Tengoku Daimakyou

Bir Cennet Hikâyesi: Tengoku Daimakyou

Masakazu Ishiguro’nun yazıp çizmeye devam ettiği Tengoku Daimakyou, 2023 baharında Production I.G tarafından animeye uyarlandı. Hayatta kalma hikâyesi olan Tengoku Daimakyou macera, gizem ve bilimkurgu türlerine dayanan bir seinen yapım. Hikâye, Çöküş’ün ardından post-apokaliptik bir dünyada ‘Cennet’i arayan Kiruko ve Maru’nun yolculuğunu merkeze alıyor. Onların ‘Cennet’i arayışları boyunca tıpkı karakterler gibi biz de her bölümde yeni bir şey öğreniyor, üzerine kafa yoruyor ve anlamsal bir bütünlük kurmaya çabalıyoruz. Kiruko ve Maru’nun yolculuğu, duvarlarla örülmüş huzurlu bir tesis içinde korunan çocukların mücadeleleriyle paralellik gösteriyor. Gizemli yollarla açıklanamayacak şekilde birbirine bağlanan bu iki hikâyeyi ilk başlarda eş zamanlı takip etmek zorlayıcı olsa da, hikâyenin bütünlüğü ve aralarındaki her türlü zıtlık anlatıyı diri tutuyor.

Kiruko ve Maru’nun mücadele ile geçen dünyası post-apokaliptik unsurların da varlığıyla daha insani gelirken duvarlarla örülmüş ‘Cennet’, teknolojinin merkezinde olmasıyla birlikte daha kurgusal hissettiriyor. Kiruko ve Maru’nun yolculukları boyunca dostları ve düşmanlarıyla karşılaştıkları, kıyamet sonrası dünyadaki yerlerini sorguladıkları esnada, Cennet’in yüksek duvarlarının ardında çocuklar bir grup yetişkin ve robot tarafından bakımevi tarzı gibi bir ortamda yetiştiriliyor. Kiruko ve Maru’nun dünyasında Çöküş’ten sonra ortaya çıkan ve ‘İnsan Yiyenler’ olarak isimlendirilen doğaüstü varlıklarca iskan edilmesine ve insan hayatının tükenmişliğine karşın Cennet’te özellikle tuhaf yeteneklere sahip çocuklar ve onları sarmalayan dünya oldukça potansiyel sahibi.

Kiruko ve Maru’nun yolculukları esnasında, Çöküş’ten önce insanların hayatlarını kolaylaştırmak için robot yaptıklarını, sonra robotlar onları izlemeye başladığı için gerilmeye başladıklarını anlarız. Uzun depremler, anormal uzunluktaki kışlar, kıtlık ve hastalık insanlığı yok olma eşiğine getirmiş ve aslında ne olduğunu öğrenmeyi imkansızlaştırmış. Geriye kalanlar sadece üç teori etrafında hikâyeyi anlatıyor: Asteroit çarptı, uzaylı istilası oldu, savaş çıktı. Uzaylı istilası en zayıf teori gibi görünse de İnsan Yiyenler’in uzaydan geldiğine inanılıyor.

Bu kadar bilinmezliğin olduğu bir anlatıda, Maru’ya Cennet denen yere kadar eşlik etmesi için Kiruko’yu kimin tuttuğunu, Maru’nun olağanüstü dövüş becerilerini nasıl edindiğini, İnsan Yiyenleri dokunarak öldürmek gibi eşsiz bir yeteneğe nasıl sahip olduğunu da bilmiyoruz. Bunlar hakkında hiçbir şey söylemediği için gizemini koruyan bu saftirik oğlanın, aslında göründüğü gibi biri olmadığını düşünmeden edemiyoruz. Kiruko, en büyük ve en derin geçmişi olan karakter. Hayatının başlarında bir go-kart yarışçısı ve Haruki adında bir erkek kardeşi var. Ayrıca mahalle bekçisi olarak görev yapan Robin’i de idolleştirmiş durumda. Bir gün yarış sırasında bir İnsan Yiyen  ortaya çıkıyor ve Haruki, ablası Kiruko ve diğer yarışçıları korumak için elinden geleni yapıyor. Ne yazık ki başarısız oluyor ve hayatını kaybediyor. Lakin Kiruko gözlerini açtığında kendisini Haruki olarak buluyor ya da Haruki, artık Kiruko oluyor.

Ana karakterler Kiruko ve Maru arasındaki doğal kimya, aksiyon filmlerinden fırlamışçasına dövüş sahneleri, dozunda ve yerinde mizah dizinin kalbini oluşturuyor. Dizi, bu karakterlerin hikâyelerini uzun uzadıya anlatarak onlarla empati kurmamızı istemiyor, onlarla birlikte yolda olmamızı ve onlarla birlikte keşfetmemizi bekliyor. Bu nedenle karakterlerin hikâyeleri de tam yerinde, tam zamanında sahnede beliriyor. Onlar yoldayken, Çöküş’ten önceki hayatı bilen insanların onu yeniden yaşamak istediğini ve bunun için yeni bir medeniyet kurmak adına Yeniden İnşa Bakanlığı’nın kurulduğunu öğreniyoruz. Bu çocukların istediği de yeni medeniyet olarak isimlendiren Cennet’e varmak. Onlar Cennet’te varmaya çalıştıkça Cennet’te de işler karışıyor. Dizi, aslında oraya varmak isteyenlerle oradan kaçmak isteyenlerin arasında geçiyor. 

Hikâye, Juuichi’nin oğlunun (karakterlerimizi aradıkları bir logo üzerinden anlattığı hikâye ile kandıran kişi) İnsan Yiyen’e dönüşmesine kadar o kadar iyi bir tempoda ilerliyor ki, ilk sezonun finalini dört gözle beklememize neden oluyor. Travma ve büyüme temaları, parçalanmış bir dünyanın dokusunda ustaca işleniyor ve yarı finalin hakkını verecek bir son hayal etmeye başlıyoruz. Ancak belli ki mangaka Masakazu Ishiguro’nun bizim için başka planları var. Yine de Tengoku Daimakyou, tempoyu düşüren ama gizemini koruyan Cennet sahnelerine ve ana karakterler dışında pek bir kişi ile yakınlık kuramamamıza rağmen kesinlikle izlemeye değer.

Yazar: Serpil Şahin

"Eşek kadar kadın çizgi film mi izlermiş?" isyanına cevap olarak doğdum. Radyo ve TV ile başlayan iş hayatı, dergi ile devam etti ve 2006'dan bu yana dijital reklam sektöründe çalışıyorum. Hikâye kitapları (Aşk Yemeği Acılı Sever ve Yakıngörmez) yazdıktan sonra, şimdilerde bir roman üzerine çalışıyorum.

İlginizi Çekebilir

stargate universe

Stargate Universe’ten Cevapsız Kalmış 10 Soru

Stargate külliyatının üçüncü TV dizisi Stargate Universe, seleflerinden farklı olarak bir hayli karanlıktı. Kendilerini Dünya’dan …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin