Nerede, hangi zamanda, hangi gerçeklikte olursanız olun gölgesine sığınacak birini ararsınız. İnsanoğlunun aradığı bu gölge babasından başkası değildir. İnsana benzemeye çalışan bir android ilk olarak bir baba figürü arayacaktır. Ya da insani özelliklere sahip bir teknoloji ürünü geliştiren bilimadamı, ister istemez Gepettolaşarak baba rolüne bürünecektir.
Bilimkurguda baba figürü; galaksiyi kurtaran kahramanlara rol modeli olmuş, bir yandan filo yönetirken bir yandan çocuğunu desteklemiş ya da çocuklarına dev bir imparatorluk bırakmış büyük adamlar olabilir. Bunun yanında evlatlarına nasıl davranılmaması gerektiğini gösteren birer ibret nesnesi olmamaları için de sebep yok.
Ben Sisko (Star Trek: Deep Space 9)
Solucan deliğine komşu bir uzay istasyonunu tüm heyecanıyla yürütürken bir yandan da yalnız baba olmak kolay değil, ancak Sisko‘nun altından kalkamayacağı kadar zor da değil. Star Trek evreninde Picard ya da Kirk kadar popüler bir karakter olmasa da, söz konusu babalık olunca tüm filoyu beşikte sallayabilecek kadar yeteneklidir Sisko.
William (Bill) Adama (Battlestar Galactica)
Adama‘yı, ismi zikredilince selam durulan türden bir filo komutanı olarak tanıdık; oğulları Zak ve Lee‘nin nasıl bir babayla büyüdüklerini dizide göremedik. Ancak Adama’nın işkolik oluşu yüzünden Lee’nin babaya hasret kaldığını biliyoruz. Neyse ki ilerleyen zamanlarda Lee’nin dargınlığının geçtiğini ve insan neslini Cylon tehlikesine karşı baba-oğul omuz omuza koruduklarını görüyoruz. Ayrıca Adama, ölen Zak’in ardından Zak’in nişanlısı başınabuyruk Starbuck‘ı da evladı gibi benimseyip kollamıştır.
Data (Star Trek: The Next Generation)
The Next Generation’ın felsefi tartışmalara dayanan diğer pek çok bölümü gibi The Offspring de özgür irade ve bilinç gibi kavramları masaya yatırır. Bu bölümde Data, hissedebilen bir android yaratır; peşindense bu yaratımın bir çocuk mu yoksa bir teknoloji ürünü mü olduğu tartışılır.
Irkını ve cinsiyetini seçme özgürlüğüne sahip olan Lal, insana benzeme arayışında babası Data’nın desteğini de alır. Data’nın kızı Lal’e verdiği şu öğüt bizler için de yol göstericidir: “Olduğumuzdan fazlası olmaya çalışmalıyız Lal. Hedefimize hiç bir zaman ulaşamayacak olmamız önemli değil, önemli olan çabamızın kendisidir.”
Anakin Skywalker (Star Wars)
Luke Skywalker ve Prenses Leia Organa‘nın babası Anakin Skywalker ya da namı diğer Darth Vader, gücün karanlık tarafına geçmesiyle birlikte zalim bir Sith Lordu haline gelmiş, acımasızlığıyla tüm galaksiye nam salmıştır. Ancak onu unutulmaz karakterlerden biri yapan şey, ruhunun derinliklerinde hala tutkulu bir eş ve merhametli bir baba oluşudur. Zira bir an gelecek ve içindeki bu iyilik galaksinin yazgısını değiştirecektir.
George McFly (Back to the Future)
Serinin başında, Marty‘nin tarihi değiştirmediği gerçeklikte McFly ailesi dağılmak üzereydi. Anne Loraine‘in baba George‘a duyduğu nefreti gören evlat Marty’yi zaman yolculuğuna çıkmaya güdüleyen şey de bu olmuştur. Geçmişte -kendi bilmese de- oğlu tarafından özgüvenle doldurulan George, gelecekte kıskanılası bir McFly ailesi kurar.
The Doctor (Doctor Who)
Zaman Savaşı‘nı durdurmak için kendi gezegeni Gallifrey‘yi yok ederken aşağıda Doktor‘un kendi çocukları da var mıydı? Tüm Zaman Lortlarını öldürdüğüne göre tüm ailesini de mi öldürdü? The Doctor’s Doughter bölümünde kızının lazer silahlarının önüne atlamasına ya da hapishane bekçilerini baştan çıkarmasına göz yuman bir babadan bahsediyoruz.
Dr. Frankenstein (Frankenstein)
Dr. Frankenstein tanrıya öykünüp insan yaratmak yerine sadece çocuk sahibi olmak isteseydi evlat edinirdi. Böylece Marry Shelley‘nin kurgusu ölen çocuklardan, galeyana gelmiş köy ahalisinden, buzullardaki kovalamacadan mahrum kalıp çılgın bilimadamının sahiplendiği mutlu bir çocuğun hikayesine dönerdi.
Kaptan James T. Kirk (Star Trek)
The Wrath of Khan‘da yanlışlıkla karşılaşana kadar Kaptan Kirk, bir oğlu olduğunu bildiği halde hem ondan hem de karısından bahsetmekten kaçınmıştır. O güne kadar iletişime geçmeyi düşünmemiştir bile. Bir de Darth Vader’a kötü derler.
The Search For Spock‘ta oğlu David Marcus öldüğünde ise üç dakika kadar üzüldükten sonra yasını unutup Spock‘ı kurtarmanın peşine düşer. Keşke Spock’a gösterdiği hassasiyetin çeyreğini oğluna da gösterebilseydi.
Kyle Reese (The Terminator)
Kyle, oğlu John Connor‘un sadece yetişkin halini görebildi, ancak o sırada John’un kendi oğlu olduğunu bilmiyordu bile. Ömrü boyunca oğluna babalık yapma şansı elde edemediyse de, Kyle’ın ölümü oğlunun var oluşuna hizmet etmiştir.
Leto Atreides (Dune)
Landsraad Dükü olarak imkanlar elverdiğince özenli bir baba olduğu kadar ilgili bir eşti de. Ancak Atreides Evi‘nin başı Leto, iktidar sahibi her büyük adam gibi sorumluluklarını isteklerinden önde tutmak zorundaydı. Bir suikaste kurban gittiğinde 15 yaşındaki oğlu Paul Atreides (Muad’Dib Messiah) şöyle demişti: “Babanızın etten kemikten bir adam olduğunu keşfetmekten daha berbat bir aydınlanma hali yoktur muhtemelen.”
Walter Bishop (Fringe)
Oğlu Peter öldüğünde alternatif evrendeki kendisinden çaldığı alternatif çocuğunu büyüten Bishop, evrenin yasalarında kopukluğa sebep olur. Başta evladına kavuşmak için her şeyi göze alan bu adama sempati duyabilirsiniz; ancak Newton’ın üçüncü yasası tepetaklak olup hızı ölçemez hale geldiğinizde de sempatiniz sürer mi?
Sarek (Star Trek)
Bir rol model olarak Sarek‘in Vulcan‘a ve ailesine bağlılığı, oğulları Spock ve Sybok‘a çok şey katmıştır. Kendi çıkarlarından önce doğru olan şeyi yapmak konusunda Spok babasını izlediyse de Sybok bu konuda çuvallamıştır.
Jacob Carter (Stargate SG-1)
Ailesini aksattığı için dargın çocuklar yetiştirmiş asker kökenli bir diğer bilimkurgu babası Jacob, kızıyla arasındaki buzlar eriyince Yıldız Komutanlığına dahil olmuştur. Kansere yakalandığı için son günlerinde tek dileği kızı Samantha‘yla barışmakken, Samantha onu Tok’ra Selmak‘la tanıştırır. Bu dünya dışı iyi huylu iç parazit, Jacob’a kızıyla birlikte geçirebileceği birkaç sene daha vaat eder.
Jango Fett (Star Wars)
Galaksiye korku salmış ödül avcısı Jango Fett, klon ordusunda kendisinin model alınmasına izin vermişti. Karşılığındaysa tek bir isteği vardı: Minyatür bir klonunun erkek evlat olarak kendisine teslim edilmesi. Klonu Boba ile baba-oğul ilişkisi geliştiren Jango kafası gövdesinden ayrılmış şekilde can verdiğinde Boba, Jango’nun kaskını kuşanarak babasının izinden yürümeye karar verir. Kuvvetli bir baba sevgisi olmasa, elle tutabildiği cansız bir örnek varken neden aynı yola baş koyar ki bir insan?
Hazırlayan: Sibel İnce