Yaş : 27
Seri : 08th MS Team
Statü: Mühendis / Bilim İnsanı
Rütbe : Tuğgeneral
Bir mühendis ve bilim insanı olan Ginias, aynı zamanda aristokrat bir aileden gelmektedir. 12 yaşındayken açık olmayan bir sebepten ötürü yüksek dozda kozmik radyasyona maruz kalan Ginias, bu olay sonrasında yıllarca evinde yürümeksizin yaşamak zorunda kalmış, ağır bir ilaç tedavisinden sonra yürüyebilmeye ve çalışabilmeye başlamıştır. Zeon‘a en yüksek maddi destek sağlayan ailelerden birine mensup olmasına ve bunun politik avantajına rağmen, 15 yaşında annesinin evi terk etmesi ve Sahalin ailesinin dağılmasıyla birlikte kız kardeşi Aina ile yaşamaya başladı. Eğitim programlarının tümünü en yüksek başarıyla tamamlayan Ginias, içten içe kişilikçe duygusuzlaşmaya, bilimden başka bir şeye inanmamaya başladı ve kendisini durup dinlenmeden uygulanabilir bilime adadı. Ona göre inançlar ve duygular sadece bir zayıflıktı ve savaş uygulanabilir bilim için bir laboratuvardan başka birşey değildi. O bilimle uğraşabildiği sürece savaşta daha ne kadar kişinin feda edileceği ya da Side 3‘te süren politik güç savaşının galibinin kim olacağı bile umurunda değildi.
AR-GE departmanında hızla yükselen Ginias, bizzat hükümdar Degwin Sodo Zabi‘nin dikkatini çekti ve One Year War başlangıcı ile birlikte bir asker olmamasına rağmen bilimsel başarıları sebebiyle tuğamiral rütbesine dek yükseltildi. Ona verilen görev, Operasyon British’in başarısızlığa uğraması sonucu bir tür B planı olarak dev bir Mega Partikül Topu’nu atmosferden geçirip Jaburo sığınaklarını tek seferde delebilecek bir Mobile Armor yaratmaktı. “Apsalus” adlı proje o sıralar giderek kaynak sıkıntısı yaşamakta olan işgal bölgesi komutanlarınca itiraza uğrasa da Degwin bu projeyi kişisel olarak başlattı ve Güney Asya’daki bir üste Ginias çalışmalarına başladı. Bir Ace pilot olan kızkardeşi Aina’yı ailesinden geriye kalan tek kişi olmasına rağmen Apsalus’a test pilotu yapmaktan çekinmedi ve ailelerinin muhafızlığını yürüten Ace pilot Norris Packard‘ın onlarla gelmesini sağladı, zira bu şekilde Aina’yı tam kontrol altında tutabileceğine inanıyordu. Durup dinlenmeden kendini Apsalus Projesi’nde ilerlemeye adayan Ginias, 2. aşamanın testleri sırasında Aina’nın düşman pilotuyla bir dağda mahsur kaldığını öğrenişi ve hatta geriye sağ dönüşü bile onu gerçek anlamda sevindirmedi. Zira Aina’nın davranışlarında sezdiği değişimlerden onun bir kadın haline geldiğini düşündü ve duygularıyla hareket eden herhangi birine güvenemezdi.
Çok geçmeden Yuri Kellarney, Gihren Zabi’nin emriyle Apsalus Projesi’nin iptal edildiğini duyurdu. Ancak Ginias bu gelişme karşısında çılgına döndü. Vücudundaki kan zehirlenmesi beynine vurduğundan sağlıklı düşünemiyor, projeyi bir an önce bitirmek dışında kafasından bir şey geçmiyordu. Üsse sığınan MS’lerin jeneratör ve iticilerini Apsalus’un 3. formuna takıp askerleri uyarıcı ilaçlarla durup dinlenmeden çalışmaya zorlayacak bir plan hazırladı ve ortada verilmiş bir emir olmadığını, Yuri’nin bir korkak olduğu için kendisini geri çekilmeye zorladığına inanıp onu sekreteriyle birlikte öldürdü. Aina ise, abisi ve sevdiği adam olan düşman pilotu Shiro arasında kalmıştı ve bir seçim yapması gerekiyordu. Fakat seçim yapma fırsatı bile yakalayamadan, üssünü kuşatan Federasyon birliklerini yok etmek isteyen abisinin yanında kendisini yardımcı pilot olarak kalkış yaparken buldu. Ginias, Apsalus III saldırı dalgasının tamamını tek seferde yok edip Federasyon üssünün olduğu dağı bile tarihten silecekken son anda Aina tarafından engellendi. Nihayet gerçek doğasını açığa seren Ginias işte o noktada şu sözü sarf eder:
“Hala anlayamıyor musun? Hissettiğin aşk sadece vücut hormonlarının yarattığı bir illüzyondan ibaret!”
Aina cevaplar:
“Sana nasıl acıyabilirim ki? Bunun için bir nedenim kaldı mı ki? Bu şeyi aslında, kendin için bir rahim olarak düşlemiştin, değil mi?”
Ginias bu noktada artık kardeşinin hayatını bile önemsemez hale gelir ve bir dağı beraberinde götürecek son sortisini yapar.
“Senden hiç nefret etmemiş olsam da, elveda Aina.”
Hazırlayan: Hamit Gökalp