Araştırma

turk bilimkurgu mitoloji

Orta Asya’dan Anadolu’ya Türk Dünyasında Bilimkurgu

Türkler, varlığını bugün de sürdüren dünyanın en kadim milletleri arasındadır. Eskiden boylar hâlinde ve ağırlıklı olarak göçebe şekilde yaşarlardı. Günümüzde bile gerek Orta Asya Türk devletlerinde gerekse Anadolu’da (Yörükler) hâlâ göçebeliğe kısıtlı da olsa devam edenler vardır. Uygurlar gibi yerleşik yaşama çok erken geçen Türk boyları da olmuştur. Yerleşik yaşama geçenler bilim ve teknikte ilerleme fırsatı yakalamış, göçebe olanlar ise …

Devamını gör »

Bağdat Rönesansında Bilim ve Bilimkurgu

“Her yol Bağdat’a çıkar” Bu atasözünün kökeni, 8. ve 13. yüzyıllar arasında yaşanmış Bağdat Rönesansına kadar gider. “Ne ararsan oradadır, her şey oradan çıkar,” anlamına gelir. İslam’ın altın çağı ya da İslam Rönesansı adlarıyla da anılan bu dönem, İslam’ın yayılması ve Baharat Yolu’nun ele geçirilmesi amacıyla Asya içlerine kadar yapılan akınların yanı sıra Hint, Kuzey Afrika seferleriyle de Antik Mısır …

Devamını gör »

Kanın Kısa Tarihi

Atalarımız kan hakkında pek az şey biliyordu. Kan hakkındaki en temel bilgiler bile (“Vücudun içindeyse iyidir, dışındaysa kötüdür; dışında çok fazla varsa çok kötüdür”) pek çok asır boyunca anlaşılamadı. Dolayısıyla da, atalarımız kanın ne olduğuna dair pek de bilimsel sayılamayacak birçok teori üretti, bu teoriler her devirde ve kültürde birbirinden çok farklı şekiller alabiliyordu. Söz gelimi, Shakespeare’in zamanındaki doktorlar kanın …

Devamını gör »

Skolastik Çağda Bilim ve Bilimkurgu

“Tarihi kazananlar yazar.” Napoleon Bonaparde’a atfedilen bu söz gerçekten de çok doğrudur. Çünkü galip taraf, karşısında mücadele edip yendiği taraf hakkında yalan, abartı ya da küçümseme de dâhil her şeyi yazabilir. Yazımızın konusu olan Skolastik Çağ ve bu çağa atfedilen tüm olgular da bu şekildedir. Orta Çağ dendiğinde hepimizin aklına gelen tamamen kilise baskısı altında geçen, düşünmenin ve sorgulamanın yasaklandığı, …

Devamını gör »
Oppenheimer

Oppenheimer ve Trajedinin Kutlu Ezgisi

Hindu kutsal kitabından alıntıladığı “İşte ben ölüm oldum, dünyaların yok edicisi” sözüyle akıllarda yer buldu Robert Oppenheimer. Öncesindeki ve sonrasındaki tüm fizikçilerden bir şekilde ayrılmayı ve özel bir kişilik olarak tanınmayı başardı. Kendisinin çelişkili hayatı ve yaptıkları, anlaşılmasını daha da zor hâle getirdi ve ortaya bir bilim insanından ziyade bir Hint prensini andıran bir karakter çıktı: Atom bombasının babası, dünyaların …

Devamını gör »
Omelas bilimkurgu acik radyo

Omelas: Bugün, Yarın ve Daima Bilimkurgu

Jülide Kayaş ve İsmail Yamanol‘un hazırlayıp sunduğu Omelas, her on beş günde bir Açık Radyo‘da dinleyicileriyle buluşuyor. Program, adını Ursula K. Le Guin’in unutulmaz öyküsü “Omelas’ı Bırakıp Gidenler“den alıyor ve her bölümüyle belirli bir döneme ve temaya yoğunlaşıyor. Bilimkurgunun ortaya çıkışı, gelişimi, çağdaş toplumdaki yeri hakkında yazarlar, konular, sanat yöntemleri ve akımlar üzerinden çeşitli bilgilerin paylaşıldığı programda tarihsel bir perspektif …

Devamını gör »

Fransız Silahlı Kuvvetleri’nden Bilimkurgu Hamlesi

Fransız Parlamentosu yakın zamanda askeri harcamaları artırma planları yaparken, Fransız Silahlı Kuvvetleri de ulusal güvenliğe yönelik gelecekteki tehditleri hayal etmeleri için bilimkurgu yazarlarını işe almaya devam ediyor. “Red Team Défense” (Kırmızı Takım Savunması) adlı projede yer alan bilimkurgu yazarları şimdiye kadar bir düzineden fazla hikâye yazdı. Kitlesel dezenformasyona dayalı savaş, biyo-terörizm ve korsan uluslar konularında da iki kitap yayımlandı. Başkan …

Devamını gör »
su alti uygarlik 1

Su Altında Gelişmiş Bir Medeniyet Ortaya Çıkabilir mi?

Yaşamın tam olarak nerede başladığı hâlâ tartışma konusu olsa da, edinilen bulgular su altındaki yanardağları işaret ediyor. Dolayısıyla Dünya’daki yaşamın kaynağı suyun altında ve bu da devam edebilmek için yaşamın suya ihtiyaç duyduğu anlamına geliyor. Tabii ki insanların da suya olan ihtiyacı hayati ölçüde. Evet, şu an için gezegenin hâkimi biz olabiliriz ve başka gezegenleri fethetmeyi de düşleyebiliriz, ancak su …

Devamını gör »

Kepler, Cadılıkla Suçlanan Annesini Savunmak Zorunda Kalmıştı!

Johannes Kepler, gezegenlerin hareketinin yasalarını çözmeyi başaran Alman bir matematikçiydi. Ayrıca Isaac Asimov, Carl Sagan gibi isimler tarafından, 1608’de kaleme aldığı Somnium ile gerçek anlamda ilk bilimkurgu eserini veren kişi olarak övüldü. Ancak Rönesans biliminin en büyük başarılarından birine imza atmadan önce, kendini akıl ve batıl arasındaki savaşın tam ortasında bulacaktı. Yargılanan kendisi değildi, annesiydi. Suçlama ise Galileo gibi Kilise’ye …

Devamını gör »
tr2071

Türk Siyasetinde Bir Propaganda Unsuru Olarak Bilimkurgu

14 Mayıs 2023 tarihinde ülkemiz yeniden bir genel seçime gidiyor. Milletimizin cumhurbaşkanı ve kendisini temsil edecek milletvekillerini seçeceği bu seçimde de partiler yine hummalı bir propaganda çalışması içinde. Gelişen teknoloji ve sosyal medya başta olmak üzere artan imkânlar sayesinde seçim bütçeleri çok düşük olan ve mecliste temsil edilmediği için devlet desteğinden yararlanamayan partiler bile seslerini duyurabiliyor. Yakın geçmişe kadar kentlerin …

Devamını gör »