Etiket Arşivleri: Gemi

Erken dönem Amerikan bilimkurgu yazarları, öykülerinde kahramanlarının büyük maceralara atılabilecekleri mecralar ararken (ki günümüzde “Uzay Operası” olarak adlandırılan tür tam olarak budur), ilham almak için geçmişe baktıklarında coğrafi keşiflere çıkan kâşifleri, kıtalararası ticaret yapan tüccarları ve fetheden, sömürgeleştiren, kolonileştiren savaşçıları gördüler. Tüm bunların ortak noktası ise kendilerini Dünya’nın dört bir yanına taşıyan gemilerdi. Bu nedenle de yazarlar, gelecek kurgularında uzayın …

Bilimkurgu, büyük ölçüde bir “mülteci” türü (Anders, 2008), yani belli bir yerde yaşayamayan, yeni vardığı yerde yabancılık çeken insanlar hakkındadır. Bilimkurgu ile ilişkilendirilen ilk imgelerden biri uzay gemileri ve uzay yolculuğudur (Seed, 2011, s. 6). Uzayın sınırsızlığının sunduğu cazibe ve olasılıklar, ilk bilimkurgu yazarlarının o dönem tamamlanmakta olan Dünya’daki keşif hareketlerini uzaya taşımaları sonucunu doğurmuştur. Bununla birlikte uzayın sınırsızlığının yarattığı olumsuz …

İnsan, her geçen an uzay ile alakalı heyecan verici keşifler yapmaya devam ediyor. Titan’ın aktif yüzeyi, buzlu uyduların altında yatıyor olması muhtemel okyanuslar… Tüm bunlar insana kendi sisteminde dahi yaşamın olasılığını çağrıştırıyor. Daha da iyisi, öteki yıldızların etrafında da kayasal gezegenler var, bunlardan bazıları suyun sıvı kalmasını sağlayacak bölgede bulunuyor. Şöyle bir düşününce belki Dünya evrendeki en yaşam-canlısı gezegen değildir …

Dünyanın yıldızlararası yolculuk edebilen ilk büyük ölçekli aracı olan Prometheus, Yıldız Geçidi Programı’nın altıncı yılında tamamlandı. Araç hiper sürücü motoruna sahip olmanın yanı sıra bir gezegenin atmosferinde çalışabiliyor ve yere iniş yapabiliyordu. Gemi ismini X-303 geliştirilirken kullanılan gizli kod adından almıştı. Prometheus, Yunan mitolojisinde tanrılardan ateşi çalıp ölümlülere veren Titan’ın adıydı. Prometheus’un naquadria ile kuvvetlendirilmiş hiper sürücülerinin araştırma ve geliştirilmesi …

Başlarda insan türü karalar ve denizler ile sınırlıyken; şimdi diğer gök cisimleri ve Güneş Sistemi ile sınırlı. Gelecekte, kendi kendini yok etmezse insan türünün merakı onu intergalaktik yolculuklara bile götürebilir. Fakat Carl Sagan‘ın da dediği gibi: ”Oralara gidenler bizler olmayacağız. Bize çok benzeyen bir tür olacak; güçlü yönleri fazla, zayıf yönleri daha az. Kendine daha çok güvenen, becerikli ve basiretli…” …