Kısa Öykü

robot ve çocuk

Robot ve Çocuk | Emrecan Doğan (Kısa Öykü)

Mahkeme toplanmıştı. Asker robot ”200395” mübaşir tarafından içeriye alınarak, “9221” kodlu hakim robot beklenilmeye başlandı. Hakim robotun aslen asker robottan pek bir farkı yoktu. Görünüş ya da mekanik açısından ikisi de birbirinden farksızdı. Tek farkları oluşum aşamasında onlara yüklenilen görevler ile kodlarıydı. Aynı mekanik sistemler, aynı programlar ve aynı türden pozitronik beyine sahiptiler. Görünüşleri bile aynıydı. Tümüyle cilalı, güneş gibi …

Devamını gör »
Kaçmak Zorundayım

Kaçmak Zorundayım | Stephen King (Kısa Öykü)

“Ne yapıyorum ben burada?” dedim kendi kendime, merak içinde. Dehşete kapılmıştım. Hiçbir şey hatırlayamıyordum, ama buradaydım, bir atom fabrikasında montaj hattında çalışıyordum. Tek bildiğim adımın Denny Philips olduğuydu. Uykudan yeni uyanmış gibiydim. Burası korunuyordu ve muhafızların silahları vardı. İşlerini ciddiye aldıkları belliydi. Başka çalışanlar da vardı ve zombiyi andırıyorlardı. Mahkûm gibi görünüyorlardı. Ama sorun bu değildi. Kim olduğumu bulmak zorundaydım… …

Devamını gör »
hasan öykü

Hasanlaştıramadıklarımızdan mısınız? | Ruhşen Doğan Nar (Kısa Öykü)

“Hangi pozisyon veya pozisyonlarda cinsel ilişkiye girmeyi düşünüyorsunuz?” Mülakata günlerce hazırlanmış olmalarına rağmen, memurun sorusu karşısında afallamışlardı. Kadın, mavi gözlerini sorgu memurundan kaçırmıştı. Adam ise dut yemiş bülbüle dönmüştü; ama sessizliğin fazla uzamasını istemiyordu. Soruya karşı verilen uzun süreli sessizlik, evli çiftin kararsızlığının bir göstergesi olarak anlaşılabilirdi: “Iııı… Misyoner pozisyonu, memur bey. Sadece misyoner pozisyonu. Sadece…” Memur bir adama bir …

Devamını gör »

Lanetli Sefer | Stephen King (Kısa Öykü)

“Ehh,” dedi Jimmy Keller, çölün ortasında, üzerinde roketin durduğu rampaya bakarak. Yalnız bir rüzgâr esti çölün içinden ve Hugh Bullford, “Evet, Venüs için yola çıkma vakti geldi sayılır. Neden? Neden Venüs’e gitmek istiyoruz?” dedi. “Bilmiyorum,” dedi Keller. “Hiç bilmiyorum.” Roket Venüs’e iniş yaptı. Bullford havayı inceledi ve şaşırmış bir tonda, “Nasıl olur, bu, o eski güzelim Dünya havası! Tamamıyla solunabilir!” …

Devamını gör »
o ve o

O ve O | Ruhşen Doğan Nar (Kısa Öykü)

O’nu görene değin aşkın insan saçmalığından başka bir şey olmadığını düşünürdü ZA12. On yıllardır köle gibi çalıştığı güzellik salonunun ağda odasında, O’nu karşısında anadan doğma gördüğü an içinde garip bir hareketlenme olmuştu. Oysa o güne dek yüz binlerce kadını çıplak görmüş, onları kıllarından ve tüylerinden kurtarmış, o sırada en küçük bir hareketlenme yaşamamıştı. İnsanlar sevdiğini ilk kez gördüğü o özel …

Devamını gör »
turuncu gözlü olmak

Turuncu Gözlü Olmak | Gökcan Şahin (Kısa Öykü)

“Baba, ben okula gitmek istemiyorum!” diye bağırdı turuncu gözlü çocuk. Az önce içeri girdiği kapıyı tekmeleyerek kapattı. Cam plakasını odanın ortasına fırlattı. Plaka, oval sehpaya çarpıp yere düştü. Çocuk ağzını buruşturdu. Gözleri nemliydi, neredeyse ağlayacaktı. Mutfakta yemek pişirmekte olan babası, ocağı kapatıp çocuğun yanına gelmişti bile. Dizlerinin üstüne çöktü ve oğlunun gözlerinde birikmiş yaşları sildi. “Neden gitmek istemiyorsun? Bir şey …

Devamını gör »

Satlık Gezegen | Ruhşen Doğan Nar (Kısa Öykü)

Mavi ışınlanma kabininden çıktığında Lütfi’nin başı azıcık dönüyordu. O güne kadar belki binlerce kez ışınlanmıştı; ama bir türlü bedeni şu ışınlanma olayına alışamamıştı. Kabinden dışarı adımını atar atmaz ellerini yukarı açtı ve “Yarabbi çok şükür,” dedi. Elini yüzüne sürdü. Ne de olsa ışınlanma sırasında kaza olabilir ve kendini evrenin dört bir köşesine dağılmış halde bulabilirdi. Işınlanmalarda kaza riski dokuz yüz …

Devamını gör »
karşınızda filiz

İşte Karşınızda Filiz | Ruhşen Doğan Nar (Kısa Öykü)

Yarım saattir kırmızı odada olan Cafer sonunda dışarı çıkıp, oturma odasında heyecanla onu bekleyen Filiz’e seslendi: “Aşkım, hadi içeri gel. Bizimkiler seni bekliyor. Heyecanlanma sakın, her şey yolunda, tamam mı?” “Nasıl heyecanlanmam aşkım. Sizinkilerle tanışacağım. Bu çok önemli bir an.” Kız arkadaşına sıkıca sarılıp, yanağına masum bir öpücük konduran Cafer, sevgilisinin elini tutarak onunla kırmızı odaya girdi. Filiz, topuklu ayakkabılarının …

Devamını gör »
Asimov Son Soru

Son Soru | Isaac Asimov (Kısa Öykü)

Son soru, ilk kez 21 Mayıs 2061’de, insanlık ışığa henüz yeni adım attığında soruldu. Sorulma nedeni beş dolarlık bir bahisti. Şöyle oldu: Alexander Adell ve Bertram Lupov, Multivac‘ın iki sadık teknisyeniydi. Dev bilgisayarın soğuk, tıkırdayan, ışıkları yanıp sönen yüzünün arkasında ne olduğunu bir insan ne kadar bilebilirse, onlar da o kadarını biliyordu. Hiç olmazsa artık tek bir insanın bütününü asla …

Devamını gör »
pozitronik aşk

Pozitronik Aşk | Gökcan Şahin (Kısa Öykü)

GalaTower’ın bir saatte bir tur dönen seyir terası, ziyaretçilerine her zamanki gibi eşsiz İstanbul manzarasını sunuyordu. 2021’deki büyük yangında yerle bir olan Galata Kulesi’nin yerine yapılmış elli bir katlı gökdelenin tepesindeki restoran, Güney – Emre – Akın üçlüsünün senelik buluşmalarının 2071 için ev sahibi olma şerefine erişmekteydi. Her biri kırk bir yaşını doldurmuş olan üçlü, üniversiteden arkadaştılar ve her nasılsa …

Devamını gör »