Etiket Arşivleri: Kısa Öykü

uzayda balayi - ozlem ertan

Uzayda Balayı | Özlem Ertan (Kısa Öykü)

Üzeyir, 21’nci yüzyıl başlarının modasına öykünen retro kıyafetleri, “Görgüsüzüm, ama güç bende,” mesajı veren yılışık halleri ve itiraz kabul etmez sevimsizliğiyle tam bir Uzay Çağı kırosuydu. İstediği her şeye beklemeden ve zerre kadar emek sarf etmeden sahip olmaya öyle alışmıştı ki herhangi bir konuda, “Hayır,” cevabıyla karşılaştığında çıldırıyor, saldırganlaşıyor, sağa sola tehditler savuruyordu. Canını biraz daha sıkarlarsa da tehditlerini saniyesinde …

Devamını gör »
umuda yolculuk

Umuda Yolculuk | Emre Polat (Kısa Öykü)

“Bugün hiç umudum yok, okula gitmesem olur mu?” diye sordu çocuk yemek masasında. Masanın baş tarafında, az sonra kanatlanıp gidecek güvercin misali huzursuzca oturuyordu. Tam anlamıyla uyanamamış olduğu annesine bakan gözlerinden belliydi. Söylediğinin duyulduğundan emindi emin olmasına ama tekrarlamadan edemedi. Bu defa biraz daha yüksek sesle annesine seslendi: “Anne, bugün okula gitmesem diyorum. Hiç umudum yok da.” “Demek öyle,” dedi …

Devamını gör »

Aklın Yolu | Deniz İren (Kısa Öykü)

Bunaltıcı bir yaz sabahı, Amerikan halkı çok sayıda eşzamanlı ve eşgüdümlü suikast haberleri ile uyandı. Geniş kıta üzerinde hiçbir yerde henüz güneş parlamaya başlamamışken, iki bine yakın kişi çeşitli şekillerde öldürülmüştü. Bunlar arasında üst ve orta düzey ordu mensupları, bakanlar, haber alma ajanslarının müşavirleri, birkaç bilim insanı, sağ eğilimli bazı gazeteciler, şirket yöneticileri, tanınmış lobiciler ve bir, iki sosyal medya …

Devamını gör »

Köle | Emrecan Doğan (Kısa Öykü)

Gezegenin atmosferik yapısından dolayı rengi mavi görünen Güneş’in ışınları bu soğuk görünümlü rengine rağmen Mars’ın toprağını ısıtırken, Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilen kolezyumlara benzer kırmızı madenden örülmüş bir yapının içerisinde binlerce insan aynı anda “Hurra!” çekiyordu. Bu anlamsız ses öbeği gibi gelen gürültülü tezahüratın tek nedeni daire şeklinde inşa edilip, ortası boş bırakılan kolezyumda bir dövüş yapılıyor oluşuydu. Sözü geçen …

Devamını gör »

Kardeş Payı | Ruhşen Doğan Nar (Kısa Öykü)

“Geliyor geliyor, hazır ol!” diye bağırdı Mehmet, iki gün önce bir gece vakti gizlice dökülmüş hafriyat yığının üstünden. İzmir’in beş benzemez gökdelenlerine komşu bir gecekondu mahallesinin girişindeki üç katlı, metruk binanın çatısından Ali’nin cırtlak, ergen sesi geldi: “Hazırım, gelsin bakalım.” Yaşına göre epeyce uzun olan Ali, özenle seçtiği sağlam taşı Filistin sapanına yerleştirdi ve sallamaya başladı. Havada çemberler çizen sapan …

Devamını gör »

Cansız Sahne | Serdar Yıldız (Kısa Öykü)

Karanlık susadığı, kâbus gördüğü veya tuvaleti geldiği için uyanan bir çocuğun yataktan kalkıp mutfağa, tuvalete, anne-babasının yanına gidemeyeceği türdendi. Çocuk odasında, gece lambasına elektrik akımı taşıyan kablolardan biri, lambaya bağlandığı yerden, ısınma ve oksitlenme yüzünden saat 01.38’de kopmuştu. Gökyüzü ay ışığından mahrumdu, Zeynep’in odasına pencereden sızan ışık varla yok arasıydı. Küçüklerin korkuları ise başka başkaydı. Bu karanlıkta yorganın altında susuz …

Devamını gör »

Kabuk | Emre Bozkuş (Kısa Öykü)

Uzun, yorucu toplantısı az evvel sona ermişti. Sanal podun içinden mecalsizce çıktı ve evinin huzurlu ortamına geri döndü. Bütün dünyayı saran mutasyonlu virüslerin arasına karışmaktansa, sanal odalarda bir araya gelmek iyi bir fikirdi. Yine de fiziksel gerçekliğin ayrı bir tadı vardı. Dokunun sahici hissiyatını özlüyordu. Geçmişinden kalan parçaları hatırladıkça anılarını bu yolla koruyabileceğini, eski günleri zihninin bir noktasında saklayabileceğini düşünüyordu. …

Devamını gör »
evrenler

Odysseus’un Köpük Evrenleri | Serdar Yıldız (Kısa Öykü)

Psikoterapist Oray Atay, öğle saatlerinde Kuantum Uygulama Üniversitesine bağlı klinikten çıkarken gözlerini turuncu bulutlara çevirdi. Günün her vaktinde rengini koruyan gökyüzünde doğduğu topraklarda, daha doğrusu makinada eksikliği duyulan doğal enerjiyi iliklerine kadar hissediyordu. Yaklaşık sekiz aydır Gelecekşehir’deydi, kapalı bir alandan dışarı adım attığında yaptığı ilk iş turuncu gökyüzüne bakmaktı. Merdiven basamaklarını inerken keyfini bozan tek şey inşaatı devam eden ek …

Devamını gör »
meteor

Meteor | Ardakan Coşkun (Kısa Öykü)

Gecenin bir yarısıydı. Karanlığı aydınlatmayı pek başaramayan şöminemin yanı başına kurulmuştum. Avuç içimde tuttuğum ve arada bir çalkalayıp akabinde kokladıktan sonra küçük bir yudum alarak tadını çıkarmaya çalıştığım bir kadeh konyağı ağır ağır içerken, tam karşımdaki duvarı baştan sona kaplayan kitaplığımı seyrediyordum. Canım kalkıp ne adına ne de yazarına dahi bakmadan bir eser kapmak istiyordu. Dilediğim tek şey uykusuzluktan gözlerim …

Devamını gör »
ruya icinde bir ruya - emre bozkus

Rüya İçinde Bir Rüya | Emre Bozkuş (Kısa Öykü)

“Dünya rüya içinde rüyadır.”- Hint Atasözü Uyandım mı yoksa halen uyuyor muyum? Gözlerimi açtığımda idrak ettiğim dünyanın sınırları, her göz kırpışımda yeniden şekilleniyor. Duyumsamakta zorlandığım bir çekim var; kimi zaman sınırları kaybolan, kimi zaman da sınırlar içinde kendimi yitirdiğim. Renkler, sesler, kokular ve hatta doku bile belirsizleşerek varlığımın delili kabul ettiğim ne varsa hiçliğe yuvarlıyor: Hiçlik dediğin bir boşluk değil …

Devamını gör »