İlk amatör çeviri çalışmalarımı lise yıllarında, Shakespeare’in Macbeth’inden en etkileyici bulduğum bazı bölümleri Türkçeye çevirerek (daha doğrusu çevirmeye çalışarak) yapmıştım. Bütün gün uğraştıktan sonra okul kütüphanesine gidip çevirdiğim tiradları Sabahattin Eyüboğlu’nun Macbeth çevirisiyle karşılaştırınca başımdan aşağı kaynar sular döküldü. “İşte budur,” dedim kendime kızarak, “Sen kim, Shakespeare çevirmek kim!” O moral bozukluğuyla bir daha manzum bir esere çevirmen gözüyle yaklaşmamaya …
Devamını gör »