iss kapak

Uluslararası Uzay İstasyonu’nda Gerilim: I.S.S.

I.S.S, Uluslararası Uzay İstasyonu’nun ABD’li ve Rus mürettebatı arasında geçen bir bilimkurgu-gerilim filmi. Buradaki gerilimin temelinde uzaydan gelen bilinmeyen bir varlık ya da koşullar yok, insan doğasının ta kendisi var.

Dünya’nın dışında, bir uzay istasyonunda birkaç kişiyle birlikte yaşamanın nasıl bir deneyim olacağını hiç düşündünüz mü? Yerçekimsiz bir ortamda uyumanın, yemek yemenin, çalışmanın ve Dünya’ya dev bir cam ekrandan hayranlıkla karışık bir korkuyla bakmanın çekici olduğu kadar ürkütücü bir yanı da var elbette.

Fareler ve İnsanlar

Uluslararası Uzay İstasyonu, Amerikalı ve Rus astronotlar ile bilim insanları tarafından ortak kullanılıyor. Filmin ilk sekansında Soyuz Uzay Aracı’ndaki iki astronotu görüyoruz. Dünya’dan ayrılıp uzaya çıkmanın ve basınç değişiminin getirdiği gerginlik yüzlerinden okunuyor. Soyuz uzay aracı istasyona kilitlendiğinde kapı açılıyor ve iki astronot, uzay istasyonundaki meslektaşları tarafından karşılanıyor. Artık istasyonda üçü Amerikalı üçü de Rus olmak üzere toplam altı bilim insanı var.

İlk gün herkesin birbirine yardım ettiği, dostane bir havanın estiği filmde yaklaşmakta olan gerilim yönetmen tarafından deney fareleri yoluyla ilk başlarda izleyiciye hissettiriliyor. Radyasyonun insan üzerindeki etkisini ortadan kaldıracak bir ilaç üzerinde yapılan çalışmalarda denek olarak kullanılan fareler, kafeslerinde ve yerçekimsiz ortamda kalmanın etkisiyle birbirlerine zarar veriyor. Bundan az önce ise altı bilim insanının güle eğlene içtiği içkinin damlalar hâlinde yerçekimsiz ortamda dolaştığını görüyoruz. Filmin sonraki bölümlerinde içki değil, başka sıvılar uçacak havada…

ABD ile Rusya Arasında Nükleer Savaş

Uzay istasyonundaki olağan akış, Dünya’daki büyük patlamaların fark edilmesiyle bozulmaya başlıyor. Dünya’da peş peşe meydana gelen, uzay istasyonundan net görünecek denli güçlü patlamaların nedeni ne olsa gerek? ABD’li ve Rus astronotların bilgisayar yoluyla kurduğu bağlantı sayesinde patlamaların nedenini anlıyoruz: ABD ile Rusya arasında nükleer bir savaş başlamış.

ABD kendi bilim insanlarına her ne pahasına olursa olsun uzay istasyonunun kontrolünü ele geçirip Rusları saf dışı bırakmalarını bildiriyor. Aynı emri Rusya da kendi bilim insanlarına veriyor. Bu noktadan sonra o ilk anlardaki yardımlaşma ve karşılıklı anlayışının yerini kuşku, korku ve hatta acımasızlık alıyor. Yönetmenin ilk sekanslarda gösterdiği yerçekimsiz ortamda birbirine zarar veren farelerin kaderi istasyondaki insanlarca da deneyimleniyor. Havada süzülen viski damlalarının yerini ise kan damlaları alıyor. Bu arada istasyonun Dünya’ya bakan tarafından da Dünya’nın büyük bir kısmının alevler içinde olduğu görülüyor. Filmin en gerilimli sekanslarından biri ABD’li astronot Gordon’ın, Rus bir bilim insanının bozulduğunu söylediği ama aslında sapasağlam olan anteni tamir etmek için istasyondan çıkarak yaptığı uzay yürüyüşü sırasında yaşadıklarından oluşuyor.

Sıradan Bir Film

I.S.S. sıradan bir film. İzlemeseniz bir şey kaybetmezsiniz, ama uzay istasyonunda geçen bir gerilim ilginizi çekerse sıkılmadan seyredebilirsiniz. Filmin söylediği yeni bir şey yok, zira insanın yıkıcılığı ve acımasızlığı zaten malum. Filmin ana ekseni de bu aslında: Her türlü gerilimin temelinde bizzat insanın kendisi var, ama insanda vicdan ve dostluk da var. Önemli olan hangi yanının galip geleceği. Dünya’daki makro savaş ile uzayda altı kişinin dâhil olduğu bir savaş… İkisini de çıkaran ve sonlandıracak olan insan. Peki, neden var olmak için hep ‘öteki’ gördüğümüzü yok etmek zorundayız?

Film Dünya’da neden nükleer savaş çıktığını bize söylemiyor. Ancak iki kutuplu dünyanın soğuk savaş döneminde kalmadığını, düzenin iki karşıt gücün çatışmasından beslendiğini satır aralarında aktarıyor. Her ne kadar filmin görsel anlamda büyük bir artısı bulunmasa da gerilimi sürdürüp izleyicinin ilgisini canlı tutmayı başarıyor. Uzun lafın kestirmesi yönetmen koltuğunda Gabriela Cowperthwaite’ın oturduğu, senaryosunu Nick Shafir’in yazdığı, oyuncu kadrosu Ariana DeBose, Chris Messina, John Gallagher Jr., Masha Mashkova, Costa Ronin ve Pilou Asbaek’ten oluşan I.S.S. ortalama bir film. Oyunculuklar da ortalama düzeyde. Konu sizi cezbettiyse, boş vaktiniz de varsa izleyin, ama seyretmeseniz de pek bir şey kaybetmezsiniz.

Yazar: Özlem Ertan

Ankara’da doğdu. Çocukluk ve ilk gençlik yılları memleketi İzmir’de geçti. 2005 senesinde Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümünden bölüm ve fakülte birincisi olarak mezun oldu.Diyarbakır Kavuşan Höyük, İzmir Ulucak Höyük ve Van Ayanis Urartu Kalesi kazılarında çalıştı. Anadolulu tanrıça Hekate’yi tüm yönleriyle anlattığı kitabı "Hekate: Bize Ne Mesaj Veriyor?" 2023’ün haziran ayında; Hitit döneminde geçen fantastik roman serisi "Bir Hitit Masalı"nın ilk kitabı "Kanatlı Güneş" ise 2024’ün ocak ayında; Destek Yayınları’ndan çıktı."Âşık Kadınlar Denizhanesi", "Benim Güzel Ölülerim" ve "Dolunay Ayini" adlarında yayımlanmış üç fantastik romanı daha bulunan yazar, pek çok antolojide öyküleriyle yer aldı.YouTube’da arkeoloji ve mitolojiyle ilgili videolar hazırlamayı, Instagram sayfasında antik medeniyetlerle ilgili içerikler üretmeyi, farklı etkinliklerde arkeoloji ve mitoloji anlatmayı sürdürüyor. Aynı zamanda kitap editörü, kültür – sanat gazetecisi ve müzik yazarı. Çeşitli basın organlarında klasik müzik, opera, arkeoloji, mitoloji ve edebiyatla ilgili yazılar yazıyor, söyleşiler yapıyor. Hititleri tutkuyla seviyor.

İlginizi Çekebilir

osmanlı bilimkurgu

Osmanlı Dönemi Türk Edebiyatında Bilimkurgu

Türk edebiyatında bilimkurgu türünün doğuşu ve gelişimi, uzun yıllardır edebiyatçılar ve araştırmacılar tarafından araştırılan bir …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin