İlk Asimov‘uma ilkokulu bitirmek üzereyken, sınıf kitaplığında rastlamıştım. Altın Kitaplar Yayınevi’nden, “Güneşin Tanrıları” adında bir kitaptı. Onu bir solukta okuduktan sonra, serinin devamı olduğunu fark ettim. Hepsini okudum. Ben okudukça yenileri geldi.. Asimov usta henüz hayattaydı; yazdıkça yazıyor, döktürdükçe döktürüyordu. Üniversiteyi bitirdiğimde, maestronun serisi artık yirmi bin yıllık galaksi tarihini anlatan muazzam bir evren tasarımı haline gelmişti. Dünyanın kolonileşme öncesi …
Devamını gör »