Yayımlandığı 1984’ten beri dünyayı mı değiştiriyor, yoksa yazarı üstün vizyonerliğiyle dünyanın geleceğini mi gösteriyor? Bu görüşler ruhçu komplo teorisyenlerini son yıllarda bir hayli yorsa da, kitabın fiziki zorlaması hâlâ bitmiyor. Neuromancer, 80’lerdeki ufacık siberpunk kıvılcımını bilimkurgu edebiyatında bir yangına dönüştürdü. Bu ticari genişleme, 90’larda Ghost In Shell‘i takiben, 2000’lerde The Matrix‘in ‘blockbuster’ patlaması olarak astronomik boyutlara ulaştı. Günümüzde de ekmeği …
Devamını gör »Etiket Arşivleri: Sprawl Üçlemesi
Siberpunk’ta Oryantalizm
Matrix’in kayan kanjileri, Blade Runner’ın Japonca neonları ve William Gibson İstanbul’u… Siberpunk akımı ortaya çıkışından beri doğu kültürü ile etkileşim halinde. Geleceğin tekno-distopyalarındaki kaçınılmaz küreselleşme aklınıza gelebilecek neredeyse her siberpunk eserde mevcut. Çok uzağa gitmemize gerek yok. Yakın zamanın en popüler dizilerinden Altered Carbon‘a bakalım. Ana karakterimiz Takeshi Covacs. Dizinin uyarlandığı kitap serisine ismini veren karakterimiz bile akımın doğuya duyduğu …
Devamını gör »Bir Siberpunk Başyapıtı: Neuromancer
Günümüzde bilgisayar ve sanal gerçeklik temalı bir film veya öykü ile karşılaşsanız, muhtemelen bunun çok sık işlenen bayat bir konu olduğunu düşünürsünüz. Ancak bugün bildiğimiz bilgisayarların gelişmeye yeni yeni başladığı 1984 yılında bilgisayar destekli sanal gerçeklik, bilgisayar korsanları ve sibernetik hakkında bir roman yazmak ve roman ile bilimkurgu edebiyatının en prestijli üç ödülüne layık görülmek sadece William Gibson gibi bir yazarın …
Devamını gör »