Singularity

Zaman Manipülasyonu ve Soğuk Savaş: Singularity

Michael McCormick, oyunsever bilimkurgucuların yakından tanıdığı bir isim. Jurassic Park, Alien ve MCU filmlerinden uyarlanan oyunları kendisine borçluyuz. Bu uyarlamalar dışında Red Faction serisi, Dark Sector gibi bilimkurgu oyunları ile Silet Hill serisinin bilimkurgu ile birleştiği Homecoming‘in ardında da yine onun ismi var. Hemen her konuşmasında Half Life oyunlarına büyük hayranlık duyduğunu, ilki 1998, ikincisi ise 2004 çıkışlı bu oyunlara daha o tarihlerde imza atılmasının müthiş bir başarı olduğunu belirtiyor. Artık FPS türünde devrim yapmanın imkânsız olduğunu düşünürken, 2007 tarihli BioShock ile FPS türünde yeni bir devrime tanık olduğunu vurguluyor. Ayrıca yine 2007 tarihli TimeShift oyununun da yenilikçi fikirler getirdiği fikrinde. İşte tüm bunları kafasında birleştiren McCormick, hepsini temel alan özgün bir senaryo kurgulayıp kolları sıvıyor.

2010 yılında piyasaya sürülen Singularity, Raven Software tarafından geliştirilen ve Activision tarafından yayımlanan birinci şahıs bir nişancı oyunu. Oyun, zamanı manipüle etme yeteneği üzerine kurulu benzersiz mekanikleri ve sürükleyici hikâyesi ile dikkat çekiyor. Uzun yıllar boyunca birçok başarılı oyun geliştiren Raven Software, Singularity ile oyunculara zamanı kontrol etme gücü veren bir dünya sunuyor. Activision ise yayımcısı olarak oyunun geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor. Singularity‘nin en dikkat çekici yenilikçi yönü, “Time Manipulation Device” (TMD) adlı cihazın kullanımı. Bu cihaz sayesinde oyuncular zamanı ileri-geri sarabiliyor, durdurabiliyor ve yavaşlatabiliyor. Hatta oyunculara, düşmanları sersemletmek veya öldürmek için şok dalgaları göndermek gibi yetenekler de sunuyor. Cihaz, oyunun temel mekaniklerini oluşturuyor ve oyunculara çeşitli taktikler geliştirmesi için olanak tanıyor. Örneğin, keskin nişancı tüfeğiyle düşmanları vururken zamanı yavaşlatmak mümkün.

Oyun, Soğuk Savaş döneminde, gizemli bir adada geçiyor. Oyuncular, Nathan Renko adlı bir askeri yönlendiriyor ve Katorga-12‘de meydana gelen bir kaza sonucu zamanın kırıldığına tanık oluyor. E-99 adı verilen güçlü bir elementin keşfi ve ardından gelen “Singularity” olayı, adanın ve dünyanın kaderini değiştirecek olayların da başlangıcı oluyor. Oyunun öyküsü, E-99 elementinin keşfiyle başlıyor. Bu element yaşlanmayı tersine çevirebiliyor, hastaları iyileştirebiliyor ve verimsiz toprakları bile verimli hâle getirebiliyor. Ancak 1955 yılında, Katorga-12’de meydana gelen Singularity olayı sonucu, Sovyetler Birliği tüm belgeleri ortadan kaldırıyor ve ada unutulmuş bir yer hâline geliyor.

2010 yılında ise bir Amerikan uydusu, adanın yüksek radyoaktivite seviyelerini algılıyor ve Renko’nun da içinde bulunduğu bir araştırma ekibi adaya gönderiliyor. Renko, baba tarafından Rus ve ve zaten göreve seçilme nedenlerinden biri de Rusçayı iyi bilmesi. Adaya yaklaşırlarken yaşanan başka bir dalgalanma, birliğin helikopterini devre dışı bırakıyor ve Katorga-12’ye düşmelerine yol açıyor. Kazanın ardından Renko, şimdiki zaman ile adadaki korkunç kazanın gerçekleştiği 1955 yılı arasında gidip gelmeye başlıyor. Bu gidip gelmeler bir süre devam ediyor. 1955’e son dönüşünde ise Nikolay Demiçev adlı bir bilim adamını yangında ölmekten kurtarıyor. Demiçev’i sırtında taşırken yoğun dumandan dolayı kim olduğunu göremediği bir kişi kendisine, “Sakın Demiçev’i kurtarma!” diye bağırıyor.

Günümüze döndüğünde Renko, Demiçev’in dünyayı ele geçirdiğini keşfediyor. Adada yolunu ararken karşısına çıkan zombi benzeri yaratıklarla savaşmaya girişiyor. Bina bina devam eden çatışmalar sırasında silah arkadaşı Devlin’e rastlıyor. Bir süre birlikte savaşıyorlar ama adaya baskın düzenleyen Demiçev’in askerleri tarafından yakalanıyorlar. Demiçev, kurtarıcısı Renko’yu hatırlıyor ve TMD adlı bir cihazı istiyor. Renko cihazı vermeyince de Devlin’i infaz ediyor. O sırada Renko, Mir-12 adlı bir direniş grubunun üyesi olan Kathryn tarafından kurtarılıyor. Mir-12, grubun Katorga-12‘de bulduğu bir günlüğe dayanarak Renko’nun Viktor Barisov tarafından geliştirilen Zaman Manipülasyon Cihazı’nı (TMD) kullanmak suretiyle Demiçev’in hükümdarlığına son verebileceğine inanıyor. Barisov, geçmişte Demiçev tarafından öldürülmüş. Dolayısıyla Renko’nun, Barisov’u kurtarmak için TMD’yi kullanması gerekiyor. Barisov’u kurtaran Renko, ondan korkunç gerçekleri öğreniyor. E-99 adlı bir radyoaktif madde, patlamadan sonra adaya saçılmış ve sağ kalanların mutasyona uğrayarak canavarlara dönüşmesine yol açmış.

Barisov, bir tür bilekliğe benzeyen TMD’nin yerini Renko’ya söylüyor ve kahramanımız cihazı bulup takıyor. Ardından Barisov, Renko ve Kathryn yeniden bir araya geliyor. Tarihi değiştirmek için 1955’e dönmeye ve felaketin sorumlusu olan E-99 bombasıyla Katorga-12‘yi havaya uçurmaya karar veriyorlar. Bombayı geri almaya çalışırken Renko ve Kathryn kayboluyor. Bomba, adayı ve bunun sonucunda Demiçev’in araştırma tesisini yok etmek için kullanılıyor. Günümüze döndüklerinde Renko, Demiçev’i Barisov’un başına silah dayamış olarak buluyor. Demiçev, tesisi yok edildikten sonra yeniden inşa ettiğini, böylece tarihin değişmeden kaldığını açıklıyor. Barisov, tarihi değiştiren asıl şeyin Renko’nun Demiçev’i kurtarması olduğunu fark ediyor ve Renko’dan geriye dönüp kendisini engellemesini istiyor. Demiçev ise Renko’ya, TMD karşılığında kuracağı imparatorluğunda üst düzey bir makam teklif ediyor. Öte yandan, bu planın zaten uygulandığını ve başarı sağlamadığını vurguluyor. Zira 1955’te Renko’ya Demiçev’i kurtarmamasını söyleyen gizemli kişinin aslında Renko’nun kendisi olduğu ortaya çıkıyor.

Bu noktada oyuncunun üç seçeneği var. Eğer Renko Demiçev’i vurursa, en başta Demiçev’i kurtarmasını engellemek için zamanda geriye gidiyor. Bunu yapmak için de geçmişteki hâlini öldürmeye karar veriyor. Oyun en baştan yeniden başlıyor ve Renko bölgeyi arayan helikopterin içinde ortaya çıkıyor. Ancak, görev kısa süre sonra iptal ediliyor ve yanlış alarm olduğu açıklanıyor. Dev bir Barisov heykelinin yanından geçerken Barisov’un TMD’yi bulduğunu ve dünyayı fethetmek için kullandığını anlıyoruz. Eğer Renko Barisov’u vurursa, Demiçev ile birlikte dünyayı yönettiği ortaya çıkıyor. Bu alternatif zamanda Demiçev, Renko’nun artan gücünden korkmaya başlıyor ve Renko tarafından yönetilen topraklar ile Demiçev tarafından yönetilenler arasında yeni bir soğuk savaş ortaya çıkıyor. Eğer hem Demiçev’i hem de Barisov’u vurursa, Renko dünyanın kaosa sürüklenmesine izin vermiş oluyor. Daha sonra, gücünü ortaya koyup dünyayı kurtarmak için TMD’yi kullanıyor ve yeni bir dünya lideri olarak yükseliyor.

Jenerik sonrası bir sahnede, bir zaman çarpıtması tarafından 1955’e çekilen yaralı Kathryn, daha sonra Renko’nun izini sürmek için kullanılacak olan Mir-12 günlüğünü yazarken gösteriliyor. Oyun boyunca Renko’nun alternatif versiyonlarının duvarlara yazdığı uyarı yazıları ve oyunun üç ayrı sonundaki bulguları birleştirdiğimizde, aslında Renko’nun bir zaman çıkmazına (Time Loop) girdiğini ve tüm bu maceraları defalarca yaşadığını fark ediyoruz. Singularity’nin önemi, FPS türüne getirdiği yenilikler ve kurguladığı derin hikâye ile kendini gösteriyor. Oyun, zaman manipülasyonu gibi karmaşık bir konsepti merkeze alarak oyunculara yalnızca düşmanları vurmanın ötesinde, zaman üzerinde kontrol kurarak çevresel bulmacaları çözme ve hikâyeyi ilerletme imkânı tanıyor. Ayrıca, oyunun atmosferi ve gerilimi, korku unsurlarıyla harmanlanarak oyunculara sürükleyici bir deneyim yaşatıyor.

Yazar: Halil Alpaslan Hamevioğlu

1980 Polatlı doğumluyum. 80'ler ve 90'lar kuşağında yetişmiş bir bireyim. O devrin her bireyi gibi ben de bilimkurguyu video kasetlerden tanıdım. Sonra özel kanallar geldi. Hayal dünyam iyice genişledi. Eh, gerçek yaşamda da dünyanın içinden geçtiği dönüşümü gördüm. Sovyetler'in bitişini, Berlin Duvarı'nın yıkılışını, popüler kültürün tüm dünyayı etkisi altına alışını... Bir gün okulum bitti ve hem gördüklerimi hem de yaşadıklarımı yeni nesillere aktarayım dedim. Öğretim görevlisi oldum. Gazi Üniversitesi’nde başlayan, Başkent Üniversitesi’nde devam eden öğreticiliğimde ülke sınırlarını aştım ve kendimi Amsterdam Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde buldum. Oldum olası yazmayı sevmişimdir. Âşık olduğum bilimkurguyu ve yazma hobimi de burada birleştireyim dedim. Şimdiden iyi okumalar.

İlginizi Çekebilir

Retroactive

Vites Yükselten Bir Yol Filmi: Retroactive

Issız bir yolda otostop çekenlerin ve onları aracına alanların yaşadıklarını anlatan filmler genellikle gerilim ve …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin