Bir kitabın ilk cümlesi, şüphesiz ki en önemli cümlesidir. Ve tabii okuru selamlama niteliği de taşır. Çünkü kitapla ilişkimiz o cümleyi okuduktan sonra gelişir. Hatta çoğu okur için o ilk cümle, kitabı okuyup okumama konusunda bir karar alma noktasıdır. Ya o kitabı okuma isteği uyandırır ya da kitaptan uzaklaştırır. Bir yazar için de ilk cümle önemlidir kuşkusuz. Mükemmel açılış cümlesini …
Devamını gör »Etiket Arşivleri: Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?
Kuşku ve Empati: Blade Runner 2049’da İnsan Felsefesi
Uyarı: Bu yazı spoiler içermektedir. 2049 yılında, K (Ryan Gosling), LAPD adına çalışan bir avcı, “blade runner” androiddir. Eski, Nexus 8 kopyaları yakalayıp “emekli” etmektedir. K, bir protein çiftliğinde bulduğu kopyayı öldürdükten sonra ağacın altına gömülü bir kutu bulur. Kutuda hamile bir kadın androide, Rachael’a ait kemikler vardır. Teğmen Joshi (Robin Wright) androidlerin hamile kalmasının insan ve androidler arasında bir …
Devamını gör »Bilimkurgu Klasikleri: Filmini mi İzlesem, Kitabını mı Okusam?
On yıl kadar önce yazarlık merakımın rotasını bilimkurguya çevirdiğimde, bilimkurguya dair ‘ölmeden önce okunacaklar’ ve ‘ölmeden önce izlenecekler’ listesinin epey kalabalık olduğunu fark ettim. O sıralar yoğun bir iş temposunun içindeydim; zamanımı ne kadar etkin kullanırsam kullanayım, dağ gibi birikmiş bilimkurgu külliyatına hâkim olmak uzun yıllarımı alacak gibi görünüyordu. Bilimkurguya dair genel manzaraya kısa sürede hâkim olabilme kaygısıyla iki karar …
Devamını gör »Siberpunk’ta Oryantalizm
Matrix’in kayan kanjileri, Blade Runner’ın Japonca neonları ve William Gibson İstanbul’u… Siberpunk akımı ortaya çıkışından beri doğu kültürü ile etkileşim halinde. Geleceğin tekno-distopyalarındaki kaçınılmaz küreselleşme aklınıza gelebilecek neredeyse her siberpunk eserde mevcut. Çok uzağa gitmemize gerek yok. Yakın zamanın en popüler dizilerinden Altered Carbon‘a bakalım. Ana karakterimiz Takeshi Covacs. Dizinin uyarlandığı kitap serisine ismini veren karakterimiz bile akımın doğuya duyduğu …
Devamını gör »Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?
Bilimkurgunun paranoyak dâhilerinden Philip K. Dick’in 1968’de yayımlanan “Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?” (Do Androids Dream of Electric Sheep) adlı romanı için, çağdaş bilimkurgu edebiyatının en önemli eserlerinden biri olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Kitabın Türkçede Kavram Yayınları’nın artık ancak sahaflarda bulunabilen eski ve 6:45 Yayınları’nın güncel olmak üzere iki çevirisi mevcut. Güncel sürümde yoğun olarak eleştirilen çeviri hatalarından ötürü Kavram …
Devamını gör »90. Oscar Ödülleri’nde Bilimkurgu Filmlerinin Şansı
4 Mart’ı 5 Mart’a bağlayan gece Oscar Ödülleri 90. kez sahiplerini bulacak. Sinemanın dünya genelindeki bu en prestijli ödüllerinde 2016 ve 2017 yıllarında olduğu gibi bu yıl da ödül için yarışan bilimkurgu yapımlarını masaya yatırdık. Kimi yıllarda önemli dallarda birçok adaylık elde eden bilimkurgu yapımları bazı yıllarda ise yalnızca teknik dallarda varlık gösterebiliyor. 2018 Oscarlar’ında ise yalnızca teknik dallarda bilimkurgu …
Devamını gör »Siberpunk’ın Dönüşü
Siberpunk’ı hiç duymamış olabilir misiniz? Belki hiçbir zaman tek başına bir edebi tür olmayacak, her zaman bilimkurgunun alt türü olarak anılacak bir terim. Kelime size çok yabancı gelse bile, distopik bir gelecekte bir tarafta yüksek teknolojiye sahip çetelerin, çökmüş bir toplumsal yapının, karanlık insanların olduğu, diğer tarafta ise dünya çapında mega şirketleri barındıran bir kitap okumuş, film izlemiş, bilgisayar oyunu …
Devamını gör »Philip K. Dick: Gerçeklikle Sorunu Olan Adam
Büyük Buhran’ın eşiğinde, 16 Aralık 1928’de, Amerikalı sıradan bir çift olan Dorothy Kindred Dick ve Joseph Edgar Dick ikiz çocuk sahibi olur. Tarım Bakanlığı’nda çalışan karı koca ikizlerden kız olanın adını Jane, erkek olanın adını ise Philip koyar. Ne yazık ki Jane, henüz altı haftalıkken hayata daha fazla tutunmayı başaramaz. Bu talihsiz olay, Philip’in yalnız bir ortamda büyümesine neden olur. …
Devamını gör »Siberpunk ve William Gibson Kızları
Siberpunk geleceğin karanlığını gözler önüne sererek sizi rahatsız edebilir ancak genelde rahatsız eden karanlık değil, onun gerçek olma ihtimalidir. Kadınların hayatta kalmasının tek yolu ise erkekleşebilmesidir. Teknolojinin bugün hayatlarımıza olan katkıları yadsınamaz bir gerçek. Ellerimize aldığımız yetenekli, işlevsel ve giderek ucuzlaşan aletlere olan bağımlılığımız günden güne artsa da, bundan kaynaklanan memnuniyetimiz de tatminsiz biçimde artıyor. Herkes pul kolleksiyonu yapmıyor belki …
Devamını gör »Bilimkurguda Yeni Dalga Akımı
Yeni Dalga (New Wave), 1960 ve 1970’lerde bilimkurguya yeni bakış açılarının getirildiği, deneysel metinlerin öne çıktığı bir akımdır. İçinde birçok tema ve türden eser bulundurur ancak bunlar genelde hard sci-fi çerçevesinde olmaz. Yeni dalgacılar teknolojik gelişmelerin değil; politika, psikoloji, toplum bilim gibi sosyal bilimlerin ya da felsefenin öne çıktığı ve genelde alternatif toplum biçimlerinin sorgulandığı kurgulara önem verirler. Bu teknoloji karşıtlığında, …
Devamını gör »