siber savas kapak

Üçüncü Dünya Savaşı Siber Savaş mı Olacak?

“Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 85 milyonun kimlik bilgilerinin çalındığı iddiasını doğruladı. Abdulkadir Uraloğlu, Beştepe’deki Kabine toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Basın mensuplarının, ’85 milyon vatandaşın kimlik bilgileri hackerler tarafından ele geçirildi mi?’ sorusuna şu yanıtı verdi: ‘Pandemi sürecinde bazı bilgilerin maalesef belli şekliyle elde edilmiş olduğu doğru.’*

Bir ülkedeki tüm yurttaşların kimlik bilgileri, sağlık hizmetleri kayıtları ve dolayısıyla sağlık durumları; banka kayıtları ve güncel borç ile ödeme bilgileri doğrultusunda ekonomik durumları… Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, Türkiye Cumhuriyeti oturma izni sahibi yabancı uyrukluların ve hatta Türkiye’ye gelip gümrük ve pasaport kontrolü dışında resmi işlem (hastane, asayiş veya trafik gibi) yaptıran turistlerin bile yukarıda sayılan bilgileri, sonradan üyelerinin 18 yaşında bile olmadığı öğrenilen bir hacker grubu tarafından ele geçirildi.

Bu bilgiler, pandemi döneminde e-nabız ve e-devlet uygulamalarına sızılması yöntemiyle ele geçirildi. Sonrasında da resmi kurumlar duruma uyanana kadar devam etti. Dünya tarihinde yer almış ve hâlâ var olan hiçbir resmi ya da özel istihbarat teşkilatı ve casusluk örgütü, bu denli kapsamlı ve büyük bir veri ele geçirme işini yapamamıştır. İnsan, şimdiden bütün bunlar yapılabiliyorsa geleceğin istihbaratçılığında siber saldırıların ne kadar yeri olacaktır diye ister istemez düşünüyor.

matrix hacker simulasyon

“Üçüncü Dünya Savaşı hangi silahlarla olacak bilmiyorum ama Dördüncü Dünya Savaşı taş ve sopalarla yapılacak!” – Albert Einstein

Savaşlarda amaç genel olarak nedir?

Günümüzde fetih amaçlı savaşların artık olmadığı, işgallerin bile fetih amacıyla yapılmadığı aleni bir gerçek. Peki günümüzde savaşın amacı ne? Düşman ülkenin ordusunu etkisiz hâle getirmek, mevcut yönetimi devirmek, düşmanın ekonomisini çökertmek, alt yapısını işlevsiz kılmak, düşmanın yer altı ve yer üstü kaynaklarını ele geçirmek ve hatta düşman ülke topraklarında askeri üs veya üsler açarak adı konmamış bir işgale girişmek… Tüm bunların hedeflendiği Ukrayna işgalinin üçüncü yılındayız ve Rusya göze çarpan bir kazanım elde edemediği gibi Karadeniz Donanmasının önemli bir bölümü başta olmak üzere sayısız insan, teçhizat ve askeri araç kaybı yaşadı. Bu saatten sonra kazanımlar elde etse bile, asla geri gelmeyecek olan insan kaybının yanında devede kulak kalacaktır.

Benzeri bir durumu İsrail’in Gazze harekatında verdiği ciddi kayıplarda da gördük. Konvansiyonel savaşlarda artık galip gelen ya da savaşı görece önde götüren taraflar bile ciddi kayıplar veriyor. Bu durum da konvansiyonel savaşa alternatif yeni bir savaş fikrini ortaya çıkarıyor: Siber Savaş. Henüz siber savaşın konvansiyonel savaşın yerini aldığı ve bir süre daha alacağı söylenemez. Ne var ki savaşın nedeni olarak saydığımız tüm bu hedefleri siber saldırılarla gerçekleştirmek mümkün. Siber savaş, fiziksel çatışmalara girmeden konvansiyonel savaşın tüm hedeflerini gerçekleştirme potansiyeline sahip bir yöntem. Modern ordular, büyük ölçüde teknolojiye bağımlı. Siber saldırılar ile komuta-kontrol sistemlerinin sabote edilmesi, ilgili ülkenin silahlı kuvvetleri bünyesindeki iletişimi koparmaya ve operasyonel koordinasyonu imkânsız hâle getirmeye yeter. Füzeler, uçaklar ve radar sistemleri gibi teknoloji tabanlı silah sistemleri hedef alınarak kullanılamaz hâle getirilebilir. Ordu için hayati olan tedarik zinciri (yakıt, mühimmat, gıda), siber saldırılarla kesintiye uğrayabilir. Bir ordu, lojistik destek olmadan savaşma kapasitesini hızla kaybedebilir.

Bir ülkenin ekonomisini çökertmek için fiziksel bir saldırıya gerek bile yok. Siber saldırılarla bankacılık sistemleri, borsalar ve ödeme ağları felç edilebilir. Bu, büyük ölçekli ekonomik krizlere yol açabilir. Elektrik şebekeleri, petrol rafinerileri ve boru hatları gibi altyapılar saldırıya uğradığında, üretim ve ulaşım da durabilir. Liman sistemleri, nakliye rotaları ve gümrük işlemleri sabote edilerek uluslararası ticaret aksatılabilir. Sonuçta savaş, askeri yetenek işi olduğu gibi aynı zamanda ekonomi işi de. Ekonomisi güçlü olmayan ülkeler bir savaşı sürdüremez. Enerji başta olmak üzere alt yapısı çalışmayan bir ülkedeki ordular büyük ölçüde işlevsiz kalabilir.

Tedarik zinciri kesilirse ordulara mühimmat, gıda ve su gönderilemez. Ordular savaşamaz duruma gelir. Ekonomisi çöken bir ülke, savaş kabiliyetini kaybetmekle kalmaz, halkın desteğini de yitirir. Ekonomik ve askeri olarak çökertilen bir ülke, diplomatik baskılara karşı direnemez. Siber saldırılar sonrası halkın hükümete olan güveni sarsıldığında dış müdahaleyi kabullenmek daha kolay olur. Öyle ki halk, dışarıdan bir kurtarıcı bekler. Günümüzde BOP ve Arap Baharı süreçlerinde halkların işgalcileri ellerinde bayraklarla sevinç çığlıkları atarak karşıladığını hep birlikte TV’lerde gördük. Son aşamada da teslim şartları arasında askeri üs kurma izni, altyapıların devredilmesi veya stratejik kaynaklara erişim gibi hükümler yer alabilir. Bu, bir ülkenin egemenliğini ciddi şekilde sınırlar ve fiili bir işgal anlamına gelir.

Görüldüğü gibi siber saldırılar yeri geldiğinde en güçlü orduların topyekûn saldırısı kadar etkili ve yıkıcı olabilir. Üstelik, geleneksel askeri operasyonlara kıyasla çok daha düşük maliyetli. Saldıran taraf için insan kaybı riski de pek yok. Oysa konvansiyonel bir savaşın ve askeri bir işgalin ne kadar süreceği öngörülemez, yıllar alabilir. Ancak siber saldırılarla dakikalar içinde bir ülkenin sistemlerini çökertmek mümkün. Fiziksel savaşlarda can kaybı halk arasında tepki yaratabilirken, siber savaş bu tür tepkilere de yol açmaz. İşgalci orduda ölen askerlerin aileleri hükümeti dava edebilir veya işgale uğrayan ülkedeki insanlar da işgalcilerin uluslararası mahkemelerde yargılanmasını isteyebilir. Bu iki örnek de ABD’nin Irak işgali sonrasında yaşandı ve hem ABD’li hem de Iraklı çok sayıda aile, ABD hükümetine dava açtı.

Öte yandan saldırgan taraf, siber saldırılarda kimlik gizleme teknikleriyle tespit edilmekten kaçınabilir. Böylece işgal edilen bir ülke, kendisine kimin saldırdığını bile bilmeyebilir. Öyle ki saldıran taraf, saldırılana kurtarıcı gibi yaklaşıp yukarıda saydığımız teslim şartlarını kabul ettirebilir. Sonuç olarak siber savaş, konvansiyonel savaşın tüm stratejik hedeflerini (askeri üstünlük sağlama, ekonomik kontrol ve işgal) çatışmaya girmeden gerçekleştirebilen modern bir savaş yöntemi. Özellikle büyük askeri güce sahip ülkelerle doğrudan çatışmaya girmek istemeyenler için etkili bir seçenek. Ancak bu stratejinin başarısı, saldırganın siber savunma sistemlerini aşabilecek kadar ileri teknolojiye ve uzmanlığa sahip olmasına bağlı. Görüleceği üzere siber savaşlar, dünya jeopolitiğini yeniden şekillendirebilecek potansiyele sahip. Henüz konvansiyonel savaşın tamamen yerini alacağını söylemek için erken. Ancak siber savaşın da artık yeni bir askeri savaş alanı olduğu ortada. Hatta sırf bu yüzden bazı ülkeler Kara, Hava ve Deniz kuvvetlerine ek olarak Siber Kuvvetler oluşturmayı bile planlıyor.

Dipnotlar:

Yazar: Halil Alpaslan Hamevioğlu

İçsel yolculuğuna 1980'de Polatlı'da başladı. 80'ler ve 90'ların göbeğinde yetişti. O devrin her bireyi gibi bilimkurguyu video kasetlerden tanıdı. Sonra özel kanallar geldi. Hayal dünyası iyice genişledi. Eh, gerçek yaşamında da dünyanın içinden geçtiği dönüşümü gördü. Sovyetler'in bitişini, Berlin Duvarı'nın yıkılışını, popüler kültürün tüm dünyayı etkisi altına alışını... Bir gün okulu bitti ve hem gördüklerini hem de yaşadıklarını yeni nesillere aktarmak istedi. Öğretim görevlisi oldu. Gazi Üniversitesi’nde başlayan, Başkent Üniversitesi’nde devam eden öğreticiliğinde ülke sınırlarını aştı ve kendini Amsterdam Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde buldu. Yazmayı hep sevdi. Âşık olduğu bilimkurgu ile yazma hobisini ise burada birleştirdi.

İlginizi Çekebilir

savas makine robot

Robotlar Daha Korkunç Savaşlara mı Yol Açacak?

Robert Oppenheimer ve meslektaşlarının bile nükleer bombayı geliştirirken Dünya’nın atmosferini yok etme konusunda endişeleri vardı. …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin