Sinema sektöründe, özellikle ilk filmlerini çekme şansına kavuşan genç ve hevesli yönetmenlerin işleri hayli zor. Aynı şekilde kendi ülkesinde belli bir başarıya ulaşıp batıya transfer olan kişilerin de çok parlak işler çıkaramadıklarını görüyoruz. Stüdyo sistemi, güç sahibi olmamış yönetmenlerin işlerine çokça karışmakta ve onları yaratıcı anlamda kısıtlamakta. Bunun en yakın örneklerinden birini Robocop’un (2014) yeniden çevriminde yaşadık. Ülkesi Brezilya’da, Elite …
Devamını gör »Etiket Arşivleri: David Cronenberg
Dikey Sınıf Savaşı ve Modernizmin Şiddeti: Gökdelen
“Şiddetin, sosyal bağların kurulmasında önemli rol oynayacağı belliydi.” James Graham Ballard, 1930 Şanghay doğumlu İngiliz bilimkurgu ve transgressif kurgu yazarıdır. Pearl Harbor baskınıyla beraber 1942 yazından savaş bitimine kadar tutsak kalmış; savaş, tutsaklar kampı ve atom bombası gibi şeyleri ilk elden gözlemlemiştir. 1946’da İngiltere’ye yerleşmiş ve Cambridge Üniversitesi’nde psikiyatri eğitimi görmüştür. Kısa süre Kanada’da Kraliyet Hava Kuvvetleri’nde (RAF) de bulunmuştur. Yazarlık …
Devamını gör »Beyin Yakan Bilimkurgu Filmleri #1
Hafta boyunca okuldu, dersti, vizeydi, finaldi, toplantıydı, müşteriydi, patrondu, oydu, buydu, şuydu derken canınız çıkmış. Neyse ki bir milyar yıl ötede gibi görünen cuma günü tam zamanında gelip imdadınıza yetişiyor. Ne yapmalı, haftanın yorgunluğunu nasıl atmalı? Dışarı çıkmaya üşenince, şöyle ayaklarınızı uzatıp eşinizle, dostunuzla bir film izlemeye karar veriyorsunuz. Şu mu olsun, bu mu olsun derken bir film seçip izlemeye …
Devamını gör »Siberpunk Hareketinin Tarihi
Bilimkurgu edebiyatı, kökleri milattan öncelere giderken, akacağı asıl yatağı nasıl 20. yüzyıl içinde bulduysa, siberpunk bilimkurguları da kendini 1980’li yılların ruhunda bulur. Kişisel bilgisayarlar ve internetin gündelik yaşama girişiyle yaygınlık kazanan dijital dünya algısı, popüler kültürün ileri teknoloji ürünleriyle kaynaşması, küreselleşme, çok uluslu kapitalizmin yükselişi, her alan ve anlamda sınırların birbirine karışıp, ortadan kalkmaya başlaması, seksenlerin fütüristik ve metaforik bir …
Devamını gör »Neuromancer: Kaosta Bulunmuş Düzen
Seksenlerin başında, birkaç parlak öyküsüyle henüz sadece bilimkurgu çevrelerinde tanınan William Gibson, dalgalanışını bugün de gözleyebildiğimiz bir bilimkurgu hareketi başlatacak ilk romanı, Neuromancer’ı yazmıştı (1984). Çerçevesi bu romanda çizilmiş olan bir edebi tarz ve onun yol açtığı harekete ise, “siberpunk” etiketi yapıştırıldı. Neuromancer yapay zeka, teknolojik beden dönüşümleri ve fütüristik araç gereçler gibi BK türünün birçok motifini yetkin biçimde kullanmıştı. Bununla …
Devamını gör »eXistenZ: “Şeytan Allegra Geller’e Ölüm!”
Daha önce The Fly (Sinek) ve Videodrome filmlerini mercek altına aldığımız “Cronenberg Sineması” yazı dizimizin bu üçüncü bölümünde, yönetmenin 1999 yılında vizyona giren eXistenZ yapıtına odaklanıyoruz. Öncelikle filme dair ilk göze çarpan şey, 17 yıl boyunca kendi tarzında işler ortaya koyan Cronenberg’in, bu eserinde daha özgün bir üretime imza atmış olduğudur. Ancak bu durum, yönetmenin söz konusu üslubunu tamamen geri …
Devamını gör »Videodrome: Çok Yaşa Yeni Et!
Açılışını The Fly (Sinek) filmiyle yaptığımız “Cronenberg Sineması” yazı dizisinin bu ikinci bölümünde, yönetmenin bir diğer şaheseri olan 1983 çıkışlı Videodrome’u ele alıyoruz. Hemen hemen tüm filmlerinde teknolojiyi bir araç olmaktan çıkartıp, adeta bir varoluş durumuna dönüştüren Cronenberg’in, Videodrome’da da aynı temel anlatı üzerine yoğunlaştığını söylemek yanlış olmayacaktır. Kahramanımız Max Renn (James Woods), ucuz erotik yayınlar yapan “Channel 83” adlı …
Devamını gör »The Fly: Sinek Küçüktür Ama Mide Bulandırır
David Cronenberg, tutucu Amerikan sinemasına sızmayı başarmış az sayıdaki yönetmenlerden biridir. Bilindiği üzere bir pazarlama stratejisi olarak kategorizasyona haddinden fazla önem veren Hollywood, Cronenberg sinemasına da “korku/bilimkurgu” etiketi yapıştırmakta gecikmemiştir; ancak Cronenberg’in stili, söz konusu türleri tanımlayan anlatı modeline pek sığmaz. Uzun uzadıya süren cümbüşlü kovalamaca sahneleri, izleyici bir anda yerinden hoplatmaya yönelik çekim teknikleri ya da filmin üzerine inşa …
Devamını gör »