Nice sarsıntılar ve felaketlerin bağrında çırpınan insanlık yıldızları düşleyerek solmuştu. Bin yıllar boyunca en yakın yıldıza değmek için uğraştıysak bile artık her şey için geç kalınmıştı. Hayat yavaş yavaş yuvalarımızdan süprülüyor, renkler buharlaşıyordu. Güneş hayatını bizlerden esirgemiş, kızgın ve öfkeli bir iblise dönüşmüştü. Merkür’ü yutmuştu. Uzaya gönderdiğimiz her şey kozmik öfkenin yankıları içinde mumyalanmıştı. Astroloji evrim geçirmişti ve bozulan yıldız …
Devamını gör »