Dünyanın her yerinde, hevesli girişimciler ve profesyoneller arasında göz ardı edilen, potansiyel olarak ciddi sonuçları olan iki salgın var.
İlk olarak, sözde hepimiz o kadar meşgulüz ki okumaya zamanımız yok. İkinci olarak, okumaya zaman ayırdığımızda da harcadığımız zamanı haklı çıkarabileceğini düşündüğümüz kitapları seçme eğilimindeyiz. Yani profesyonel hayatımızda kullanabileceğimiz, eyleme geçirilebilir çıkarımlar sunabilecek kurgusal olmayan iş kitaplarına daha çok yöneliyoruz. Sonuç olarak, kurgu okumada ciddi bir eksiklik var. İlk konuda zaten çok şey yazıldı. Yazar ve eski Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanı General James Mattis, bunu en iyi şu şekilde açıklamıştı:
“Yüzlerce kitap okumadıysanız, işlevsel olarak cahilsiniz ve beceriksizsiniz demektir. Çünkü tek başına kişisel deneyimleriniz sizi ayakta tutacak kadar geniş ve kapsamlı olmayacaktır.”
Okumak, önceki iki bin yılın en büyük zihinlerinden bazılarına birebir erişim sağlar. Zamanı daha iyi kılan ne olabilir? Charlie Munger ile geçirilecek bir saat mi, yoksa katılmanız bile gerekmeyen bir toplantı için bir saat mi? Bu şekilde çerçevelendiğinde sorunun cevabı oldukça basit olmalı. Okumak için harcanan zamanın iyi harcanan zaman olduğuna dair daha fazla kanaate ihtiyaç varsa bazı önde gelen liderlere ve girişimcilere bakabilirsiniz. Bill Gates yılda yaklaşık 50 kitap okuduğunu söylerken, ABD senatörü Ben Sasse çocuklarına her yıl 100 kitap okuduğunu söyleyerek örnek oluyor.
Genel olarak iş dünyası içinde, yaratıcı türlerle meşgul olma konusunda giderek artan bir isteksizlik olduğuna dair önemli bilgiler var. Daha da kötüsü, insanlar kurgu okuduklarını kabul ettiklerinde, sanki bunu yaparken kötü bir şeyi daha da kötüleştirmişler veya anlamsız bir şeye öncelik vermişler gibi utanmış görünüyorlar. Peki, durum neden böyle? Kurgu neden büyüme ve değerden çok, suçluluk ve uçarılıkla eş anlamlı hâle geldi? Bir kere “ezmeyi” ve sürekli koşuşturmayı ön planda tutan toplumumuz, dur durak bilmeden çalışan, işi her şeyin üstünde tutanları yüceltmiş, ödüllendirmiştir. Bu yaşam tarzının iyi bir sosyal yaşam ile birlikte gelmesi önemli değil; milyar dolarlık bir iş kurma vaadi ile geliyor ve öncelikli olan da bu. Bu yaşam şekli toplumumuzun bizi inanmaya şartladığı ve sonunda insanları zirveye çıkaran şey olarak görülüyor.
Büyük kurgu eserler genellikle bu öncelikle çelişir. Bizi günden güne genelden uzaklaştırırlar ve hayal gücümüzü kullanmaya zorlarlar. Girişimciler veya profesyoneller için hayal gücü, önemli bir özellik olarak sıklıkla ifade edilen bir şey değildir. Kesinlikle diğer niteliklerin belirtildiği kadar vurgulanmaz. Bununla birlikte, insanların “yaratıcı problem çözme” veya “sıradan düşünmeme” konusunda ne kadar iyi olduğumuzu söyleyip bizi övdüklerini sık sık duyarız. Bu iki nitelik, sağlıklı bir hayal gücüyle ayrılmaz bir şekilde bağlantılı değil mi? Aslında, büyük bir girişimci olmanın en zor kısmı son derece aktif bir hayal gücüne dayanmaktadır. Henüz çözülmemiş problemler için yeni ve benzersiz çözümler düşünebilmek. O hâlde yaratıcı düşüncemizi düzenli olarak kullanmazsak nasıl çözümler üreteceğiz? İşte tam bu noktada harika kurgu eserler devreye giriyor. Creativity Research Journal‘da yayımlanan ve öğrencilerden kısa bir kurgu ya da kurgu olmayan bir parça okumalarını istedikleri bir çalışmada (paywall), kurgu okuyucularının daha açık fikirli oldukları ve şu sonuca vardıkları bulundu.
“Bu bulgular, kurgusal literatür okumanın, yaratıcılık da dâhil olmak üzere genel olarak daha iyi bilgi işleme prosedürlerine yol açabileceğini gösteriyor.”
Kurgu, esasen hayal gücümüzün kendini esnetmesine ve çılgına dönmesine izin verir. Stephen King‘in şu ünlü sözünü aklımızdan çıkarmamalıyız:
“Yazar olmak istiyorsanız, her şeyden önce iki şey yapmalısınız: Çok okuyun ve çok yazın.”
Harika hayallere sahip olmak istiyorsak, bizden önce gelmiş olan diğerlerinin hayal gücünden zevk almalıyız. Daha önce olmayan bir şeyin var olduğu bir dünyayı hayal etme yeteneği, başarılı bir girişimci veya yaratıcı olmanın da temelidir. Bu, vizyon sahibi olmanın tanımına çok yakındır. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Elon Musk gibi bir vizyon sahibi Isaac Asimov‘dan etkilendiğine sıklıkla vurgu yapar. Daha önce bahsedilen bir başka vizyon sahibi Bill Gates ise önerilen yaz okuma listesine her zaman bir kurgu kitabı ekler.
Peki sizin için çözüm nedir? Neyse ki oldukça basit. Size keyif veren ve gerçekten zihninizi özgür bırakan harika kurguları okumak için zaman ayırmalısınız. Ne kadar spekülatif ve hayali olursa o kadar iyi.