Yakın zaman önce duyurulan Xbox Series X’ten sonra, PlayStation 5’in tanıtımı da internet üzerinden yapıldı. Yeni Xbox’ın daha çok teknik özelliklerine ağırlık verilirken, rakibi ise konsola özgü yeni nesil oyunlarını göstermeyi tercih etti. Her iki donanım da dahili depolama ünitesi olarak SSD (Solid State Drive) kullanıyor; yüksek hızlı SSD’ler sayesinde oyunlarda yükleme süreleri en aza indirgenmiş olacak. Dolayısıyla açık dünya türündeki oyunlarda, harita üzerinde bir başka noktaya “hızlı geçiş” yapmak istediğimizde yükleme ekranlarıyla karşılaşmayacağız. Yeni nesil konsolların başarısını teknik özelliklerinden çok donanıma özel çıkan oyunlar belirleyecek. Her iki konsolun da 2020’nin sonlarında satışa çıkacağı düşünülüyor.
Nintendo cephesinde ise yeni bir konsol duyurusu beklenmiyor. Nintendo Switch’in 2017 yılında satışı çıktığını ve konsolların ortalama ömürlerinin yedi yıl olduğunu düşünürsek, Nintendo’nun yeni bir sistem duyurusu yapması henüz erken. Kaldı ki Switch Lite modelinin 2019 sonlarında pazara sürüldüğünü göz önüne alırken, Nintendo’nun mevcut konsoluyla daha yapacak çok planları var… Bir süredir Switch Pro modeli üzerinde dedikodular dönüyorsa da, şirketin bu konuyla ilgili yaptığı resmi bir açıklama yok. Elektronik markette olgunluk dönemini yaşayan Switch, rakamsal olarak Nintendo’nun yüzünü güldürmeye devam ediyor.
Microsoft yeni Xbox modelinde minimal bir tasarımı tercih ederken, Sony ise donanım konusunda radikal bir kara aldı; fütüristik denilebilecek bir görünüşe sahip olan konsol, geleceğin dünyasından çıkmış gibi görünüyor. Sony, genellikle kutuyu andıran ve siyah rengi tercih ettiği önceki nesil konsollarından farklı olarak, bu kez beyaz rengin hakim olduğu bir tasarımda karar kıldı; konsol yatay ya da dikey olarak konumlandırılabiliyor ve iddialı tasarım tercihinin soğutma sistemine hizmet ettiği anlaşılıyor. Microsoft ise bir masaüstü bilgisayarını andıran tasarımıyla fan sisteminden daha etkin olarak yararlanmayı hedefliyor. Her iki donanımın da güçlü arabirimleri, daha iyi bir soğutma sistemine sahip olmalarını zorunlu kılıyor.
Her yeni nesilde olduğu gibi en çok merak edilen konu, “Büyük bir sıçrama yaşanacak mı?” sorusu. En büyük sıçrama altıncı nesilden yedinci nesile geçişte yaşanmıştı. HDMI bağlantısı sayesinde yüksek çözünürlüklü bir dünyaya geçiş yapan oyuncular, konsolların üstün multimedya özellikleriyle de cihazlarını bir eğlence istasyonu olarak kullanabildiler; Xbox 360, adeta ölü doğan HD DVD disk formatını kullanmasıyla sınıfta kalmıştı; Playstation 3, Blu-ray oynatıcıya sahip olmasıyla geleceğe büyük bir yatırım yapmıştı. Xbox 360 ve Playstation 3, Netflix ve YouTube gibi uygulamaları çalıştırmasıyla halen kullanılıyorlar. Dolayısıyla multimedya konusunda sekizinci nesile geçişte büyük bir sıçrama yaşanmadı, yalnızca 4K görüntü konusunda bir fark hissedildi. Yedinci nesil konsollara yeni oyun konusunda destek çekilmiş olsa bile çoklu ortam özellikleriyle halen varlıklarını sürdürüyorlar.
Yeni nesil konsollar oyunlarda 8K görüntü kalitesini vadediyor; ama “gerçek” 8K mevzusu şimdilik şüpheli. Orjinal Xbox One ve Playstation 4, oyunları 1080p (FULL HD) çözünürlüğünde çalıştırıyor; fakat donanım özellikleri yükseltilmiş olan Xbox One X ve PS4 Pro modelleri, HDR (Yüksek Dinamik Aralık) ve 4K desteği sunabiliyorlar. Mevcut neslin oyunları 4K olarak üretilmiyor. Teknik özellikleri artırılan konsollar, 1080p ya da 1440p (2K) görüntüyü yazılımsal olarak 4K’ya yükseltiyorlar. Dokuzuncu neslin 8K performansını ancak konsollar piyasaya çıkınca inceleyebileceğiz. Dolayısıyla beklentileri çok yüksek tutmadan çıkacak oyunlara odaklanmakta fayda var…
Yeni neslin kazananını daha önce belirttiğimiz gibi konsollara özel (exclusive) olarak çıkan oyunlar belirleyecek. Microsoft Halo Infinite, Forza Motorsport 8, The Medium, Everwild; Sony ise Spider-Man: Miles Morales, Gran Turismo 7, Horizon: Forbidden West, Oddworld: Soulstorm ve Project Athia gibi oyunlarla çıkışını gerçekleştirecek. Konsola özel oyun konusunda Microsoft rakibine göre daha az oyun çeşitliliğine sahip; oyunlarını hem PC hem de Xbox’da yayımladığı için Sony’e göre daha farklı bir politika izliyor. PC dünyasının gücünü arkasına almış Microsoft karşısında Sony’nin daha çok “özel oyun” üretmesi gerekiyor.
Yeni neslin tanıtımlarında bulut teknolojisi (cloud gaming) –deyim yerindeyse- es geçildi; oyun diskleri bir süre daha hayatımızda olacak. Bulut teknolojisinden faydalanabilmek için iyi bir internet altyapısına sahip olmak zorunluluk; uzaktan bağlantıda yaşanan gecikme süreleri (ping) üreticiler için en büyük sorun. Microsoft ve Sony, Project xCloud ve PlayStation Now adındaki bulut hizmetlerine sahip olsalar da, öncelikle yeni konsollarının satış rakamlarına yoğunlaşacaklar. Dolayısıyla bulut oyunculuğu son kullanıcı için halen bir alternatif. Sony, Playstation 5 Digital edition isminde disk içermeyen ikinci modelini de tanıttı; Microsoft, Xbox Series X adıyla disk içermeyen bir modelin de olacağının ipuçlarını verdi. Yeni neslin dijital edisyonlarında oyunlar şirketlerin kendi mağazalarından indirilecek; bulut tabanlı sistemler olacağı anlaşılmamalı.
Tabii işin bir de “alım gücü” gerçeği var. Yeni Xbox ve Playstation ülkemize yüzde elli gümrük vergisi ile birlikte gelecek. Diğer ek vergileri de hesaba katarsak oldukça yüksek rakamlar ile karşılaşacağız; oyun ücretleri ise ayrı bir konu. Dolayısıyla ülkemizde satış rakamları açısından nasıl bir performans sergileyecekleri merakla bekleniyor. Maalesef birçok oyun ve konsol meraklısı yeni nesile uzaktan bakmakla yetinecek. SSD teknolojisinin artık standart olarak karşımıza çıkması sevindirici. Halo Infinite ve Horizon: Forbidden West oyunlarıyla dokuzuncu neslin görsel kalitesini deneyimleyeceğiz. Oyun dünyasındaki görsel sıçramaları uzun bir süredir yeni nesil konsollar belirliyor. PC dünyası donanım olarak, konsollardan daha güçlü olabilse de “nesil” anlamındaki sıçramayı onlarla eş zamanlı yapmak zorunda. Anlaşılacağı üzere işler çoktandır tersine dönmüş durumda…