Stargate Continuum

Stargate SG-1’ın İkinci Devam Filmi: Stargate Continuum

2008 yılında bir DVD filmi olarak piyasaya sürülen Stargate Continuum, 10 sezonluk Stargate SG-1 dizisinin ikinci ve şimdilik son devam filmi. Yönetmenliğini Martin Wood’un, senaristliğini ise Brad Wright’ın üstlendiği film, 7 milyon dolarlık mütevazi bütçesine karşın zekice kurgusu ve Stargate serilerinin ruhuna uygun tematik çeşitliliğiyle ilk devam filmi The Ark of Truth’a nazaran çok daha olumlu eleştiriler almayı başardı. The Ark of Truth’ta yönetmen ve senarist olarak karşımıza çıkan Robert C. Cooper’ın bu filmde yapımcılıkla yetinip işi ehil isimlere devretmesi son derece yerinde bir karar olmuş.

The Ark of Truth’ta Ori’larla girişilen iki sezonluk mücadelenin sonuca ermesini izlemiş, Stargate SG-1 mitolojisindeki önemli bir eşiği daha geride bırakmıştık. Ancak dizinin baş kötüleri konumundaki Goa’uld’larla yapılan savaşın akıbeti kesinleşmiş değildi. 10 sezon boyunca pek çok sistem lordunun hakkından gelinse de, içlerinde öyle biri vardı ki henüz onunla işimiz bitmemişti. Kurnazlığı, zekası ve karizmasıyla ne yapıp edip SG-1’ın elinden kurtulmayı başarıyor ve her defasında yepyeni bir taktikle karşımıza çıkıyordu. Evet, bu baş belası Ba’al’ın ta kendisiydi.

Stargate Continuum

Son sistem lordu Ba’al, kendini klonlayarak SG-1’ı atlatmayı başarır. Ancak pes etmeyen ekibimiz, zorlu bir sürecin ardından tüm Ba’al klonlarını tek tek avlar. Son Ba’al klonu, Goa’uld saltanatının bitişini müjdeleyen görkemli bir Tok’ra töreniyle idam edilecek ve böylelikle bir dönem daha kapanmış olacaktır. Ne var ki tam tekmil törene katılan SG-1 üyelerinden bazıları gizemli bir şekilde ortadan kaybolmaya başlar. Üstelik Jack O’Neill da sürpriz bir saldırı sonucu hayatını kaybeder. Çok geçmeden anlaşılır ki Ba’al en büyük planını sona saklamıştır. Şeytanın bile önünde saygıyla eğileceği plan oldukça basit ve işlevseldir. Zamanda yolculuk yaparak 1939 yılına git, Yıldız Geçidi’ni Amerika’ya götüren gemiyi bombala ve her şeyi kökünden hallet!

Tahmin edilebileceği gibi plan işe yarar. Yıldız Geçidi’nin Amerika’ya ulaşmadığı ve buna bağlı olarak Yıldız Geçidi Komutanlığı’nın hiç kurulmadığı yepyeni bir alternatif gerçeklik ortaya çıkar. Artık karşısında SG-1 ekibi olmayan Goa’uld’lar galakside diledikleri gibi at koşturabilecektir. Törenden sonra Dünya’ya dönmeyi başaran Samantha Carter, Daniel Jackson ve Cameron Mitchell, kendilerini Antarktika’daki batık bir geminin içinde bulur. Onları ölümden kurtaran kişi ise özel harekâtçı Jack O’Neill’dır. Üçlümüz durumu yetkililere anlatmaya çalışsa da, Yıldız Geçidi’nden haberdar bile olunmayan bu yeni gerçeklikte kimse onlara inanmaz. Oysa Goa’uld İmparatorluğu’nun başına geçen ve Teal’c‘ı da kendi safına katan Ba’al, kalabalık bir Goa’uld filosuyla insanlığı köleleştirmeye gelmektedir. Acaba ekibimiz işleri yoluna koyabilecek ve gerçekliği olması gerektiği hale döndürebilecek midir?

Seyirciye iyi bir sezon finali sunmanın ötesine geçemeyen The Ark of Truth’un aksine, Continuum tam anlamıyla bir sinema filmi tadında. Yönetmen Martin Wood ve sinematograf Peter F. Woeste, giriştikleri işin altından hakkıyla kalkmayı bilmiş. Ancak asıl övgüyü hak eden kişi hiç kuşkusuz senarist Brad Wright. Hem serilerin yaratıcısı hem de pek çok bölümün senaristi olan Wright, kendinden bekleneni ziyadesiyle veriyor. Zaman yolculuğu, alternatif gerçeklik, neden-sonuç ilişkisi gibi Stargate’i Stargate yapan birbirinden çetrefilli konuları aynı metin içinde harmanlarken adeta hünerini konuşturuyor. Üstelik bizleri mitolojinin kökenine doğru keyifli bir yolculuğa çıkarmayı da ihmal etmiyor.

Tüm bu yönetim ve yazım başarısına ek olarak, filmin en önemli artılarından biri de Stargate’in efsanevi karakteri Jack O’Neill’ı bünyesinde barındırması. İlk filmde yer almayan Richard Dean Anderson’ın geri dönüşü deyim yerindeyse tüm Stargate hayranlarına o eski günlerin tozunu dumanını yutturmaya yetiyor. Amanda Tapping, Michael Shanks, Christopher Judge, Ben Browder, Claudia Black ve Don S. Davis de geçit törenini tamamlayan diğer isimler. Film, tematik çeşitlilikle birleşen bu zengin kadrosu sayesinde SG-1 ve Ba’al arasındaki son savaşı görkemli bir seyirliğe dönüştürürken, aynı zamanda mitolojik birikimin bir kim vurduya gitmesine de izin vermiyor. Zira Ba’al gibi zekasıyla Stargate hayranlarına bile kendini sevdirmeyi başarmış bir karakterin kolayca harcanması büyük hayal kırıklığından başka bir şey olmazdı.

Doğrudan DVD formatında piyasaya sürülmek üzere çekilmiş düşük bütçeli bir film olmasına rağmen bu handikaplarını başarıyla gizlemeyi bilen bir devam işi Continuum. Amerikan ordusunun, vefa borcunu ödemek istercesine film için kendi denizaltılarını seferber etmesiyse anılmaya değer. Evet, dizide gördüğümüz denizaltılar ve içindeki personel tamamen gerçek. Ayrıca Arktika’da (Kuzey kutup dairesinin üstünde kalan bölge) en uzun süre çekimi yapılan film olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmesi de bir başka anekdot. Tüm bu artılarıyla seyircinin kalbini çalmayı başaran filmin aynı zamanda dramatik bir yanı da var. Zira hem on sezonluk efsanevi bir dizinin hem de kısa süre sonra yaşamını yitiren Don S. Davis’in son kez karşımıza çıkışı anlamına geliyor.

Çekilmesi planlanan ve Jack O’Neill odaklı olacağı duyurulan üçüncü film projesi Stargate Revolution’ın rafa kaldırılmasıyla birlikte sessizliğe gömülen SG-1 evreninde o gün bugündür herhangi bir hareketlilik yaşanmadı. Bunda DVD satışlarının beklenen düzeyde olmaması da önemli bir etken kuşkusuz. Kaldı ki Stargate Atlantis de aynı makus kadere uğramış ve Wraith savaşının sonunu göstermesi düşünülen devam filmi Stargate Extinction’ın iptal edildiği açıklanmıştı. Ortaya çıkan bu mitolojik boşluklar birtakım roman ve çizgi romanlarla doldurulmaya çalışılsa da, Stargate hayranlarının hem nitelikli yeni dizilere hem de devam filmlerine ihtiyacı olduğu çok açık. Bakalım zaman neler gösterecek?

Yazar: İsmail Yamanol

Amatör bir düş gezgini, saplantılı bir bilimkurgu hayranı. Kuruculuğunu ve genel yayın yönetmenliğini üstelendiği Bilimkurgu Kulübü'nde at koşturmayı sürdürüyor.

İlginizi Çekebilir

stargate universe

Stargate Universe’ten Cevapsız Kalmış 10 Soru

Stargate külliyatının üçüncü TV dizisi Stargate Universe, seleflerinden farklı olarak bir hayli karanlıktı. Kendilerini Dünya’dan …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin