları yok etmeyi kafasına koymuştu. Çıkan savaş Apsu’nun öldürülmesiyle sonuçlandı. Tiamat ise eşinin intikamını almak için yılanlardan, ejderhalardan ve tuhaf yaratıklardan müteşekkil bir ordu kurdu. Bilgelik tanrısı Ea’nın oğlu Marduk cesurdu ve Tiamat’ın ordusuyla savaşmak için gönüllü oldu. Diğer tanrılardan aldığı yetkiyle ve güçle işe koyulan Marduk, yenilgiye uğrattığı Tiamat’ın gövdesini ikiye bölerek göğü ve yeri yarattı. Eski tanrıçanın kanı ise nehirlere ve denizlere hayat verdi. Neticede kaos bitmiş ve Marduk evreni düzenleyerek zamanı yeniden başlatmıştı.

Marduk’un başarısı ve liderliği tıpkı Zeus’un başarısı gibi siyasi bir anlama da sahiptir. Zira Babil’in milli tanrısı olan Marduk’un zaferi ait olduğu toplumun da zaferidir. Babil, tıpkı tanrısı Marduk gibi diğer şehirlerin üzerinde egemenlik kurmuş ve Mezopotamya’nın lideri olmuştur. Büyük lider Marduk’a da Jüpiter yakışır, öyle değil mi?

Ayrıca…

Bu yazıya son vermeden önce Germen ve İskandinav mitolojisinde en önemli tanrılardan biri olan Thor’a da değinmek gerekir. Zira Mjölnir adlı çekiciyle büyük bir güce sahip olan Thor, Romalı Iupiter’in kuzeyli karşılığı olarak nitelendirilir. Bu durumda savaşçılığıyla, şimşeğiyle ve çekiciyle insanlığın kolektif hafızasına kazınan Thor da Jüpiter gezegeniyle ilişkili tanrılardan biridir. Adı her zaman mitolojinin en güçlü ve hükmedici tanrılarıyla anılan Güneş Sistemi’mizin en büyük gezegeni Jüpiter’e selam olsun.

Son olarak, Jüpiter’in Türk mitolojisinde Bargasuvadi, Erentüz, Erentir gibi isimlerle anıldığını da belirtelim.

Yazar: Özlem Ertan

Ankara’da doğdu. Çocukluk ve ilk gençlik yılları memleketi İzmir’de geçti. 2005 senesinde Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümünden bölüm ve fakülte birincisi olarak mezun oldu.Diyarbakır Kavuşan Höyük, İzmir Ulucak Höyük ve Van Ayanis Urartu Kalesi kazılarında çalıştı. Anadolulu tanrıça Hekate’yi tüm yönleriyle anlattığı kitabı "Hekate: Bize Ne Mesaj Veriyor?" 2023’ün haziran ayında; Hitit döneminde geçen fantastik roman serisi "Bir Hitit Masalı"nın ilk kitabı "Kanatlı Güneş" ise 2024’ün ocak ayında; Destek Yayınları’ndan çıktı."Âşık Kadınlar Denizhanesi", "Benim Güzel Ölülerim" ve "Dolunay Ayini" adlarında yayımlanmış üç fantastik romanı daha bulunan yazar, pek çok antolojide öyküleriyle yer aldı.YouTube’da arkeoloji ve mitolojiyle ilgili videolar hazırlamayı, Instagram sayfasında antik medeniyetlerle ilgili içerikler üretmeyi, farklı etkinliklerde arkeoloji ve mitoloji anlatmayı sürdürüyor. Aynı zamanda kitap editörü, kültür – sanat gazetecisi ve müzik yazarı. Çeşitli basın organlarında klasik müzik, opera, arkeoloji, mitoloji ve edebiyatla ilgili yazılar yazıyor, söyleşiler yapıyor. Hititleri tutkuyla seviyor.

İlginizi Çekebilir

mitolojide mars

Astronomi ve Mitoloji #5: Mars

Güneş Sistemi’nin kızıl gezegeni Mars, mitolojilerde savaş tanrılarıyla özdeşleştirilir. Nergal, Ares, Mars, İndra, Tyr gibi …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin