insan-makine romantizmini ele alan 10 film

İnsan-Makine Romantizmini Ele Alan 10 Film

Robotlar, bilgisayarlar ve bunlarla ilgili her şey insanlığın radarında. Ürettiğimiz içeriklere baktığımızda, onlarla savaşmıyorsak sevişmeye çalışıyoruz ya da mümkünse ikisini de aynı anda yapmak en makbulü. Bu cümle biraz insanlığın özeti gibi oldu sanki!

Hazırsanız teknoloji ve insan arasındaki inişli çıkışlı ilişkileri ele alan o 10 filmi anlatmaya başlıyoruz.

Westworld (1974)

Westworld, robotların bize neler yapabileceğini gösteren kült bir film. Robotları seksi hâle getirdiğinizde tehlikeli zevklerin ne tür filmler ortaya çıkarabileceğinin kanıtı olan ve Yul Brynner’ın gerçek bir yok ediciye dönüştüğü yapım, 70’ler bilimkurgu sinemasının da en ilginç örnekleri arasında.

Westworld isimli kurgusal eğlence parkında 1000$ ödeyip Roma, Orta Çağ ve Vahşi Batı dünyalarını deneyimleyen zenginleri izliyoruz. Sıra tam da Vahşi Batı dünyasını deneyimlemeye geldiğinde sibernetik organizmalara bir enfeksiyon yayılıyor. Tabii ortaya da bir ölüm-kalım mücadelesi çıkıyor.

Austin Powers: International Man of Mystery (1997)

FEMBOT’ları çıkarın!” Dr. Evil ve ekibi, erkeklerin karşı koyamayacağı bir kadın koleksiyonu geliştiriyor. Amaçları ise Austin Powers’ı devirmek! Bu kadınlar o kadar ateşli ki, göğüslerinde silahları bile var! Yaşayan herhangi bir erkeğin karşı koyamayacağı iki şeye karşı koyansa Austin Powers’ın ta kendisi oluyor.

1997 çıkışlı bu komedide, gündüzleri fotoğrafçılık, geceleri ise ajanlık yapan Austin Powers’ın güldüren kovalamaca hikâyesi anlatılıyor.

Electric Dreams (1984)

Electric Dreams, bir erkek, bir kadın ve onun bilgisayarı arasındaki aşk üçgenini konu alıyor. Ortada bir aşk hikâyesi varsa, oluşacak üçgen yaşayanı da izleyeni de diri tutar.

Elbette bir bilgisayar birine aşık olamaz, ancak bir gece üzerine bir şişe şampanya döküldükten sonra makine bilinç kazanmaya, duyarlı hâle gelmeye başlayabilir! Kabaran tek şeyin şampanya baloncukları olmadığı o an, aynı zamanda bir bilgisayarın da en insancıl olduğu andır.

Ex Machina (2014)

Eleştirmenlerce beğenilen 2015 tarihli Ex Machina, Nathan tarafından yapay zekâya sahip flörtöz bir robot olarak tasarlanan Ava’yı konu alıyor. Ancak Caleb’in gelişiyle işler ters gidiyor. Caleb, Ava’nın özgürlüğüne kavuşmasına yardım ediyor.

Böylece başlangıçta yapay zekâya sahip romantik bir partner olarak düşünülen şey, hesaba katılması gereken bir güce dönüşüyor.

Her (2013)

Hollywood’da çok az sayıda oyuncu, Siri/Alexa’nın gelecekteki versiyonuna âşık olan bir karakteri inandırıcı bir şekilde canlandırabilir. Daha da azı, Siri/Alexa’nın gerçek sesiyle oynarken izleyiciyi duygusal olarak mahvedebilir.

Ancak Joaquin Phoenix ve Scarlett Johansson, Spike Jonze’un yönettiği Her filminde ikisini de yapmayı başardı. Film, aşkın ve insan olmanın ne anlama geldiğini ele alıyor.

Lars and the Real Girl (2007)

Ryan Gosling, en sevimli rollerinden biriyle karşımızda. Ünlü oyuncu, Bianca adında bir RealDoll ile (evet, aşk bebeği) teselli bulan bir münzeviyi canlandırıyor. Kasaba halkı da Gosling’e ayak uydurarak Bianca’yı bir cinsel obje yerine insan olarak görüyor.

Bu sayede Gosling’in karakterine ulaşmayı ve onu tekrar gerçek dünyaya döndürmeyi umuyorlar.

Blade Runner (1982)

Blade Runner

Blade Runner, yapay zekâ temalı klasik bir karafilm. Daryl Hannah, Rick Deckard’ın yok etmesi gereken replikantlardan Pris’i canlandırıyor.

Deckard, insanüstü gücü ve oldukça etkileyici jimnastik yetenekleri olan bu haz modelinin tuzağına düştüğünde ise varoluş üzerine destansı bir hikâye de başlamış oluyor.

The Stepford Wives (2004)

Tamamen sevimli ve normal olmak için yaratılmış bir kasaba dolusu sibernetik insan… Ne ters gidebilir ki? İki kez çekilen (1975’te ve tekrar 2004’te) The Stepford Wives, bir kadının kocası tarafından haksızlığa uğramasından sonra tamamen değişen bir banliyöyü konu ediniyor.

Sonuç mu? İnsan olmayı tam olarak beceremeyen -insan becerebilmiş midir ki- bir sibernetik şehir!

A.I. Artificial Intelligence (2001)

Belki de bu listedeki en dokunaklı robot filmi. Gerçek seks robotu ise Jude Law. İklim değişikliğinden sonra dünya giderek kötüleşirken zeki insansı robotlar da gitgide yaygınlaşıyor.

2001 yapımı film, gelecekteki erotik bir fanteziden çok sonsuz aşk üzerine bir meditasyon niteliğinde. Jude Law ise fiziksel tarafı canlı tutmak için elinden geleni yapıyor.

Surrogates (2009)

İnsanların robotik bedenleri uzaktan yöneterek yaşadıkları bu yakın gelecekte, sosyal ilişkiler de suretlere göre şekilleniyor. Evlerde bulunan sanal gerçeklik aygıtları ile yönetilen bu aletlerin özelliği, bedensel sınırları aşmaya olanak tanımaları.

Her insanın bir vekili var ve onlar günlük hayatta faaliyet gösterirken insanlarsa onları evlerinden yönetiyor. Belki listenin en iyisi değil ama ilerleyen yaşına rağmen hâlâ iyi bir performans çıkaran sarışın Bruce Willis’in performansını düşününce dikkat çekici bir yapım olduğu söylenebilir.

Kaynak

Yazar: Serpil Şahin

"Eşek kadar kadın çizgi film mi izlermiş?" isyanına cevap olarak doğdum. Radyo ve TV ile başlayan iş hayatı, dergi ile devam etti ve 2006'dan bu yana dijital reklam sektöründe çalışıyorum. Hikâye kitapları (Aşk Yemeği Acılı Sever ve Yakıngörmez) yazdıktan sonra, şimdilerde bir roman üzerine çalışıyorum.

İlginizi Çekebilir

terminator ve yapay zeka

The Terminator, 40 Yıldır Yapay Zekâya Bakış Açımızı Şekillendiriyor

26 Ekim 2024 tarihi, James Cameron‘ın kült bilimkurgu filmi The Terminator‘ın 40. yıl dönümüydü. İnsanlığın …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin