Bilimkurgu Yapımlarından 10 Kurgusal Dil

İnsanlık tarihi, şaşırtıcı bir şekilde üretilmiş dillerle dolu. Çoğu dil, süreç içerisinde organik olarak gelişir, ancak zaman zaman uzmanlar dilbilimsel eğilimleri inceler, tarihi sözdiziminin gizemlerini araştırır ve daha verimli bir dil yaratmaya çalışır. Bu tür deneyler nadiren işe yarar. Genelde bu diller sıradan konuşmacının öğrenmek istemesi için biraz fazla abartılıdır. Örneğin Katolik kitlelerde Latinceyi yaygınlaştırmak amacıyla 1903’te yaratılan Latino sine Flexione versiyonu vardır. Üretilen en popüler dil muhtemelen 1887’de yaratılan Esperanto‘dur.

Üretilmiş dillerin en iyileri, biz geek’ler için yazılmış kurgu, özellikle de bilimkurgu eserlerinde karşımıza çıkanlar. Uzaylı bir türü daha gerçekçi göstermenin, onlar için bir ana dil yaratmaktan daha iyi bir yolu var mı? Uzaylıların dilleri, onların kültürleri, davranışları ve evrimleri hakkında pek çok ayrıntı taşıyabilir. Bir yazar yeterince zekiyse ve eğer vakti de varsa, kafasında tam bir sözdizimi ve kültür yaratabilir.

Film, TV, edebiyat ve genel olarak popüler kültür yüzlerce hayali dille dolu olduğu için bu listeyi en popüler 10 dile indireceğiz. İşte öğrenebileceğiniz en popüler 10 kurgusal dil karşınızda…

Star Wars’tan Huttese

Jabba the Hutt‘ın ve türünün dili, 1983’te Return of the Jedi filmi için yaratıldı. Ben Burtt, Jabba’yı (ve Greedo’yu) seslendiren Larry Ward’ın yardımıyla, Huttese’i Quechua adlı bir İnka lehçesine dayanarak Episode VI üzerinde çalışırken tasarladı.

Star Wars’ta Huttese konuşan sadece Hutt’lar değil. Bir Toydarian olan Watto, The Phantom Menace’de ve Greedo ise A New Hope’ta Huttese dilinde konuşur. Hatta küçük Anakin bile bu dilde konuşabiliyor. Tüm Star Wars hayranlarının hatırlayacağı gibi, Return of the Jedi’in Jabba’nın sarayında gecen başlangıç sahnelerinde, çok sayıda Huttese dilinde konuşma duyuyoruz. En önemlisi dev sümüklüböceğin kıkırdamayla noktalanan hırıltılı bir sesle etrafına ve ziyaretçilerine söylediği kelimeler.

“Wee now kong bantha poodoo.” (“Artık sen bir Bantha yemeğisin.”)

John Carter’dan Barsoomian

Mars’tan gelen o küçük yeşil adamların kendi dilleri olduğunu biliyor muydunuz? Yazar Edgar Rice Burroughs’un Barsoom serisi romanlarında Marslıların kendi dilleri var. Yalnızca Mars’a Mars denmez, gezegenin sakinleri için adı Barsoom’dur ve aslında hepsi de yeşil değil. Pek çok farklı renkleri mevcut, ancak hepsi Barsoomian dilini konuşuyor.

Burroughs’un kitaplarında dile ait bazı örnekler ve açıklamalar vardı, ancak Paul Frommer 2012’deki John Carter filmi için Barsomian’ı tam bir dil hâline getirdi. Burroughs 400’den fazla kelime yaratmıştı ve Frommer buradan başlayarak dili genişletti ve dilin kendi “sesini” yarattı, ancak bu ilave özgünlük dokunuşunun filmin hasılatlarına pek bir faydası olmadı.

Alien Nation’dan Tenctonese Dili

1988 yapımı Alien Nation filmi ve ardından gelen dizisinde Tenctonese, insan toplumuna asimile olmaya çalışan yumru kafalı insansı uzaylılardı. İşin garibi, aslında dillerinin iki versiyonu var: ilki Van Ling tarafından film için Çince, Samoaca ve Almanca’ya dayalı olarak geliştirildi.

Ancak TV şovu için geliştirilen ikinci versiyonunu çok daha fazla duyduk. Bu versiyon, baba-kız Kenneth ve Juliette Johnson tarafından yaratıldı ve İngilizceden pek çok çeşitlemeler içeriyor: Tersten yazılmış veya heceleri yeniden düzenlenmiş birçok İngilizce kelime dilde yer alıyor. Dilin yazılı biçimi İngilizceden farklı, kalp atışlarını ölçen monitörlerdeki aşağı ve yukarı dalgalara benzer çizgilere sahip.

Stargate’ten Goa’uld Dili

Stargate hayranları, Goa’uld‘un bir grup iğrenç ve çirkin yaratık olduğunu bilir. Yılana bezeyen bu uzaylı simbiyotlar, Stargate-SG-1‘daki birincil kötü karakterlerdir. Dilleri ve yazılı metinleri Eski Mısır diline benzer. Tabii dizinin kurgusu içinde Eski Mısır dili aslında Goa’uld dilinden gelmedir.

Yapımcılar dizideki şakaları gizlemek için hiyeroglifleri kullandı. Hatta filmde, bir dilbilim şakası dahi vardı. Örneğin başlangıç filminde dilbilimci Daniel Jackson (James Spader), Eski Mısırca okumanın “ünlüleri bir kez öğrendikten sonra” kolay olduğunu söyler. Halbuki, hiyerogliflerde ünlüler yoktur, sadece ünsüzler vardır.

Goa’uld dili denince, Stargate SG-1 izlemiş herkesin aklına ilk olarak “Kree” sözü gelmektedir. Kree, Goa’uld dilinde “hey“, “dikkat et“, “hazır ol“, “beni dinle“, “çabuk“, “emri uygula” gibi çok çeşitli anlamlar ifade eder.

The 100’tan Trigedasleng

Game of Thrones dizisindeki Dothraki dilinin yaratıcısı David J. Peterson, CW serisi The 100‘de Grounder halkının Trigedasleng dilini de bir araya getirdi. Diziyi seyrettiyseniz, Grounder’ların Dünya’daki nükleer kıyametten kurtulan insanlar olduklarını biliyorsunuzdur. Bu yüzden Peterson’ın bu dili “İngilizceden evrimleşmiş” diye tanımlaması sürpriz değil.

İlginç bir şekilde, The 100’de çoğu Grounder, Trigedasleng konuşuyor. Ancak Grounder savaşçıları, İngilizce konuşan düşmanlarını anlayabilmeleri ve onlara üstünlük sağlayabilmeleri için “geleneksel” İngilizce de konuşabiliyor. Bu arada, dizide devasa bir uzay istasyonunda yaşayarak bu nükleer kıyametten kaçan ve Dünya’ya dönen bazı insanlar da Trigedasleng’i öğrenmeye çalıştı.

Futurama’dan Uzaylıca (Alienese)

Uzaylıca (dizide aynı zamanda “Uzaylı Dili” olarak da adlandırılır), belki de bu listedeki öğrenmesi en kolay dillerden biri. Tabii, eğer bir matematikçiyseniz ya da matematikten iyi anlıyorsanız. Futurama‘da gizli şakalar için kullanılması amaçlanan dil, doğrudan İngilizce alfabesine karşılık gelen 26 karakterin rakamlarla yer değiştirmesi ile başladı.

Ancak bu hayranlar için çok kolay olunca dilin ikinci bir biçimi, matematik kullanılarak tasarlandı. Her sembolün sayısal bir değeri var ve mesajların kodu basit bir algoritma ile İngilizceye aktarılıyor: önce ilk sembolü doğrudan çevirin (0 = A, 1 = B, vb.), sonra kalan harfler için önceki sembolün değerini çıkarın ve sonuç 0’dan azsa 26 ekleyin.

The Fifth Element’ten Mondoshawan

Çoğu zaman, bir film yönetmeni çekeceği bilimkurgu filminde egzotik bir uzaylı türünü var etmek istediğinde, uzaylı dilini yaratmak için oyuncularla birlikte çalışır. Bu, bazı hatalı gramer yapılarına neden olabilir, ancak daha doğal bir akış sağlanır. Öte yandan, kendi başlarına rastgele anlamsız şeyler mırıldanan oyuncuların yer aldığı çok sayıda düşük bütçeli bilimkurgu filmi de vardır. Örneğin Lucille Ball bile bunu 1950’lerin ünlü durum komedisi “I Love Lucy”nin bir bölümünde yapmıştır.

Aktör / yönetmen tarafından yaratılan en etkileyici dillerden biri, muhtemelen Milla Jovovich ve Luc Besson’un 1997 bilimkurgu filmi “The Fifth Element” için yarattıkları dildir. Jovovich, bir yandan kötüleri pataklayıp yüksek mesafelerden atlayıp zıplayan, diğer yandan da galaksideki en büyük kötülüğü zekâsıyla alt etmeye çalışan Leeloo adında genetik olarak mükemmel bir uzaylıyı oynadı. Filmde Leeloo anlamsız bir şekilde bağırıyor gibiydi, ancak eğitimli kulak bu bağırış çağırışların içinde kelimeler yakalayabilir ve sahiden de Leeloo’nun bir dil konuştuğunu fark edebilir.

Mondoshawan‘ın verilen kelime dağarcığı sınırlıydı (internet kaynağınıza bağlı olarak 300-400 kelime arasında), ancak gerçek bir yapıya sahip gerçek bir dildi. Gerçekten de Jovovich ve Besson, Mondoshawan’da pratik yapmak için birbirlerine mektuplar yazmışlardı. Tabii ki aksanı Jovovich uyduracaktı.

Ne yazık ki dünyada Mondoshawan üzerine bir kitap yok, ancak “Beşinci Element”in dikkatlice incelenmesi ve izlenmesi size ilahi şekilde kelam etmenin yolunu gösterebilir.

Star Trek’ten Vulcan Dili

leonard-nimoy-spock

Star Trek evreninde Vulcan‘dan daha ünlü bir kurgusal dil daha var, ona da az sonra değineceğiz. Ancak orijinal dizide ilk duyulan kurgusal dil Vulcan oldu. Orijinal dizi sırasında Spock’un ana dilinde belirli kelimeler oluşturuldu ve bu kelimeler kamera önünde konuşuldu. “Kamera önünde” dememizin nedeni, daha sonraki filmlerde zaman zaman, oyuncular kelimeleri İngilizce söyledi ve daha sonra oyuncuların ağızlarının hareketine uyacak şekilde tasarlanan Vulcan kelimeleriyle seslendirme yapıldı.

1979’daki Star Trek: The Motion Picture filminde seslendirilen Vulcan sözcüklerini tasarlayan kişi, Scotty’yi de canlandıran aktör James Doohan’dı. Marc Okrand, Vulcan dilini geliştirmeye devam etti. Vulcan dilinin yazılı formuna gelince, biri müzik notalarına benzeyen birkaç farklı stil var. Muhtemelen Vulkan dilindeki en ünlü ifade, “çiftleşme zamanı” anlamına gelen “pon farr”dır.

Avatar’dan Na’vi Dili

Kurgusal dillerin yenilerinden biri olan Na’vi, aynı isimli uzaylı türünün dili ilk olarak 2009’daki Avatar filminde karşımıza çıktı. Yakın zamanda duyurulan dört yeni devam filmine bakılırsa daha fazlasını da duyacağız gibi görünüyor. John Carter’daki Barsoomian’dan hatırladığımız dilbilimci Paul Frommer, bu mavi tenli insansıların dilini yönetmen James Cameron tarafından yaratılan yaklaşık 30 kelimeye ve Cameron’ın seslerin nasıl çıkması gerektiğine dair düşüncelerine dayanarak yarattı.

Filmde duyduğumuz kelime dağarcığını oluşturmak Frommer’ın altı ayını aldı. Ancak ortaya çıkışından bu yana, hayranlarının öğrenebilmesi için dil ve gramer kuralları genişletildi. Frommer dili büyütmeyi daha bitirmedi. Dilbilimcinin en son Kasım 2015’te güncellediği ve zaman zaman daha fazla kelime ve deyimi yayımladığı Na’viteri adında bir blogu da var.

Star Trek’ten Klingonca

Her ne kadar tartışmaya açık olsa da, Star Trek‘teki Klingon dilinden daha ünlü bir kurgusal dil yoktur. Bu kafaları engebeli, ruhları savaşçı varlıkların sert ve gırtlaktan çıkan boğuk dilini konuşabilmek geek’likte master olabilmenin basmakalıp şartlarından biridir. Bu savaşçı uzaylıların dili 1985’te Marc Okrand tarafından yazılan The Klingon Dictionary kitabı sayesinde herkesin öğrenebileceği bir dil olarak popüler hâle geldi. Ancak ilginç bir şekilde, Klingon dili Vulcan dilinde de olduğu gibi ilk başta Scotty’yi canlandıran aktör James Doohan tarafından tasarlandı.

İlk kez 1979’da Star Trek: The Motion Picture’da duyulan dil, Okrand’ın geniş bir kelime grubu ve gramer tasarladığı 1984’teki Star Trek III: The Search for Spock için geliştirilerek tam bir dil hâline getirildi. Hamlet gibi klasik edebiyat eserleri Klingon diline çevrildi. Hatta bu dilde orijinal oyunlar ve operalar yazıldı. Çocuklarına ana dil olarak Klingonca öğretenlerine bile rastlandı.

Yararlanılan Kaynaklar:

Yazar: Murat Yıldırım

Bilim ve Teknik dergisinde popüler bilim yazarlığı ve editörlük yapmışlığım var. Bilimkurgu Kulübü web sitesinde yazı yazmaya ve çeviri yapmaya devam ediyorum. Amatör olarak yazdığım hikâyelerim yine Bilimkurgu Kulübü web sitesinde, Yerli Bilim Kurgu Yükseliyor e-dergisinde, Kayıp Rıhtım Aylık Öykü Seçkisi ve Lagari Fanzin'de yayımlandı. Elime geçen, hoşuma giden herşeyi okurum ama özellikle bilimkurgu, fantazi ve korku edebiyatına bayılırım. Eğitim hayatımda yolum Istanbul Atatürk Fen Lisesi, Boğaziçi Üniversitesi, University of Iowa ve University of Ottawa'dan geçti. Şu anda hayatımı ultrahızlı lazer laboratuvarlarında THz bandında foton toplayarak kazanıyorum.

İlginizi Çekebilir

Villiers de l'Isle-Adam

Yazar, Şair ve Ressam: Villiers de l’Isle-Adam

Fransız sembolist yazar Auguste de Villiers de l’Isle-Adam (1838-1889), gizem, korku ve felsefi idealizmin derinliklerine …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin