Ormandan İndim Şehre: Predator 2

Predator 2, Hasat Zamanı, Rüzgârın Oğlu, Elm Sokağında Kabus 5: Hayal Çocuk gibi filmlerle adından söz ettiren başarılı yönetmen Stephen Hopkins imzası taşıyor. Filmin kadrosunda ise Danny Glover, Gary Busey ve Kevin Peter Hall gibi oyuncular yer alıyor. Hayal gücünün sınırlarını zorlayan bilimkurgu sineması, fütüristik dünyaları ve teknolojik gelişmeleri konu almasıyla ayrı bir konuma sahip. 1990 yılında gösterime giren Predator 2 de zamanın şartlarında üstüne düşeni yerine getirmeyi başarıyor. Serinin ilk filmiyle kıyaslanıp çok fazla eleştiri almasına rağmen tür için önemli bir prestije sahip.

Film, 1997 yılının Los Angeles kentinde geçiyor. Bu da serinin ilk filmine göre radikal bir değişiklik olarak göze çarpıyor. Serideki diğer yapımlarla kıyaslanmaktan kurtulamasa da cesareti övgüye değer. İlk film ormanda geçerken ve askeri bir operasyona odaklanırken, Predator 2 rotasını şehir ortamına kırıyor ve polis departmanındaki karakterleri merkezine alıyor. Teğmen Harrigan, uyuşturucu ile mücadelede sokak savaşına doğru adım adım çekilirken gizemli bir avcıya dair ipuçları buluyor ve amansız bir çatışmanın ortasında kalıyor. Ne yazık ki Predator 2 oyuncuları, ilk filmde karşımıza çıkan Arnold Schwarzenegger’ın göz alıcı performansı ile yarışamıyor.

Predator 2, sadece bir aksiyon yapımı olmanın ötesine geçmeyi başarıyor. Film insan doğasının karanlık yönlerini eşeliyor ve av-avcı ilişkisini masaya yatırıyor. Yaratığın bir avcı olarak varoluşuna dair gösterdiği çaba, insanın kendi dünyasındaki yerini de sorgulamasına yol açıyor. Çünkü biliyoruz ki insanlık tarihi, av/avcı mücadelesi üzerinde yükseldi. Modern dünyanın sunduğu konfor ve getiriler yüzünden bu kaos gölgelenmiş olsa da, aslında gerçek göründüğü gibi değil. Yaşadığımız çağda dahi av ve avcı arasındaki o gelgitleri her daim hissediyor, büyük yanılgılar ve çaresizlikler içinde zafer kazanma gayretimize devam ediyoruz.

İşte alt metinlerinde işlenen bu derinlik, Predator 2’yi sıradan bir aksiyon filminden ayırmaya yetiyor. Yaratığın avlanmak için kullandığı teknoloji, insanlar için fersah fersah ileride. Teğmen Harrigan ve ekibi, sahip oldukları teknolojik yetersizliğe rağmen yaratığa karşı koymaya ve hatta onu yok etmeye çalışıyor. Bu noktada başka bir alt metne daha parmak basmak gerekiyor. Çünkü insanlar da yaratık da ne yapığını biliyor. Tıpkı ne olduğu tam olarak anlaşılamayan bu yaratık gibi insanlar da av ve avcı kavramına aşina. Her iki taraf da taşıdığı içgüdülere güveniyor. Yaşamak için savaşmak ve avlanmak zorunda olduğunun farkında.

Predator 2, gösterime girdikten sonra olumsuz eleştiriler aldı ve beklenen ilgiyi göremedi. Bu eleştirilere paralel olarak filmin gişe hasılatı da yapımcıların yüzünü güldürmeye yetmedi. Bugün filmi görsel efektleri ve makyaj sanatı açısından komik bulunlar olacaktır. Ancak zamanın şartlarını da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Windows 3.0’ün yeni yeni geliştirildiği, bilgisayarlar arası bağlantıların ve ilk ağ gezintilerinin henüz hayata geçtiği o günlerde, şu an kullandığımız bilgisayar ekipmanları ve yazılımları hayal dahi edilemezdi. Dolayısıyla o dönemin filmlerinde en sık karşılaştığımız sinema teknikleri ise optik illüzyonlar, makyajlar, pratik efektler ve maket kullanımıydı.

Yine de Predator 2’yi dikkatle izlediğimizde, CGI teknolojisinin ve 3D grafiklerinin etkin bir şekilde kullanılmaya çalışıldığını görüyoruz. Gerek sahne düzenlenmelerinde gerekse şehre ait görüntülerde bilgisayar destekli detaylar dikkat çekiyor. Ayrıca aksiyon sahnelerinde yer alan patlamalar, yangınlar, hologram efektleri de dönemin kısıtlı bilgisayar teknolojisi ile kotarılmaya çalışılıyor. Bilgisayar teknolojisinin emekleme döneminde ortaya çıkan film, tüm bu eksiklerine rağmen ortaya seyirlik bir hikâye çıkarmayı başarıyor.

Ayrıca Predator Serisi, bilimkurgu sinemasına “Uzaylı Avcı” fikrini sevdirmesi bakımından da önemli. Filmin alt metinlerinde, avcı olarak karşımıza çıkan bu uzaylı türün anlaşılmasına dair çalışmalara da tanıklık ediyoruz. Başlangıçta “yok edilmesi gereken bir yaratık” sanılan uzaylının sonradan iletişim beceresine ve ritüellere sahip olduğunun öğrenilmesi, bilimkurgu sinemasının zaten çok sevdiği konular arasında. I.T.‘sinden Arrival‘ına, Ender’s Game‘inden Spaceman‘ine kadar sayısız filmde gördüğümüz bu konsept, dün olduğu gibi bugün de iş yapmayı sürdürüyor. Diğer yandan 1990’lı yıllara özgü şehir kültürü, giyim, müzik, espri anlayışı gibi değişkenlerin de filme yedirildiğini görüyoruz.

Die Hard Formülü” ve Predator 2 arasında ilginç bir bağ bulunduğunu da belirtmek gerekiyor. 1988 yapımı “Die Hard”, aksiyon sinemasında yepyeni bir akım başlattı. Bu akımın yarattığı formüle göre, filmde yer alan ana karakter herkesçe bilinen sıradan bir insandı. Şartlar, bu sıradan kimseyi gerçek bir kahraman olmaya zorluyordu. Bu esnada film, kısıtlı bir ortamda yoğun aksiyon sahneleri ile ilerliyordu. Sıradan bir insanın kahramanlaşmasını izlediğimiz bu dakikalarda, düşman olarak karşımıza çıkan karakter ise izleyiciye yok edilmesinin neredeyse imkânsız olduğu düşüncesini aktarıyordu. Tüm bu olaylar yaşanırken kahramanlığa doğru adım adım ilerleyen ana karakterin de zamanı daralıyordu. Hem zamanla hem de düşmanla savaşı odağına alan bu formül, Predator 2’de de başarıyla uygulanıyor.

Sonuç olarak Predator 2, bilimkurgu sinemasına katkıda bulunan önemli yapıtlardan biri. İnsan doğasının karmaşıklığını, uzaylı yaratıklarla ilk teması ve bu yaratıkların anlaşılmasına dair çabaları öncelemesi bakımından izlemeye değer. Her ne kadar öncülünün uyandırdığı ilgi ve heyecanı yaratmaktan uzak olsa da, seri içinde kendine özgü bir yere konumlandığını kabul etmek lazım.

Yazar: Varlık Ergen

sabaha karşı başlamış bir doğumun eseriyim_ cennet bahçelerinden düşenlerdenim bir de- parçalanmış benliklerimin gölgesinde bir bireymiş gibi yaşıyorum_ tuzlu suyun yakınlarında olmak şanslı kılıyor beni- #ModelEvren #Sinestezi #KaraDua #Matem varlikergen.com -yazar-okur-seslendirir-

İlginizi Çekebilir

predators

Uzak Bir Dünyada Av Hikâyesi: Predators

Predators, belki de sinema tarihinin en ilginç girişlerinden birine sahip; karakterler gökten zembille iniyor! Gerçekten. …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin