Bir önceki yazıda Sonsuz Döngü’den; Protoss ve Zerg evriminde Xel’naga ve Amon’un rolünden bahsetmiştik. Blizzard’ın resmi kaynaklarında bile bu konularda çelişkili bilgiler mevcuttur; son gelen bilgiler (Starcraft 2) eski bilgileri (Starcraft 1) yalanlamaktadır. Bu yazıda size en nitelikli ve en güncel bilgiyi vermeye çalışacağız.
“Başlangıcınız olduğum gibi sonunuz da olacağım.” – Amon
Amon veya diğer adlarıyla Karanlık Ses (Karanlıktaki Ses ile karıştırmayın), Karanlık Tanrı, Gözden Düşmüş Tanrı, Ebedi Tanrı ve Gerçeği Gösterici; Boşluk’ta yaşayan kötücül bir Xel’naga idi. Türdaşlerinin yarattığı Sonsuz Döngü’yü yozlaşmış görüyordu; yaşamı kendi görüşüne göre yaratmak için halihazırdaki yaşamı yok etmeyi planlıyordu. Tahmin edebileceğiniz üzere ismi, Antik Mısır uygarlığına bir gönderme de içeriyordu.
Bir zamanlar sıradan bir türün üyesi olan Amon, daha büyük bir gücün parçası olmak istiyordu ve bu güç, ona Xel’naga büyükleri tarafından bahşedildi. Ne var ki; eski hayatından koparılıp yeni hayatına zorlanmış hisseden Amon, diğer Xel’naga’dan nefret etmeye ve Sonsuz Döngü’lerini yozlaşmış görmeye başladı. Hikayemizin başlamasından milyarlarca yıl önce diğer Xel’naga’nın bir gezegende uykuya dalmasını fırsat bilen Amon ve yardakçıları, Sonsuz Döngü’yü manipüle etmeye başladı; tüm evrene hakim olacak dominant bir tür yaratma amacındaydılar. Oldukça sinirliydiler ve kendilerini kandırılmış hissediyorlardı.
Türdeşlerinin yön verdiği Protoss evrimini çok yavaş bulan Amon, olaya müdahale etti ve evrimlerini hızlandırdı. Önceleri mutlu mesut yaşayan Protoss, Amon’un gizli amaçlarından şüphe duymaya başladı ve Xel’naga’ya saldırdı. Bunun üzerine Amon, Aiur’dan kaçtı ancak Protoss onun gizli emelleri için hala önemliydi. Tal’darim adlı bir grup Protoss, fanatik olarak Amon’a bağlı kalmayı seçti.
Aiur’dan kaçan Amon, Zerus’a geldi ve Zerg evrimini manipüle etmeye başladı. Protoss ile yaşadığı karışıklığı önlemek amacıyla çoğu Zerg’ün bağlı olduğu ortak bilinci yarattı: Overmind. Ancak Amon, Overmind’a özgür bir irade vermek yerine onu Protoss’a karşı nefretle doldurdu. Artık Overmind’ün tüm amacı, Protoss’u asimile etmek ve Amon’un gizli emellerine hizmet etmek olmuştu.
Peki ama neydi Amon’un bu kadar gizli olan emelleri? Daha önce, Protoss ve Zerg ırklarının Xel’naga’nın devamı için öneminden bahsetmiştik. O nedenle bu soruya verilecek nispeten basit bir cevap “Melez (Hybrid) ırk yaratmak ve evrene hakim olmak” olurdu. Melez ırk, Protoss ve Zerg ırklarının doğal yollarla bir araya gelip, Xel’naga soyunu devam ettirmesi demekti; ama Melez ırk, Xel’naga ile aynı şey miydi? İşte sorun burada başlıyor çünkü Blizzard’ın resmi kaynaklarında bile bu konuda çatışmalar vardır ve bu konu, StarCraft forumlarında bile tartışılmaktadır. Ne olursa olsun, Amon’un Melez ırk yaratmaktaki amacı, Melezleri kullanıp evrene hakim olmaktı. Bu kozmik oyunda Zerg ve Protoss sadece birer piyondu.
“Zerg Sürüsü’nün tek bir amacı vardı: Protoss’u asimile etmek ve Melez ırkı yaratmak. Artık ona ihtiyacımız yok.” – Emil Narud
Amon, Zerus’taki deneylerine hız vermişken türdeşleri onun gizli emellerini anlamışlardı ve Xel’naga arasında bir savaş patlak vermişti. Bu savaşın son halkasında, Amon yenilmiş ve zar zor Boşluk’a kaçmıştı. Melez ırkı yaratmak ve Amon’u geri döndürmek için ona destek veren sadık bir yardakçısı vardı: Samir Duran/Emil Narud. Bir Şekil Değiştirici olan Narud’un, Amon’a bağlı bir Xel’naga olduğu sonradan ortaya çıkacaktı. Narud’un hikayesi çok karmaşıktı; önceleri Samir Duran adıyla Terran ırkına bağlı göründü, sonra da Emil Narud adı altında gizli deneyler yapmaya başladı. Bu deneyler (Moebius Deneyleri), gözlerden uzak bir gezegendeydi ve Amon’a bir Melez ırk ordusu oluşturma amacındaydı.
“Çok daha büyük bir gücün hizmetkarıyım, binlerce yıldır uyuyan bir gücün… Ve bu güç, bu hücrenin içindeki yaratıkta görülebiliyor.” (Melez yaratığı kastederek) -Karanlık gezegendeki deneyleri keşfeden Zeratul’a Narud’un cevabı, Amon’un Dönüşü
“Kerrigan… İnanamıyorum – bildiğimiz her şeyi yok olmaktan sefil Kılıçların Kraliçesi (Queen of Blades) kurtaracak. Raynor, Kerrigan’ın kaderini yakında sen belirleyebilirsin. Sadece o’nun yaşaması gerektiğini biliyorum.” – Zeratul’un Jim Raynor’a uyarısı
Zerus’taki deneyleri sırasında, Overmind’ı Amon’un yarattığını biliyoruz. Amon’un Overmind’ı yaratma amacını da biliyoruz: Protoss’u asimile etmek ve Melez ırkı yaratmak… Ancak, Amon’un gizli bir amacı daha vardı: Protoss yok olduktan sonra Zerg ırkını köleleştirip yok etmek, böylece evrende yalnız kalmak. Overmind, bu planları (kehaneti) Ouros adlı bir Xel’naga vasıtasıyla öğrendi. Bu tehlikeyi atlatmak ve Amon’u yenmek için gizlice Sarah Kerrigan (sonraki yazılarda daha detaylı olarak bahsedeceğiz) adındaki bir Terran’ı sararak onu Zerg’e dönüştürdü; artık Kılıçların Kraliçesi idi o…
Bu sırada, Narud da boş durmadı ve Amon’u geri döndürecek antik bir Xel’naga kristalini Jim Raynor’ın elinden çaldı. Bu kristal sayesinde Amon, Boşluk’tan döndü ve Aiur gezegenini terörize etmeye başladı. Narud, Tal’darim ve Melez ordusunu kıstırıp sonsuza kadar yok eden Protoss, Zerg ve Terran orduları, Narud’un hapsettiği Ouros’u Boşluk’tan materyal evrene serbest bıraktı.
“Kaybettiniz. Amon yaşıyor. O’nu yakında göreceksiniz.” – Narud’un son sözleri
Aiur’da yenilen Amon şeytani planlarından hala vazgeçmemişti. Bunu anlayan Ouros, Kerrigan ve Raynor’un askerlerini (Protoss, Zerg ve Terran askerlerini) Boşluk’a çağırdı. Amon gibi güçlü bir tanrıyı yok edebilecek güce yalnızca Kerrigan’ın sahip olduğunu düşünen Ouros, kendi Xel’naga esansını Kerrigan’a aktardı. Sırasıyla Terran ve Zerg olan Kerrigan, bu sefer de Xel’naga olarak yükseldi. Sonsuz Döngü’nün bir sona geldiğini ve bu döngüyü ancak Kerrigan’ın devam ettirebileceğini söyleyen Ouros, sakince öldü. Bunun üzerine kahramanlarımız Amon’u kesin olarak öldürdü ve tarihin derinliklerine gömdü.
Biraz uzun da olsa muhteşem bir hikayenin sonuna geldik ve resmi kaynaklarda başka bir bilgi olmadığı için Sonsuz Döngü’nün mutlu mesut bir şekilde devam ettiğini varsayıyoruz, ta ki Starcraft 3’e kadar…